Sayın Bakanım,

Bu satırlar, Trabzonspor için mesleki hayatı boyunca hep bedel ödemiş bir gazeteci kardeşiniz, milli ve manevi değerlerine ömrünü adamış bir Trabzonsporlu vatandaş tarafından sizlere ithafen kaleme alınmıştır. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, 2000 senesinde bu kardeşiniz bayraktarlık yapmamış olsaydı, bu Trabzonspor bugün, milletin değil, M. Ali Yılmaz’ın şahsi malı olacaktı! Bunun en yakın şahidi, yıllardır küs olduğum sayın Faruk Özak beydir. Ben de mal mülk sahibi olup, bende en iyi arabaları binmek isterdim. Bunu çok rahat olarak da yapabilirdim. Eğer güçlünün yanında dursaydım, eğer, Trabzonspor diye bir derdim olmasaydı, eğer sadece saha içini yorumlayacak kadar basit işlerle uğraşıp, ihanet çetelerine savaş açmasaydım, ve en önemlisi Allah korkusu taşımasaydım; bilirim ki en iyi makamlarda olurdum.

 Lakin bu ömür, Trabzonspor’u kendi çıkarları için kullananlarla, mücadele ederek geçti. Tam 28 yıl!

Etrafınızda,  sadece çıkar odaklı olarak bulunan kimseler, elbette bizleri, sizlere yanlış aktaracaklardır. Çünkü benim mücadelem, böylesi tiplerle oldu her daim. Bu kısa cümleleri, hakkımda daha net bilgi sahibi olmanız hasebiyle kaleme aldım. Yoksa Rabbimin beni bilmesi benim için kafidir.

Sayın bakanım; Trabzonspor, sayenizde elbette önemli bir toparlanma sürecine girmiştir. Bir Trabzonsporlu olarak sizlere çok teşekkür ediyorum. Lakin sanki bu dönem, biraz şımarıklığın verdiği, birazda yönetim içi ve etrafındaki çıkar çetelerinin teşvikleri ile ekonomik harcama makasının ağzı açılıyor gibi! Bilmeniz gereken, Trabzonspor’un transferlerinde; hem gönderilen hem de alınan isimlerde tamamen Sadri Şener döneminin çetesi(!)  direksiyon başındadır! Tarafınıza yapılan bilgilendirmeler büyük oranda yanlıştır. Gerek yönetim içi, gerekse yönetim içindekilerin perde arkasındaki ortakları yani çete(!), 5 kişiden ibarettir! Lütfen Trabzonspor’u yedirmeyiniz!

Değerli kardeşiniz Serhat Albayrak bey de, dost görünümlü çıkar odakları tarafından yanlış yönlendirilmektedir! Kutsalım üzerine yemin ederim ki,  bu takıma direk oyuncu olarak düşünülen isimler,  transfer izleme komitesinin tercih ettiği isimler değildir! Lütfen Trabzonspor’da olup bitenleri; çıkar ilişkisi çerçevesinde, etrafınızda (Serhat Albayrak beyin de etrafında) olan menfaatçilerden değil,  sizden hiç iş talep etmemiş, koltuk istememiş, bizim gibi mesleğe 20-30 yılını vermiş arkadaşlarımdan öğrenmeye çalışın! Hiçbir talebi olmamış arkadaşlardan!

Sayın bakanım, sayenizde ve katkılarınız ile belki de Trabzonspor şampiyonluk hasretine nokta  koyacak, bu yolda özlemimize son verecektir. Lakin tek hedef şampiyonluk değildir, olmamalıdır. Bir kere şampiyon olabilirsiniz! Fakat kulüp ekonomisi; eğer birilerinin cebine akmaya devam ederse, en önemli marka değerimiz olan böylesi bir kurumun, yarınları da çalınmış olur. Sizden yüz binlerce, milyonlarca kişinin istirhamı, ne olur yönetim içinde ve çevresinde transferle uğraşan isimleri yetkisiz  kılın! Ne olur, transferde rakamsal olarak makasın açılmasına müsaade etmeyiniz.  Bazı konuların; sayın başkan Ahmet Ağaoğlu’nu aştığını, bazen istemeden de olsa sustuğunu, bazen yanlış yönlendirilerek hata yapabileceğini  lütfen unutmayınız.

Tek derdimiz, şehrimizin en büyük marka değeri üzerinden nemalanan ve gününü  gün eden, ‘hizmet için varız’  diyen ama gerçekte, menajerlerden daha menajer olan, hayatının  tüm değerlerini para üzerine kuran tiplerdir! Trabzonsporluysanız ki, bizler öyle biliyoruz; o vakit bu kulübün transferinden harcamalarına kadar, çok daha sıkı kontrolü elden bırakmayın derim. Mesela Yusuf Yazıcı transferinden gelecek olan paraları lütfen iyi takip ettirin!

Sanki bu gidişat, Trabzonspor’un etik ve ahlaki değerlerinin yerle bir edildiği, ekonomik çöküşün temellerinin atıldığı Sadri Şener dönemi gibi geliyor bana. Kolay yanılacağımı da düşünmüyorum sayın bakanım. Görev sizdedir. Ve her Trabzonsporlunun sizden beklentisi bu yöndedir.