Tansel Kolcu yazdı.
Trendyol Süper Ligin 8. haftasında, deplasmanda Adana Demirspor ile karşılaşan Trabzonspor, 29. dakikada Nani’nin ayağından yediği gol ile rakibine 1-0 mağlup olarak, taraftarlar tarafından dönüm noktası olarak belirlenen bir maçtan daha hayal kırıklığı ile ayrılmış oldu.
Bjelica, sezon başında gitmelerini istemesine rağmen, daha sonra ısrarla oynattığı ve etkili olamadıkları için çokca eleştiri alan Bardhi ve Larsen ile oyuna başlarken, Abdülkadir’in olmaması hepimizi şaşırttı. Bütün hafta antremanlara çıkan ve deplasman kadrosunda olmasına rağmen maç kadrosuna alınmayan Abdülkadir için ‘hasta’ açıklamasının bize pek ikna edici gelmediğini söylemeliyim. Son 2-3 hafta direk oynayan ve çok başarılı maçlar çıkaran Mehmet Can’ın yerine Larsen’in tercih edilmesi ve Bardhi’de ısrar edilmesinin yanısıra, son haftaların formsuz ve isteksiz ismi Bakasetas’a gösterilen sabır, bu maçın neden kaybedildiğinin özetini önümüze serer gibiydi.
Mr. Bjelica; Ya Bardhi ve Larsen senin manevi evladın, ya da çok inatçısın diyeceğim ama manevi evladın da olmadıklarına göre, maalesef geriye inatçılığının kaldığını üzülerek söylemek zorundayım. Haftalardır eleştirilen bu iki isme, başarısız olmalarına ve eleştirilmelerine rağmen forma veriyorsan, senin adalet terazinin de doğru tartmadığını üzülerek söylemek zorundayım. Keşke Bardhi ve Larsen için gösterdiğin inatçılığını, takıma yansıtıp mücadele gücü yüksek bir takım ortaya çıkarabilseydin. Maalesef, geçen haftalarda da yazdığım gibi hiç umut yok ve sana “Adios Bjelica” demekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Üzgünüm…
Bu arada bu yazdıklarımı anlayamayacağını düşündüğümden, Google’dan, çok sevdiğin İspanyolca’ya çevirip, aşağıya bırakıyorum. Umarım çeviri hatalarını hoş görürsün…
Señor Bjelica, o Bardhi y Larsen son sus hijos adoptivos, o diría que tiene muchas relaciones, pero lamentablemente, según los detalles de sus hijos adoptivos, debo decir con pesar que el que se queda está en casa. Si estás dando camisetas a estos dos nombres, a pesar de sus fracasos y de su reencuentro, debido a las críticas de las últimas semanas, debo decir con pesar que la balanza no pesa adecuadamente tu justicia. Ojalá las actuaciones de Bardhi y Larsen pudieran reflejarse en el equipo y pudiera surgir un equipo con alto poder de lucha. Desafortunadamente, como escribí en las últimas semanas, no hay esperanza y no hay otra opción para ti que decir "Adiós Bjelica". Estoy triste…
Por cierto, ¿te has dado cuenta que no puedes entender este tema? Lo traduciré a tu español favorito de Google y te lo dejo abajo. Espero que perdones cualquier error de traducción…)
Trabzonspor yönetimini maalesef iki zor karar bekliyor. Birincisi, 8 haftada 4 mağlubiyet almış ve gelecek için umut vermeyen bir hoca ile milli ara avantajını da düşünerek, yolları ayırmak. İkincisi, geçen hafta ceza alma pahasına yapılan sert açıklamaya rağmen, bugün Hakem Kadir Sağlam’ın ve Var Hakemi Özgür Yankaya’nın, Trabzonspor’un 2 penaltı pozisyonunu rahatça harcayabilmeleri. Bugün verilen bu iki karar, yönetime açıkça, “Nefesinizi boşuna tüketmeyin” mesajıdır. Siz de mesajınızı açıktan ve cesurca verebilmelisiniz. Hiç kimse, Trabzonspor’la dalga geçemez ve hafife alamaz. Takım kötü olabilir ama kimse Trabzonspor’un hakkını yiyemez. Türkiye’de artık yabancı hakem konuşulmalı ve Trabzonspor yönetimi de buna önayak olmalıdır.