Kripto Galatasaraylı imiş, Başakşehir'le on iki  yıl mazisi varmış, Beşiktaş’ı ne hale getirdiği ortadaymış, kovulduğu için hala Beşiktaş’tan tazminat alıyormuş, Milli Takım kariyeri bile ortadaymış, Trabzonspor’da ikinci bir Ersun Yanal olacakmış...

 

Evet, düne kadar bunların hepsine katılıyordum.

 

Bu etiketlerinden dolayı da şiddetli bir şekilde tüm TS taraftarı gibi itiraz ediyordum,

“Trabzonspor av; Abdullah, Avcı” ironisini bile yapmıştım.

 

Hatta çoğu konuda yine aynı düşüncedeyim ancak bugün itibarıyla bu adam bu takımın hocası.

 

Tıpkı, falanca ile geziyormuş; filanca ile aşna fişne yapıyormuş dediğiniz birinin artık bu sülaleye katılması gibi...

 

Hazzetsek de hazzetmesek de soyadımızı aldı, misali…

 

Yani artık Trabzonspor Teknik Direktörü...

 

Sahaya indi, takımın başına geçti.

Bitti, nokta…

 

Şimdi ise sonuna kadar arkasındayım.

 

Kendisi, egolu olsa da hırslı, zeki bir adam...

 

Türk futboluna  birçok antrenör yetiştiren iyi bir futbol adamı. Şenol Güneş, Fatih Terim’den sonra üçüncü kim derseniz, ismi sayılabilecek şahsiyetlerden biri…

 

İnsanların takımla yatıp takımla kaktığı, yerel basının ülke genelinde nüfusa göre en yoğun olduğu ve Trabzonspor konusunda bu basının bilhassa hocalara çok acımasızca eleştirilerde bulunduğu, şampiyonluk haricinde hiçbir şeyin başarı sayılmadığı ve herkesin iyi bir çekirdek çitleyicisi olması yanında iyi bir hoca olduğu  vs vs… gibi çok zor bir şehre geldiğinin farkında…

 

Aslında kendisini bu cesaretinden dolayı kutlamak da gerek… Bir yönüyle bu kadar enkaz bir kadroyu kabullenip ateşten gömleği giydi Avcı…

 

İki buçuk yıl sözleşme imzalanmış, ayrılırsa da parasını da çatır çatır alacak, diyebilirsiniz.

 

Belki bu yönüyle kaybedeceği pek bir şey yok ama kariyer de etiket de hocaların referansını belirliyor…

 

Kendisinin bilhassa yönetim nezdinde belli ki iyi bir referansı vardı.

 

Kanımca bu yönetimin Ünal Karaman’ı gönderdiğinden beri kafasındaki isimdi Avcı...

 

Hüseyin de Newton da Avcı' nın gelmesi için döşeme taşları idi.

 

Yönetimin elini kolunu bağlayan husus, geçen yıl Başakşehir'le şampiyonluk yarışı veriyor oluşumuzdu.  Yoksa çoktan gelecekti.

 

 

Bugün itibariyle bu takımın hocası…

Ve benim de kendi penceremden sadece ama sadece “maç, maç varsa hatası” eleştirebileceğim bir teknik adam...

 

Bu takımın hocası olduğu müddetçe destekten başka vereceğimiz hiçbir şey yok.

 

Nasıl ki Trabzonlu ve Trabzonsporlu etiketiyle Şenol Güneş gitti Beşiktaş’ı şampiyon yaptı, Avcı' dan da en azından aldığı bu para karşılığı bunu beklemek lazım.

 

Bu yönetim tarzıyla, bu borç yüküyle, bu bahis çetesi, bu Federasyon ve bu hakemlerle zor olsa da tüm bunlar, bu sevda, bu tutku bitmiyor işte…

 

Ezcümle... Yeter ki bu Avcı da vurmasın bizi...