Tansel Kolcu yazdı
UEFA Avrupa Ligi elemelerinde, Rapid Wien’e 2 maçta da yenilerek elenen ve taraftarlarını büyük hayal kırıklığına uğratan Trabzonspor, Konferans ligi play-off ilk maçında, geçen hafta deplasmanda İsviçre’nin St.Gallen takımı ile 0-0 berabere kalmıştı. Bugün Trabzon‘da oynanan rövanş maçının normal süresi de 1-1 sona erince uzatmalar, uzatmalarda da eşitlik bozulmayınca gidilen penaltı atışlarında Trabzonspor, rakibine yenilerek yine bir kulvardan daha elenmiş oldu.
Bu sonuçla birlikte, Trabzonspor’un başında, bir rekora imza atıp 3 Avrupa Kupasında da eleme gruplarını aşamayan bir teknik adam olarak, erişilmesi güç bir başarıya imza atan Sayın Avcı’yı kutluyoruz! Sayın Avcı; Görev yaptığınız dönemlerde aldırdığınız 40 civarında futbolcuya rağmen, bu süre zarfında bir oyun inşa edememenizin maalesef izahı yok. Trabzonspor’da hiç bir teknik direktöre tanınmamış transfer desteğine rağmen, bitmek bilmeyen transfer oburluğunun geldiği nokta, maalesef bugünkü nokta. Bugüne kadar aldırdığınız ve başarılı olamadığı için gönderilirken bile üste para verilerek sözleşmeleri feshedilen futbolcular nedeni ile kulübün geldiği ekonomik durum, herkesin malumu. Bu kadar transfere rağmen Trabzonspor kadro maliyetinin dörtte biri değerinde olan iki takıma üst üste elenmenin hesabını vermelisiniz. Korkak futbolunuzun Trabzonspor’u getirdiği noktada, maalesef taraftar desteğini de kaybettiniz. Her kötü oyun ve mağlubiyetten sonra maç sonunda özür dilemekten adeta bitap düştünüz. İnsanlık yararına icatlarda bulunan mucitlerden bir ricam var. Lütfen bir de “Özürmatik” icat edin de Sayın Avcı boşuna efor sarfetmesin. “Tuşa bassın ve özür başlasın.” diyeceğim ama Sayın Avcı’nın, Trabzon’a ters oyun sistemi inadı devam ettikçe, haliyle her maç sonunda özür dilemekten, makine de kısa zamanda bozulur gibime geliyor. İnsan neden özür diler? Yaptığı hata nedeni ile aynı hatayı bir daha yapmayacağını belirterek, bağışlanması için ricada bulunur. Sayın Hocam; Siz hatalarınızdan ders çıkarmayıp, her hafta aynı yanlışları yapıp, sonra yeniden özür diliyorsunuz. Taraftar uzun zamandır sizi affediyordu ama siz aynı hataları yaptığınızdan beri, artık farklı talepleri var ve bu durum nedeniyle sizin sinirleriniz de çok gergin. Bence taraftar ile daha fazla inatlaşmaya girip her hafta özür dilemek yerine, Trabzonspor ile ilgili hayallerinizi, hatalarınızdan sıyrılmış olacağınız bir vuslat gününe erteleyip, görevden özrünüzü isteyiniz ve taraftarın size duyduğu minnet ve şükran duygusu baki kalsın. Eğer tersi olursa, üzülerek söylemek zorundayım ki, taraftar nezdinde samimiyetinizi, sempatinizi ve saygınlığınızı kaybedeceksiniz.
Bu arada, yönetime de bir uyarıda bulunayım. Abdullah Hoca, Trabzon’a ters oyun sisteminde inat ederek, taraftar ile arasındaki bağı koparttı. Siz de taraftarın bu sesine kulak vermeyerek taraftar desteğini kaybediyorsunuz. Sonuçta taraftar, yaptığınız başarılı sponsorluk anlaşmalarına değil, bu anlaşmalardan kazanılan paranın yanlış kullanıldığı transferlere ve saha sonuçlarına bakar. Vakit daha da geç olmadan, gereğini yapın. Bu futbol anlayışı ile siz ligde başarılı olabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
