Tansel Kolcu yazdı
Süper Ligin 32. haftasında, sahasında Sivasspor ile karşılaşan Trabzonspor, ilk yarısında rakibini sürklase ederek adeta sahadan sildiği, maçın genelinde ise %70’e %30’luk bir topla oynama üstülüğü sağladığı rakibine, 52. dakikada Menig’in attığı gol ile 1-0 mağlup olarak, üçüncülük yarışında çok büyük bir avantajı kaybetmiş oldu.
Maçın ilk yarısını seyreden birinin, “Bu maçın ikinci yarısında kesin fark olur.” diyebileceği bir üstünlükle oynanan ilk yarı sonrasında, ne oldu da Trabzonspor ikinci yarıda yokları oynadı? Bunun tabii ki farklı nedenleri olabilir. Bu nedenlerden bir tanesi, rakip takımın ilk yarıya göre aldığı önlemler olabilir ama bir neden hariç, hiç bir neden bu kadar tezat bir görüntüye neden olamaz. O da, ikinci yarıda yapılan yanlış oyuncu değişiklikleri ile birlikte, ilk yarıda oynanan oyunun bozulmasını gösterebiliriz. Trezeguet’in sanırım bir sakatlığı vardı. Yoksa son haftaların bu istikrarlı ve etkili isminin oyun dışına alınmasının izahı olamaz. İlk yarı genelinde oynanan güzel oyun içerisinde sırıtan Bardhi ve Visca’ya bu kadar sabredilmesinin, yapılan yanlış değişikliklerle birlikte, takımın oyununu etkilediği düşüncesindeyim. Bir oyuncu o gün formsuz olabilir. Buna rağmen o oyuncuda ısrar etmek, hem o oyuncuya, hem de Trabzonspor’a zarar vermek demektir. Aslolan Trabzonspor olduğuna göre, hiç bir futbolcu, ismi ile oynayamaz. Sadece sahada verdiği mücadele ile sahada kalmaya devam eder.
Sayın Avcı maç sonrası konuşmanızda, “ Çok yumuşak takımız. Daha sert olmamız lazım.” demişsiniz. Sayın Hocam; Bu bilinmeyen bir şey değil ki. Bu takım, ligin en az kart gören takımı. Bugün dahil, penaltı pozisyonlarında bile hakeme itiraz etmeye çekinen bir takım. Siz bunu yeni mi farkettiniz? Kusura bakmayın. Her iki yarının bu kadar tezat olmasının nedeni, takımın yumuşak veya sert olmasıyla alakası yok. Bugünkü mağlubiyetin tek sorumlusu sizsiniz. Yanlış ve adaletsiz oyuncu tercihleri ve gole ihtiyacınız olan ikinci yarıda, ısrarla pas oyununuza devam etmeniz, bu maçın kaybedilmesinin en büyük nedenleri arasındadır. Adalet konusunda itirazınız olursa açıklayayım. 6 ay top oynamayan ve tarafınızca kadro dışı bırakılıp, satılamayınca affedilen Umut Bozok, hava toplarına hakim Enis’in yerine ikinci yarıda tercih ediliyorsa, burada bir yanlışlık ve adaletsizlik var demektir. Diyeceksiniz ki “Enis de Trabzonspor’un forveti olamaz.” Evet, haklısınız. Bu da maalesef sizin kadro mühendisliğinizin ne derece başarılı olduğunun bir göstergesidir!