Hayatım boyunca hakem hatalarını veya kasıtlarına hep şahit olmuşumdur. Bunlar ne ilk ne de son olacaktır. Hakemlere, meslek yaşamım boyuna hiç güvenmemişimdir. Trabzonspor, şampiyon olduğu yıllarda çok daha acımazsız hakem katliamlarına uğramıştır. Fakat hakemleri de yenmeyi başarmıştır. Kaldı ki Göztepe maçının, kritik bir hataya rağmen kaybedilmesini, asla hakeme bağlamadığımı ifade etmek istiyorum.

Toplum olarak, özellikle genç neslin son derece bilinçsiz, kolaycı, objektiflikten uzak, gelişime kapalı olmasından büyük endişe duyuyorum. Her puan kaybı sonrası; “Hakemler” diye feryat eden ezberci bir papağan anlayışı, çok düşündürücü! Hadi bazı siyasileri, bazı siyasiler sayesinde ulusal kanallarda ekmek yiyerek midesini genişletenleri anlıyorum. Onlar kendilerine, kendi istikballerine yatırım yapıyor. Peki; gerçekten Trabzonspor’un bu hallere düşmesinden dertlenen, içi yanan, boynu bükülen, eşinin yüzüne bakacak morali dahi bulamayanların, gerçek sorumluları bir kenara atıp, her kayıp sonrası “hakem” diye ayağa fırlamasını, kusura bakmayın ama çok anlamsız ve gülünç buluyorum. Bana göre, kendi kendilerini tatmin modeli oldu bu!

Sosyal medyada delinin biri bir tarafa ok atıyor. Gençlik peşinden koşuyor! Sorgulamadan, anlamadan, daha acısı bilgi sahibi olmadan. Yazık!

Oysa bu takım, Trabzonspor taraftarının geçekten bilinçli hale gelmesi, araştırması, sorgulaması, bilgi sahibi olması, olaylara soğuk kanlılıkla yaklaşması ile düzlüğe çıkar. Bu takım, şampiyon olabilecek bir yapıya sahipken, ne oldu da geçen yılın çok uzağında bir sinyal veriyor? Sonuçları koyun bir tarafa, futbol olarak bu kötü sinyal neden? Bu neden sorgulanmıyor?

Bu takım, Beşiktaş maçı hariç, kazanılan maçlarda bile ayakta zor dururken, her an tökezleme sinyalleri verirken, Avrupa’da tel tel dökülürken, eğer taraftar denilen unsur, her hafta ‘hakem’ diyorsa, bu kulübe asıl kötülüğü yapanlar, avuçlarını okşuyor ve taraftarın bu bilinç dışı, şuursuz sorguları sayesinde, gelecek transfer sezonuna, daha çok kazanma hedefi ile hazırlanıyor!

Kardeşler, siz Fırat Aydunus’u sorguladınız değil mi? Tüm fatura da ona kesildi dimi? Peki tek bir tartışmalı pozisyon için hakeme tüm faturayı yıkarken şu soruları hiç kendinize sordunuz mu?

1 - Göztepe maçında takım nasıl oynadı?

2 - Trabzonspor’un orta alanı, Doğan, Ahmet Canbaz, Kamil Ahmet gibi yetersiz oyuculardan medet umar hale gelmişse, bu oyuncuları ya da bu yetersizlikleri, hangi yöneticiler, hangi akılla takıma katmıştır?

3 - Trabzonspor’un yaptığı bu yıl 17, geçen yıl yaptığı 6 olmak üzere, toplam 23 oyuncu transferinde, takıma katkı verenler kaç kişidir? (Nwakaeme, Ekuban, Sörloth ve kısmen Hosseini)

4 - Trabzonspor yönetimi, geçen yıl UEFA yasağından kaynaklı olarak gençlere dönmek ve kendi alt yapısına mecburen sarılmak zorunda kalırken, Ziraat Bankasının, yüzde yüz faizle borçları ötelemesi sonrası eli rahatlayınca; bu kadar fütursuz, bu denli gereksiz transferleri, hangi akla hizmetle yapmıştır?

5 - Trabzonspor yönetimi, hangi çıkarlara hizmet adına; Liverpool’un adam edemediği Sturridge’ye yıllık 3.5 milyon Euro, garanti para ödeme cesaretini göstermiştir?

