Favori Trabzonspor ama!

Trabzonspor, hafta sonu Başakşehir  deplasmanına çıkıyor. Abdullah Avcı’nın taktik ustalığı sayesinde yenilgiyi unutan ve her hafta kazanma alışkanlığı kazanan Trabzonspor’un, tüm eksiklerine rağmen maçın favorisi olduğu muhakkak. Trabzonspor’un ilk on birde oynayan ve ilk on birin alternatifi olabilecek 6 futbolcusu bu müsabakada olmayacak. Özellikle kaleciler Uğurcan ve Erce ile Nwakaeme’nin oynamayacak oluşları en önemli eksikler olarak dikkat çekiyor. Fakat Başakşehir her manada Trabzonspor’a göre daha sıkıntılı durumdadır. Çünkü ilk on bir oynayan dört oyuncusu olmayacak. İlk on biri zorlayacak isimlerle bu sayı 9’a çıkıyor. Başakşehir’in futbol anlayışında çok önemli yeri olan İrfan Kahveci de artık yok. Ve Başakşehir geçtiğimiz sezonun çok uzağında. Tam manasıyla çökmüş ve sürekli kaybeden bir takım olduğu için tam bir ruhsal travma yaşıyorlar. Takımların eksikleri ve de içinde bulundukları moral anlamından baktığınızda, Trabzonspor’un favori olduğu net şekilde ortada. Fakaaaat! Unutmamak gerekir ki, Başakşehir’de tüm eksiklere rağmen önemli ayaklar olduğu, bu takımın Aykut Kocaman ile talihsizliklere son vermek arzusu taşıdığı da bir gerçektir. Başakşehir, Trabzonspor  maçında kanımca kolay teslim olmayacaktır. Ha şunu peşinen söyleyeyim. Trabzonspor eğer gol bulup öne geçerse bu maçı kazanma ihtimali yüzde doksan dokuz olur.  Ancak her şeyi ile Trabzonspor’un görev alacak olan isimleri maça son derece ciddi ve disiplinli bir gözlükle bakmak zorundadır. Az gol atabilen ve az yiyen Trabzonspor, az gol atan ama çok yiyen Başakşehir karşısında eğer yara alırsa, son haftalarda elde ettiği alkışlık sonuçlar, bir parça anlam kaybedecektir. Çünkü Bordo Mavililerin yarışı sonuna kadar zorlaması bakımından en küçük kayıp puan opsiyonu yoktur. Bu durum Abdullah hocanın kabahati değil, takımı teknik adam anlamında deneme tahtasına çevirip, daha evvel acemi çırakların eline teslim edenlerindir. Başarılar Trabzonspor.

xxx

Kısa Çalışma Ödeneği kararı uykusuz bırakacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün akşam, kısa çalışma ödeneği yardımları ile ilgili açıklaması tam bir şok etkisi yarattı. Devletin yaklaşık 1 yıldır sürdürdüğü kısa çalışma ödeneği yardımı, çaresiz ve çökmüş olan esnaf kesimini bir parça olsun rahatlatıyordu. Bu yardımlar sayesinde şirketler, çalışanlarını işten çıkarmıyor ve istihdama önemli bir katkı sunuyordu. Fakat devletin başı, herkesi endişeye sevk eden, “Martın sonuna kadar son kez uzattık” açıklaması ile tam bir hayal kırıklığı yaşattı. Bazı iş adamı arkadaşımızla görüş alışverişinde bulunduk. Üstelik bunların birçoğu Ak Partili. Onlarında şok olduğuna şahit oldum. Bir tanesinin aynen ifadesini aktarmak istiyorum: “Şok oldum. Çaresizim. Sabaha kadar bana uyku haram”!

Devlet elini uzattı. Doğru. Yeterli veya değil. Kişinin yorumuna ve imkanlarına bağlı bir değerlendirme farklılığı olabilir. Lakin piyasalarda hala para dönmezken, insanlar hayat pahalılığı altında ezilirken, iş verenler 2800 lira asgari ücreti dahi ödemede sıkıntı yaşarken, Covid belası hayata koyduğu ambargoyu devam ettirirken bu yardımların kesilecek olması, bize göre de vatandaşa atılmış bir tokat olur. Kaldı ki, bu yardımların kesilmesi ile Mayıs ayından itibaren istihdamda çok önemli sorunlar yaşanacağı muhakkaktır. Düşünün bir küçük işletmeyi. Dört kişi çalıştıran bir şirket, asgari ücret üzerinden maaş ödüyor olsa bile kirası ile birlikte minimum aylık gideri (SSK,maaş ve kira) 15 bin lira! Düşünün bir de on kişi, elli, yüz kişi çalıştıran şirketleri!  Dünya ve ülke ekonomisinin toparlanmadığı, piyasaların hareketlenmediği, Covid belasının devam ettiği böyle bir dönemde alınan bu karar, son derece yanlıştır. İflaslar ve istihdam sorunu iki üç ay içinde kendini hızla gösterecektir. Haa bu karar Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyoncu inşaat gibi firmalar göz önüne alınarak veriliyorsa, buna sözüm olamaz. Çünkü onlar ve onlar gibiler, hep kazanır zaten kaybetmezler. Bize ve kamuoyuna göre bu destekler, en az 2022 yılbaşına kadar devam etmelidir. Aksi halde hükümet, hem vatandaşın hem de kendisinin ayağına sıkar! 

xxx

Hangi ‘Kadir Abi’ ?

