Tansel Kolcu yazdı

Süper Ligin 26. haftasında, deplasmanda Pendikspor ile karşılaşan Trabzonspor, Trezeguet ve Enis’in golleri ile maçı 2-0 kazanarak, hem puan hem de oyun olarak yükselişini devam ettirmiş oldu.

Ligin ikinci yarısı itibari ile, yaptığı pahalı transferler, oynadığı oyun ve aldığı sonuçlar ile dikkatleri üzerine çeken Pendikspor karşısında, maçın ilk yarısında, Visca ve Bardhi ile iki gol pozisyonu bulan ama ortaya koyduğu futbol ile bir önceki haftayı aratan Trabzonspor, maçın ikinci yarısında oynadığı oyun ve attığı goller ile gelecek adına, taraftarlarına olumlu sinyaller vermiş oldu. Maçın ikinci yarısına, Fernandez’in yerine Umut Güneş’i oyuna alarak başlayan Abdullah Hoca, Mendy’yi stopere alarak, Berat’ı tek ön libero olarak oynatmaya başlayınca, takım daha önde oynamaya ve organize ataklar geliştirmeye başladı. Dakikalar ilerledikçe artan ataklar, golün de habercisi gibiydi. Maçın 75. dakikasında, Pendikspor ceza sahası içerisinde oluşan karambolde, topu önünde bulan Trezeguet, sert bir vuruşla topu ağlara göndererek, Trabzonspor’u 1-0 öne geçirdi. Bu golden 5 dakika sonra, sağ kanatta topla buluşan ve yaptığı kenar orta ile topu adeta Enis’e adrese teslim gönderen Meunier’in bu pasını, kafa vuruşu ile asiste çeviren Enis, takımını 2-0 öne geçirerek, bugün oynadığı oyunun yanında, attığı gol ile de takımına çok büyük katkı sağlamış oldu.

Hatayspor maçında oynanan oyun ve bu maçın ikinci yarısında ortaya konulan  atak futbol, Trabzonspor taraftarının uzun süredir hasret kaldığı görüntülerle doluydu. Afrika kupasında oldukları için bahaneler arasında sayılan Pepe ve Onuachu kenardayken, böyle bir oyun ortaya konulabiliyorsa, bunu sadece Meunier’in katkısı ile izah edemezsiniz. 4 hafta üst üste kaybeden ve oyun olarak ortaya hiç bir şey koyamayan bir takımın, 2 haftada bu derece pozitif dönüşümü için 2 ihtimal olmalı. Birincisi, hatalardan çıkarılan dersler, ikincisi ise, yönetimin yerinde bir karar ile transferi 1 futbolcu ile kapatması diyebiliriz. Bence, bu 2 şıkkın da Trabzonspor’un oyununun pozitif yönde gelişmesine katkı sunduğunu söylemeliyim. Teknik ve idari yönetimin yanlış hamlelerinin, bir takımı nasıl negatif yönde etkilediğini ve doğru hamlelerin ise takımı hangi noktalara getirdiğini, 7  hafta gibi kısa bir dönemde, yaşayarak öğrenmiş olduk. Umarım, aynı hatalar tekrarlanmaz…

Maçın ilk yarısında, maçın hakemi Halil Umut Meler, Trabzonspor aleyhine 1 penaltıya hükmetti. Trabzonspor’lu futbolcuların yoğun itirazları sonucunda, VAR devreye girmek zorunda kaldı ve Halil Umut Meler, pozisyonu seyrederek penaltıyı iptal etti. Bu pozisyonda top, elleri normal pozisyonda olan Meunier’in vücudundan sekerek elini sıyırıyor. Yani hem top vücuttan sekiyor, hem de kollar nizami pozisyonda. Maçın hakemi, maalesef bu pozisyonu görmüyor ama Pendikspor’lu futbolcuların itirazı ile görmediği pozisyona penaltı veriyor. Kardeşim; görmediğin pozisyona penaltı verip kendini niye rezil ediyorsun? Devam ettir. Zaten penaltı ise VAR seni uyarır. Maçın ilerleyen dakikalarında, aynı pozisyonun bir benzeri Halil ile yaşandı ama devam ettirdin. Hangisi doğru? Bu pozisyonların haricinde, 2 pozisyonda daha Trabzonspor’un lehine penaltı düdüğü çalınmadı ve VAR’da müdahale etmedi. Halil Umut Meler, Türkiye’nin en iyi hakemi diye lanse ediliyor. En iyisi bu arkadaş ise varın gerisini siz düşünün…