Yaşar Biberoğlu yazdı

28 Mayısta özellikle ağırlıklı olarak seçimin sonucunu belirleyecek 5 kesim:

1-Kadınlar

2-Gencler

3-Yurtdışı Oyları

4- Göçmenler

5-14 Mayısta sandığa gitmeyen 8 Milyon civarındaki seçmen

Ve Her İki İttifakın En Kırılgan Noktaları:

Cumhur İttifakı'nın 28 Mayıs için en kırılgan noktaları sokakta dillendirilen: Ekonomi, Göçmenler ve Rehavet

Millet İttifakı'nın 28 Mayıs için en kırılgan noktaları sokakta dillendirilen: HDP desteği ve HDP yetkililerinden gelen açıklamalar ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş'ı ve  KHK'lı tutukluları serbest bırakacağını söylemesi 14 Mayıs seçimleri öncesi.

                                                           50+1 MODELİ

Birileri bunu Cumhur İttifakı içerisinde bilmesine rağmen söylemiyor veya söylemekten imtina ediyor olabilir

Fakat 28 Mayıs'ta Sayın Erdoğan'ın en güçlü rakiplerinden birisi de kendisinin de altında imzası olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Modeli olan  50+1

Eğer 50+1 olmamış olsaydı 14 Mayıs'ta Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktı.

Bu 50+1 hem demokrasiyi seçilme noktasında zorluyor hem de ekonomik maliyeti millet adına artırıyor 28 Mayıs örneğinde olduğu gibi.

Bu sistemde hem Yürütmeyi hem de Yasama gücünü elinizde bulundurduğunuz da sistemin iyi bir model olduğu bu sistemi getirenler tarafından düşünülebilir.

Bu sistem getirilirken bunun en güçlü argümanlarından birisi de koalisyonları ortadan kaldırmaktı.Geldiğimiz noktada Türk Siyasi tarihindeki en güçlü koalisyon modelini ortaya çıkardı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi.

Oysa bu Sistem getirilmeden Sayın Erdoğan girdiği bütün seçimleri çok rahat bir şekilde kazanmıştı.

Bu sistemde Yürütmeyi ve Yasamayı aynı anda kazanamaz iseniz sistem topal ördek durumuna dönüşebilir...!

                                    

                                                    TEŞEKKÜRLER SAYIN CUMHURBAŞKANIM 

Buradan İşçi zammı ile ilgili başta Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Prof. Dr. Vedat Bilgin'e Türk- İş Genel Başkanı Sayın Ergün Atalay'a ve de Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'a sürece verdikleri destek ve katkı için canı gönülden teşekkür ediyorum.

Görüştüğüm işçiler ve ailelerinin verilen zam dolayısı ile çok büyük bir mutluluk yaşadıklarının altını çizmek gerekir. Burada aileleri birlikte yaklaşık 4 Milyona yaklaşan bir kesimden bahsediyoruz. İşçinin yüzü gülerse ülkenin yüzü güler bu unutulmamalı.

14 Mayıs Seçimine gidilirken son haftada işçiye verilen zam hem Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarında hem de Milletvekilliği seçiminin sonuçlarında  çok ama çok büyük bir etkisinin olduğunu biliyoruz.

Türk- İş Başkanı Sayın Ergün Atalay'ın "Türk- İş Tarihin de ilk defa ne istediysek onu aldık"  sözü işçinin hakkını aldığının beyanı idi.

Türk- İş Başkanı Sayın Ergün Atalay'ın Habertürk'e yaptığı açıklamada ''Milletvekili listelerinde seçilebilecek  iki tane işçi göremezsiniz'' diyor. Meclise İşçi kökenli Milletvekili sokmamız gerektiğini söylüyor.

Sayın Türk- İş Başkanı İşçinin temsilinin ve işçilerin hakkının en üst perdeden savunulacak yerinin TBMM olduğunun şimdi farkına vardı ise çok üzücü.

Ben 2018'de birden fazla Üniversite Diplomasına sahip eğitimli, bilgili ve donanımlı birisi olarak Aday Adayı oldum ve işçileri temsilen o Yüce çatı altında TBMM'de olmamız gerektiğini söyledim ve de o medeni cesareti göstererek Aday Adayı oldum. Sizler bu dönemi de kaçırdık diyorsunuz oysa sizlerin başkanı olduğunuz sendikanın üyeleri yıllardır bunun mücadelesini veriyor. Sizlerin bunlardan bile haberiniz olmadığını anlıyoruz açıklamalarınızdan.

Türk- İş Başkanı Sayın Ergün Atalay'ın 61 Trabzon Haber'de Köşemde kaleme aldığım "Farklı sonuçlar istiyorsanız, aynı şeyleri tekrarlamayın başlıklı" köşe yazımı özellikle okumasını isterim.

Sayın Başkan'a bu sürece yaklaşımı dolayısı ile kendi sözünü hatırlatmak isterim. "Uyuyanı uyandırırsın ama uyuma numarası yapanı uyandıramazsın."

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın işçiye verdiği desteğin yanında inanın bu husus kurmayları tarafından kendilerine iletilmiş olsaydı İşçi kesiminden en az bir ismi seçilebilecek noktadan aday olarak gösterirdi diye düşünüyorum.

14 Mayıs'ta seçim sonuçları açıklandığında CHP'den seçilen Milletvekilleri içerisinde kamuoyuna yansıyan tabloda  işçi kökenli bir ismin olmadığını görmek CHP'nin bu kesimle ilgili söylemlerinde ne kadar samimi oldukları kamuoyu tarafından sorgulanıyor. 

 İşçi kesiminden bir ismin dahi Mecliste olmadığı bir tabloda TBMM'de temsilde adaletin olacağını düşünmüyorum.

28 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin Ülkemizin daha güçlendiği, 86 Milyonun kazandığı, demokrasinin kazandığı bir seçim olmasını diliyorum.

NOT: 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Trabzon'da Ak Parti de rehavet var mi ?