Lig’de 7 maçtır galip gelen ve bu 7 maçın son dördünde gol de yemeyen Trabzonspor, evinde misafir ettiği Fenerbahçe’ye, 76. dakikada Pelkas’ın ayağından yediği gol ile 1-0 yenilerek, ligin zirvesi için biraz olsun filizlenen ümitleri, yine soldurmuş oldu. Bugün oynanan müsabakanın bir tarafında, geçen hafta, covid ve sakatlık nedeni ile hayli eksik olarak Başakşehir karşısına çıkan ve Başakşehir’e pozisyon vermeden maçı kazanarak büyük bir moral ile bu maça çıkan Trabzonspor, diğer tarafında ise, evinde bu sezon, biri ezeli rakibi Galatasaray olmak üzere bir çok maç kaybetmiş, geçen hafta evinde ligin orta sıra ekiplerinden  Göztepe’ye yenilmiş ve bu yenilgi üzerine hocasına son bir şans verilen Fenerbahçe. Kağıt üzerinde ve Fenerbahçe’li yazarların bile içinde olduğu futbol otoritelerince,  maçın favorisi olarak Trabzonspor gösterilse de, Trabzonspor’un bugün oynadığı oyun ve yaşanan mağlubiyet, bir kez daha böyle büyük maçların favorisinin olmadığı gerçeğini gözler önüne sermiş oldu.

Abdullah Avcı geldiğinden bu yana, takıma kazandırdığı başarı ivmesi tartışılamaz. Futbol oynamayı bile neredeyse unutmuş ve kendilerine güvenini kaybetmiş bir oyuncu grubuna, yeniden bir kimlik kazandırıp zirve yarışına sokması bile, başlı başına bir başarı örneğidir. Yalnız, nasıl Trabzonspor’un zirve yarışına ortak olmasında ve 7 maç üst üste kazanmasında en büyük pay Abdullah Avcı’nın ise, bugün yaşanılan mağlubiyetin de en büyük sorumlusu kendisidir.

Son iki maçta, Serkan’ın yokluğunda mükemmel oynayan Kamil’in, bugün kadroya alınmaması umarız gerçekten rahatsızlığı ile ilgilidir. Eğer Kamil, Serkan tercihi nedeniyle rahatsızlığını belirtmiş ve kadro dışı kalmışsa, bu olay, yaşanan mağlubiyetin en önemli etkenlerinden biridir diyebiliriz. Zira yediğimiz golde, maalesef, daha önceki maçlarda da kritik hatalar yapıp Trabzonspor’un puan kaybına neden olan Serkan’ın büyük hatası var. Rakibin en etkili silahları olan Osayi ve Pelkas’ın karşısına, covid nedeni ile 2 haftadır oynamayan ve maç eksiği olan iki oyuncu ile çıkmak, sanırım bugün yapılan en büyük hataydı.

Gün geçtikçe formundan hayli uzaklaşan Ekuban’ın ise, inatla sağ kanatta oynatılması, hem sağ kanadı yeterince kullanamamamızı, hem de Ekuban’ı günden güne kaybetmemize neden oluyor. Abdullah Hoca, sanırım bu gerçeği, bundan sonraki maçlarda göz önünde bulunduracaktır. Malumunuz olduğu üzere, ders çıkarmak için mağlubiyet şart! Kısacası, daha önceki maçlarda avcılığını gösteren Abdullah Avcı, bugün, tercihleri ve oynattığı oyun ile favorisi olduğu maçta, öğrencisine avlandı diyebiliriz.

Maçın hakemlerine gelirsek; sesiniz çıkmadığı müddetçe, rakibiniz gücü ile istediği hakemlere maçlarını yönettirir. Orta Hakemi bırak, Var’ı bile şansa bırakmazlar. Son dakikada Bakasetas’a ve daha önce de Ekuban’a ceza sahası içerisinde yapılan hareketler, acaba Kadıköy’de Fenerbahçe lehine olsa ne karar verilirdi. Tabii ki penaltı verilirdi. Trabzonspor’un bu konuda hakkını araması gereken yönetim ise ağırlığını maçtan önce koyacaktı, geçen yıl aleyhimize yapılan ve şampiyonluğumuza mal olan hakem hatalarında olduğu gibi, maçtan sonra değil. Şimdi yönetimin yapması gereken tek şey, Kulüpler Birliği Başkanı Ahmet Nur Çebi’yi, yabancı hakem konusunda desteklemek olmalıdır. Yıllardır Trabzonspor’a yapılan hakem infazlarına, kimse hata diyemez. Bunlar düpedüz kasıttır. Trabzonspor camiasının, bu hakemlere güveni kalmamıştır ve  hakemlik  müessesesi, içerisindeki çürükleri ayıklayana kadar, maçları yabancı hakemler yönetmelidir. Nasıl günümüz futbolunda yabancı oyuncu, yabancı hoca gerçeği varsa, yabancı hakemin olması da büyük bir ihtiyaçtır. Belki bu sayede, olmayan adalet tesis edilir…