Geçen gün Kadir Topbaş’ı kaybettik. Allah rahmet etsin. Yaklaşık üç yıl evvel rahmetli Topbaş, “istenmeyen adam” ilan edilmişti. Üstelik onu istemeyenlerin çoğu Ak Partili arkadaşlarımızdı. Bu arkadaşlar, bu satırları okurken bana hayıflanacaklardır. Bunu da biliyorum. Ama kızmalarına gerek yok. Bir gazeteci, bir vatandaş olarak veya kafası karışık olanlar adına sormak zorundayım. O dönemler konuştuğum her üç Ak Partili arkadaşımdan en az ikisi; “Fetö’nün başıymış” veya “Reis Fetöcü olduğunu anladığı için onu görevden aldı” ya da “İstanbul’u damadına peşkeş çekti” gibi yaftalar yapıştırmıştı. Hatta çok daha ileri gidenler olup, basın yoluyla dahi, darbe gecesi rahmetli Topbaş’ın Pensilvanya’da olduğunu ileri sürmüşlerdi. Eğer bunlar yalan ve iftiraysa Allah affetsin. Durum vahim demektir. Yok, bunlar doğruysa; bugün bir çok Ak Partili siyasetçi veya arkadaşımızın “Kadir abi” diye başlayan ağıtlarının veya güzellemelerinin manası nedir? Üç yıl evvel ‘istenmeyen’ olarak ilan edilen ve istifa ettirilen, onların tabiri ile ‘Fetöcü’ Kadir abi mi, yoksa bugün arkasından ağıt yakılan  ‘Kadir abi’ mi gerçek olandır! Burada samimi olan ve dün Kadir Topbaş için ne düşünüyorduysa, bugünde onu düşünen arkadaşlarımızı tenzih ederim. Fakat Ak Parti’nin damarlarına sızmış ikiyüzlüler, vatandaşı partiden uzaklaştırıyor bunu bilin istedim.

xxx

Selahaddin Çebi ve Sezgin Mumcu!

Ak Parti Trabzon’da il ve ilçe seçimleri yapıldı. Yeni başkanlar ve yeni isimler geldi. Hayırlı olsun. Ak Parti Ortahisar ilçe başkanlığına seçilen sayın Selahaddin Çebi’yi bir çok kişiden daha yakın tanırım. Öyle aşırı bir diyaloğumuz veya sanıldığı gibi çok içli dışlı bir yakınlığımız olmasa da, karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı bir arkadaşlığımız var. Sayın Çebi’nin, verilen görevi sonuna kadar layıkıyla yapma derdi ve tasası taşıyan bir isim olduğunu, oturduğu makamın Allah indinde kendisine sorumluluk yüklediğine inanacak kadar hassas bir yapıya sahip olduğunu biliyorum. Çebi, garibanla gariban olabilen bir yapıya da sahiptir. Çünkü yoklukların ne olduğunu bilen bir köylü çocuğudur. Okumuş, mühendis olmuş, siyaset basamaklarını adım adım tırmanmış ama geldiği yeri bir gün olsun unutmamış bir karaktere sahiptir. Ortahisar belediyesinin Fen İşlerinden sorumlu başkan yardımcılığından geldiği için oradaki çalışkanlığına şahidim. Gece gündüz demeden, kış koşullarında arazide ekip arkadaşlarının başında nöbet tuttuğunu da bilirim, muhtarların talep ve ihtiyaçlarına nasıl can havli ile deva olmak için gayret sarf ettiğini de! Selahaddin bey Mevlana anlayışını iyi bilir. Onun kapısı kimseye kapalı olmaz. En azından bugüne kadar öyle gördüm. Yarın da öyle olur umarım. Yani kısacası milletin adamı olma yolunda, sınavı bugüne kadar başarı ile atlatmış değerli bir şahsiyet. Allah yar ve yardımcısı olsun. En azından Ak Parti yerel kademesinde, milletle kucaklaşmayı bilen bir şahsiyet oturuyor. Bu önemli bir gelişmedir kanımca.

Ak Parti’nin il başkanlığına seçilen Dr. Sezgin Mumcu beyi ise yakinen tanımıyorum. Görevi hayırlı uğurlu olsun. İyi bir hekim olduğunu biliyorum sadece. Tanıyanlar da iyi bir insan olduğunu belirtiyor. Tabi iyi bir insan olmak güzel ama iyi bir siyaset adamı olmak farklı bir durum. Umarım sayın Mumcu bu görevinde geçmiş başkanların çoğunluğunda olduğu gibi millete tepeden bakmaz. Ya da ‘şu şunun adamıdır buna yakın olayım veya uzak durayım’ gibi ayırımcı bir anlayışla görev yapmaz. Çünkü Ak Partiyi kendi kuruluş değerlerinden uzaklaştıran anlayış, sözünü ettiğim anlayıştır. Bugün Ak Parti seçmeni de bu anlayıştaki yerel siyasetçilerden nefret eder pozisyona gelmiştir. Sayın Mumcu’nun yönetim listesine de göz gezdirdim. Genel olarak ilk bakışta olumlu bir izlenim edindim. En azından son 6 yılın yıpranmış ve ilgisiz isimlerinin yeniden listede olmadığını görmek, güzel bir gelişme olarak dikkatimi çekti. Kadem Çakıroğlu, Hüseyin Salimoğlu gibi yakinen tanıdığım ve insanlara tepeden bakmayacak isimlerin o listede yer almaları da ayrı bir güzel gelişme. Hadi hayırlısı. İnşaallah güzel gördüğümüz liste, güzel işler yapar.