6 - En önemli soru! Mehmet Yiğit Alp, Önder Bülbüloğlu, Nevzat Aydın, Tuncay Bekiroğlu, Yiğit Oğuz Duman ve Özer Bayraktar isimli şahıslar, Muharrem Usta yönetiminden bir Malatya maçı sonrası istifa edip, gölge kabine oluşturmuşlardı. Hangi akıl, hangi mantık, hangi vicdan bu isimlere bu yönetimde transfer yetkisini vermiştir? Saydığımız isimlerin üçü yönetim içinde ve birisi Ağaoğlu’ndan daha yetkili! Dışarıda kalanların bir kaçı ise, dış kulvardan transferde yuları ellerinde tutuyor! Usta yönetiminin ‘kaçak güreşçileri’ bugün nasıl, bu kulübün geleceğine yön verebiliyor?

7 - Trabzonspor teknik adamını kimler hiçe sayıp, kafasına buyruk at koşturuyor?

8 - Yusuf Yazıcı’yı, Mayıs ayında hazırlanmış ve kusursuz olarak yazılmış bir senaryo ile Fransa’ya satıp, takımın temelleri ile oynayanların, bu transfer hikayesinde ki çıkarları ne olmuştur?

9 - Yusuf’un menajeri Adem Cebeci, hangi yöneticiler ile kol kola, diz dize hareket etmektedir? Ve neden?

10 - Trabzonspor’un hocası; “Rodallega ve Yusuf mutlaka kalsın” diyerek duvarları yumruklarken, Yusuf ve Rodallega’yı kimler, ne amaçla satmıştır?

11 - Trabzonspor’a sadece bir ön libero ve sadece çok iyi bir stoper alınıp, şampiyonluğa koşulacakken, buna sıradan ve üstelik hazır olmayan oyucuları kimler, ne amaçla almıştır?

12 - Campi, İvanildo,sakat olmadığı halde her sezon 15 maç yatan Sturridge, Çin’de tatil yapan Obi Mikel kimlerin eseridir? Ligin yarısı geldi, ortada yoklar!

13 - Trabzonspor’un alt yapı gerçeği geçen yıl görülmüşken, bunca yetersiz ve yetenek yoksunu gurbetçi oyuncu, bu takıma, kimler kazansın diye alınmıştır?

14 - Trabzonspor alt yapısına hayat veren isim Sadi Tekelioğlu, alt yapı çökerken, neden göreve getirilmemiştir?

Beyler… Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz! Siz eğer bunca soruya cevap aramayıp, sadece ‘hakemler’ diye feryat ederseniz, cetveli eğri olup, her puan kaybında stadı maç bitmeden terk eden ve ne yazık ki kendi çıkarlarını takım çıkarlarının üstünde görenleri yüreklendirirsiniz! Siz kendi içinizi temizlemezseniz, elin hakemine, MHK’sına inanın hiçbir şey yapamazsınız. Bu takım hala şampiyon olabilir. İnanın içten söylüyorum… Çünkü ligde iyi takım yok. Olması gereken, üç dört yönetici istifa ettirilip, devre arası iki oyuncu elden çıkarıp, iki sağlam transferle bugünkü rüzgarı tersine çevirmektir. Ama bunun için radikal kararlar gereklidir. Diyorum ya, evvela cetveli düzeltmeniz gerekir!

Son sözüm sayın başkana! Başkan bey diyor ki; “19 yıl sonra ilk kez kulübün borcu aşağı doğru iniş gösterdi”!.. Bu toplum sizi seviyor. Sayın başkan kelime oyunlarına gerek yok. Aksi halde diğerlerinden farkınız kalmaz. Diğer başkan ve yöneticilere benzemeye çalışmayın. Size yakıştıramıyorum. Trabzonspor’un borcu 1katrilyon 100 milyar liraydı. Ziraat Bankası ile yapılan 5 yıllık anlaşmada bu para, faizi ile birlikte 2 katrilyon 100 milyar lira olmuştu. Ziraat Bankasına iki yıl sonra ödeme yapılacak. İki yıl sonra Ziraat Bankasına, üç ayda bir 160 milyar lira faiz ödenecek. Şimdi buradan soruyorum; ana para olan borcu, faizli borçla kapatmakla, borç inmiş mi oluyor? Yapmayın Allah aşkına! Şu camiada özü ve sözü ile inanabileceğimiz bir insan kalsın bari.

(Not: Bu kadroya tek katkınız, Nwakaeme ve Sörloth’dur. Kadro alt yapının ve benimde çok eleştirdiğim Muharrem Usta döneminindir. Kandırmaca yok. Samimiyet ve hizmet aşkı yürekten olmalı)