En yakın rakibi ile arasındaki 15 puanlık farkı daha da arttırmak ve  ligde en erken şampiyon olma rekorunu ele geçirmek hedefi ile Rizespor deplasmanına galibiyet parolası ile giden Trabzonspor, Rize’de hiç ummadığı  hava ve saha koşulları ile karşılaşınca, rakibine 3-2 yenilip ligde 2. mağlubiyetini almış oldu.

Trabzon’da,  yıllar önce görev aldığı bir maçta yaşadığı olaylar nedeni ile uzun süre Trabzonspor maçlarına verilmeyen Hakem Volkan Bayarslan, bugün futbol oynamaya elverişsiz bir sahada maçın oynanmasına karar vererek, zaten maçın başında,  yıllardır neden Trabzonspor maçına atanmadığının da cevabını veriyor gibiydi. Böylesine bir sahada maçın oynanmasına müsaade etmek, zaten maçın başında, Trabzonspor gibi teknik futbolcuların çok olduğu bir takımın, maça büyük bir dezavantaj ile başlaması anlamına geliyordu ve maçın hakeminin, maç saatinde gecikmeyi de göze alarak maçı ısrarla oynatmak istemesinin ve sahayı kardan korumak amacı ile serilen brandanın neden erken kaldırıldığını, yönetim mutlaka araştırmalıdır. Hakemin 3. penaltıdan önce, orta sahada Trabzonspor oyuncusuna yapılan faulü dikkate almaması ve Var hakeminin de bu konuda orta hakemi uyarmaması, maçın önemli bir kırılma noktasıydı diyebiliriz

Abdullah Hoca’nın kazanılan maçlardaki hamlelerini nasıl övüyorsak, bugün çıkarttığı kadro ve uzun süre bu kadroda ısrarını da rahatlıkla eleştirebiliriz. Abdullah Hoca, böylesine zor saha şartlarında,  Nwakaeme ve Abdülkadir gibi teknik kapasitesi yüksek oyuncuların etkisiz oyununa sabretmemeliydi. Cornelius gibi, bugünkü gibi hava şartlarına alışkın bir oyuncu varken, o oynamalıydı. Sahanın kaygan olduğu ve rakip kalecinin hata yapma ihtimalinin yüksekliği düşünülerek, şut özelliği yüksek olan Bakasetas, mutlaka daha önce tercih edilmeliydi. Saha koşulları düşünülerek, bir maçlık olsun pas oyununu terkedip, yan ortalarla rakip defansın dengesinin bozulması sağlanmalıydı ve Cornelius gibi hava toplarına hakim bir futbolcunun da, mutlaka bu planın içinde olması gerekmekteydi. Abdullah Hoca, maç öncesi konuşmasında İsmail’i, orijini sol bek olduğu için tercih ettiğini söyledi. İsmail, oyunda kaldığı süre boyunca, Rizespor tüm ataklarını onun kanadından yaptı. Demek ki, Rizespor İsmail’in orijinini bilmiyormuş, bilseler o kanattan gelmezlerdi!

Maçın uzatma dakikalarındaki penaltı pozisyonunda, Erce’nin neden daha önce çıkmadığını anlamakta zorluk çekiyorum. Uğurcan, eğer seneye yurt dışına transfer olacaksa, Trabzonspor, çok iyi bir kaleci transferini gündemine acilen almalıdır.

Son sözüm de Rizespor taraftarlarına; Maç süresince yaptıkları tezahüratlarda, Trabzonspor’a küfrederek, şampiyon olamayacağını seslendirdiler. Bu küfürlü tezahüratı yapanların, Rizespor’u gerçekten tutan taraftarlar olmadığını, bu kişilerin gerçekte,  İstanbul sevdalısı taraftarlar olduklarını düşünüyorum. Zira, ligde 15 puan farkla şampiyonluğa koşan bir takıma karşı, ligden düşmesi kesinleşmiş bir takımın taraftarlarının, bu şeklide komik bir tezahüratta bulunacağına inanmak gerçekten çok zor.

Trabzonspor, bu sezon kar altında oynadığı Sivas deplasmanından sonra, yine kar altında oynadığı bir deplasmanda daha kara takılarak puan kaybetmiş oldu. Umarım, bahar çabuk gelir!