Hafta içinde Avrupa'da mücadele eden iki takımın da yorgun olmasına rağmen yükselen formlarıyla çok zevkli bir maç olmasını beklediğimiz karşılaşmada misafir takımın taraftarının imkan verilse stadı tamamen dolduracağı yerde boş tribünlerin olması bu müsabakanın büyüklüğüne hiç yakışmadı. Dışarıda kalan binlerce taraftara yazık oldu. 

Futbol taraftarla güzel... Stadyumdaki seyirciler, takımını; maç boyunca coşkulu ve ateşli şekilde hiç susmadan destekleyerek aslında bize İstanbul'daki Bordo-Mavi sevdalılarının Trabzonspor’u ne kadar özlediğini de gösterdi.
 
*****

İlk yarının ilk 30 dakikasında Trabzonspor’un pas bağlantılarını temaslı oyun oynayarak engelleyen kazandığı toplarla çıkmaya çalışarak bunda başarılı olan bir Başakşehir gördük. Crivelli ve Visca’nın; Azubuike ve Gulbrandsen desteklediği ataklarla Trabzonspor’u bayağı bunalttı. Başakşehir, özellikle sağ kanattan etkili ataklar yapıp çok önemli gol fırsatlarını harcadı. 


30. dakikadan sonra pas bağlantıları kopuk olan Trabzonspor;  futbolcuların birbirine yaklaşıp pas boyunu kısaltmasıyla etkili olmaya başladı. İlk yarının berabere bitmesinde iki takım kalecisinin de muhteşem kurtarışlarının ve çizgi üzerinden çıkarılan karşılıklı iki pozisyonun etkisi büyüktü.

*****

İkinci yarıda Başakşehir mükemmele yakın bir oyun ortaya koydu. Korner vuruşundan gelen penaltıyı gole çeviren Sturridge, maçın içerisinde Sörloth kendisine yakın pozisyonda bulunduğunda etkili olmaya çalıştı fakat golden sonra oyunu tutmayan Trabzonspor'un yorgunluğu belirgin bir şekilde görüldü. 
 

Tüm bunlara rağmen 34 yaşındaki Sosa takımı oyunda tutmaya çalışıyordu. Sanki sahada 3 tane Jose Sosa vardı. Ama Nwakaeme, Kamil Ahmet, Doğan Erdoğan, Filip Novak ve Pereira hiç yoktu.

*****

Başakşehir, penaltı golüyle eşitliği yakaladıktan sonra baskıyı daha da arttırıp Skrtel ile ikinci golü de buldu. Başakşehir'de; özellikle Edin Visca, Azubuike ve Mahmut oyunuyla yıldızlaştı. Okan Buruk takımı; geçen seneden daha çok hücumu düşünen daha kreatif bir ekip olmuş.

***

Trabzonspor’da Obi Mikel'den çok Abdülkadir Parmak'ın eksikliği bu maçta fazlasıyla hissedildi. Topu 3. bölgeye taşımakta zorlanan Trabzonspor’da 10 numara orijinli Ahmet Canbaz'ın olmaması ise akılları karıştırdı. 
 

Trabzonspor’da Sosa'nın yanında iyi bir kesici olmadığı için topu geri kazanma süremiz çok uzadı. Bu yüzden Bordo-Mavili ekip orta sahada üstünlük kuramadı. Bunu sakat olan Onazi ve Obi Mikel'den başka biri yapamayacağına göre sıkıntı zaten büyüktü. Eğer Sosa'ya hücum anlamında yardımcı olan Abdülkadir de yoksa Ünal Hoca bence maça Ahmet Canbaz ile başlamalıydı. Böylece Trabzonspor; iki defans orijinli oyuncu ile orta sahada Başakşehir takımının üstünlüğünü kabul etmiş olmazdı.

*****

Gerçekçi olalım bu kadar eksik ve sakat oyuncuya rağmen Başakşehirin bu kadar güzel oynadığı maçta deplasmanda alınan 1 puan bence büyük bir başarıdır. 

Son dakikalarda gelen beraberlik golüyle alınan bu puanın önemi önümüzdeki haftalarda daha da iyi anlaşılacaktır.

Sonraki dört maçın üçünü de içeride oynayacak olan Trabzonspor’un bu mücadelelerdeki performansı ligdeki konumunu ve iddiasını belirleyecektir. 
 

Selam ve saygılarımla