Dün akşam Avrasya Üniversitesi’nin  iftar yemeğindeydik. Mütevelli heyeti basın mensuplarıyla iftar sofrasında buluştu. Daha sonra ise Kaşüstü’ne geçilerek, yeni yapılan ve çok kısa  sürede  yeni eğitim öğretim dönemine yetiştirilen  kampus binasının lansmanı yapıldı. Hemen başlangıçta Ömer Yıldız’ı tebrik ederek söze gireyim ve asıl konuya geçeyim.

Verilen iftar yemeğine basın mensuplarının ilgisi büyüktü. Mütevelli heyeti  yemekte hazırdı. Hülya Ulusoy, Adnan Cevher, Tayfun Sezer, İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta   gibi isimlerinde yemekte yer alması ayrı bir keyifti. Ömer Yıldız’ın yemek sonrası, davete  katılan basın mensuplarına teşekkür konuşmasında ki  sözleri  dikkatimizi çekti. Avrasya  Üniversitesi’nin çok önemli bir mesafe aldığını, Trabzon için bu üniversitenin çok  büyük bir önemi olduğunu, haklı bir gururla ifade etti sayın Yıldız! Ama ekledi; “Hala benim istediğim seviyeye gelemedik. Çünkü ben,  5 yıl sonunda 25 bin öğrenci hedeflemiştim” dedi. Ömer bey hedefi  her daim büyük koyan bir değerdir. Belediye başkanlığı döneminde de öyleydi. Eğitim hizmetlerine başladığı dönemde de  hep böyle oldu. Yakinen tanıdığım için, hedefleri ne denli büyük  koyduğuna, her defasında  olmuşumdur. Ömer bey  hedefe ulaşma konusunda yalnız bırakıldıklarını ima etti. Ha sakın yanlış anlaşılmasın! Kimseye sitemde de bulunmadı. Ama sözlerinde haklı. Eğer tek başına verdiği  bu mücadelede,  siyasiler  kendisine  daha çok destek verip, Ömer beyi değil, Üniversiteyi sahiplenme duygusunu  daha çok hissetmiş olsaydı, bugün Trabzon’un övünülecek  kurumlarından olan Avrasya çok daha mesafe almış olurdu.

Ömer bey yemekten sonra,  bütün basın mensuplarını özel bir araç tahsis ederek Kaşüstü’ne götürdü. Orada  yeni bir bina yapıldı. Hem de 1 yıl  gibi çok kısa bir zaman içinde. Anlatmakla olmaz. Lütfen gidin, gezin,  görün… İnanın hepiniz,  ‘muhteşem’ diyeceksiniz. 14 derslik, 4 konferans  salonu, kapalı spor salonu  gibi  alanları da kapsayan mükemmel bir kampüs inşa edilmiş. Bahçesi ömürlük! O kadar ki, engelli öğrenciler için  engelli asansörü bile düşünülmüş. Tebrik ediyorum gerçekten. Ben Kaşüstü’n de oturduğum için biliyorum. O binanın yerinde  daha evvel mezbaha binası  bulunuyordu. Ve o bölgede oturanlar, pis kokudan evlerinin pencerelerini açamıyor, Kaşüstü deresi  pislikten geçilmiyor, sahilde denize girilemiyordu! Allah razı olsun Avrasya  yetkililerinden ve özellikle de Ömer Yıldız’dan! Tam 230 kamyonla,  hayvan dışkısının kaldırıldığı yere,  muhteşem;  pırıl pırıl bir kampüs yaptırarak,  Kaşüstü sakinlerine de nefes aldırdı. Bununla birlikte gençliğe muhteşem bir hizmet binası hazırladı. Tam anlamı ile hayran kaldık. Gerçekten gidip gezmenizi ve görmenizi isterim. Trabzon’a böylesi  güzel bir eser kazandırmak, her baba yiğidin harcı olmasa gerek.

Şimdi  görev siyasilerde. Son dönemlerde türeyen; “O adamı sevmiyorum” anlayışı, bir an evvel terk edilmeli. Adamların kim olduğu değil; neler yapıldığı, Trabzon’un bunlarla neler kazandığını  görebilmek; erdemlik, insanlık ve hizmet borcumuzdur. Bu sebeple diyorum ki, tüm siyasiler ellerindeki imkanları kullanarak,  Trabzon’un gururu  Avrasya Üniversite’mize Eğitim ve Hukuk bölümlerinin kazandırılması için  biraz olsun gayret  sarf etmeli. Orası Ömer Yıldız’ın babasının  evi değil. Orası Trabzon ve ülke  gençliğinin önünde  pırıl pırıl bir gelecektir. Lütfen olaya böyle bakalım.

Bir gazeteci büyüğümün de söylediği gibi, Ömer Yıldız’ı sever veya sevmezsiniz. Fakat tam bir hizmet adamı kendisi. Ve Ömer Yıldız keşke bu ilde bir dönemde olsa,  büyükşehir belediye başkanı olabilseydi.