Geçtiğimiz Aralık ayının sonlarına doğru, Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Wuhan'da ortaya çıkan ve daha sonra, Coronavirus (Covid-19) adı verilen bir virüs, önceleri fazla önemsenmese de, kısa zamanda salgına dönüşmesi ve artan can kayıpları ile, bir anda dünyanın bir numaralı gündem maddesi oldu. Salgının, Çin'e yakın bölge ülkelerine de yayılması üzerine, diğer ülkeler gibi  Türkiye de, salgından fazla etkilenmemek için gerekli hazırlıklarını tamamlayarak, alınan önlemleri uygulamaya başladı. Salgının, 24 Ocak tarihinde Fransa'da ilk kez görülüp, Avrupa'ya da yayılmasının ardından, Türkiye'de ilk vaka, 10 Mart tarihinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklandı. Türkiye'de ilk vakanın görülmesinden bir gün sonra ise Dünya Sağlık Örgütü,  Pandemi ilan ederek, durumun vahametini dünya kamuoyu ile paylaşmış oldu. Bu süreçte, Avrupa'da bir çok futbol ligi ertelenirken, Türkiye'de ise, önce ligin devam edeceği, sonra ise maçların seyircisiz oynanacağı açıklandı. 14 Mart tarihinde, Trabzonspor oyuncularından John Obi Mikel, instagram hesabından yaptığı açıklamada; “İnsan yaşamı, futboldan daha önemlidir. Ben kendimi hiç rahat hissetmiyorum ve şu durumda futbol oynamak istemiyorum. Bu kritik süreçte, herkes, ailesiyle ve sevdikleriyle birlikte evde olmalıdırlar.” derken, Galatasaray'ın futbolcularından Falcao, bu yazının altına yaptığı yorumda; “ Çok haklısın John. Hayat, futboldan daha önemlidir.” diyerek, Obi Mikel'e desteğini belirtiyordu. Aynı gün, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, basın açıklamasında; “Biz, devletimizin her türlü kararına uymak mecburiyetindeyiz. Özellikle konu, halk sağlığıysa, her şey ikinci plandadır. Fakat sadece seyirci sağlığı değil, aynı zamanda sporcu sağlığı, bini aşkın görevlinin ve medya mensuplarının  sağlığı da önemlidir.” diyordu. Bu açıklamalardan bir gün sonra, seyircisiz oynanan Beşiktaş maçından sonra ise, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim; “Bu derbide 100 kişi vardı. Bunların sağlık durumlarını neden merak etmiyoruz? Birimizde çıkarsa Allah korusun ne olacak? Bizim ailemiz yok mu? Bizim sevdiklerimiz yok mu?” diyerek bu ortamda futbol oynatılmasına isyan ediyordu. Galatasaray kalecisi Muslera ise; Utanç verici bir gece yaşandığını, futbolun konuşulmasına gerek olmadığı, zira dünyanın içinde olduğu bir sağlık probleminin varolduğunu belirterek, “Bizim canımız yok mu?”  diye sesleniyordu. Bu haklı isyanların ardından, 18 Mart tarihinde, Coronavirus nedeniyle ilk can kaybı yaşanınca, TFF, ertesi gün aldığı kararla, ligleri süresiz ertelediğini bildirdi. 23 Mart tarihinde, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, yaptığı açıklama ile, coronavirus testinin pozitif olduğunu açıkladı. Bu vesile ile, tedavi görerek sıhhatine kavuşup taburcu olan  Sayın Fatih Terim'e, geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Bugün geldiğimiz noktada ise, ilk can kaybının ardından, ligleri erteleyen TFF, her gün binlerce yeni vaka ve onlarca can kaybının olduğu bir ortamda, Haziran ayının ortasından itibaren, ligin kalan maçlarının oynatılacağını açıklayarak, bir de, “Futbola dönüş öneri protokolü” yayınladı. Bu yayınlanan  protokole göre, sanırım yeni bir oyun icat edip, patentini alacaklar! Bu protokole göre, başlayan lig hazırlıklarının ilk gününde, maalesef, Ankaragücü futbolcularından Ricardo Faty'nin Coronavirus testi pozitif çıktı ve tedavi altına alındı. Ankaragücü Başkanı Fatih Mert ise, bu gelişme üzerine yaptığı açıklamada, bu durumda liglerin  devam etmesinin zor olduğunu, zira  bir çok kulüpte futbolcuların oynamak istemediğini belirtti. Rizespor Teknik Direktörü Ünal Karaman ve Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay da, yaptıkları açıklamalarda, böyle bir ortamda futbol oynamanın mümkün olmadığını belirttiler. Peki, futbolun içinde olan insanlar bu görüşteyken ve Avrupa'da bir çok ülke, ligleri tescil ederken, Türkiye'de, kimler liglerin başlamasını ısrarla istiyor? Sanırım, en çok isteyenler;  her fırsatta zarar ettiğini söyleyen Bein Sports, “Trabzonspor lider olmasaydı, ne güzel ligi tescil ederdik” diye düşünen TFF,  “Lig iptal edilip, son 5 yılın UEFA ortalamasına göre takımlar Avrupa Kupalarına katılsın” diyen akbabalar ve Şampiyonlar Lig'i pastasını, Trabzonspor'a kaptırmak istemeyen, Trabzonspor ismini duyunca bunalıma giren arsızlar. Bunlara en güzel cevabı, sadece bir vaka varken maçların oynanmasına karşı çıkan ve “bizim canımız yok mu?” diyen Fatih Terim, Falcao ve Muslera  başta olmak üzere, futbol camiasının içinde olan herkes, haykırarak seslenmeli;“Bizim canımız yok mu?”