Geçen yıl, yüksek maliyetli  oyuncuları gönderip, bir de transfer yasağı mecburiyetinden,

altyapı takviyesiyle takım oluşturan  ve bu takımla büyük başarılara imza atan Trabzonspor, hem 5 yıl sonra Avrupa Kupaları'na katılma hakkı elde etmiş, hem de tüm futbolseverlerin sempatisini kazanmıştı. Sezon bitiminden sonra, Sayın Ağaoğlu bir konuşmasında, 900.000 Euro'nun üzerinde hiçbir  futbolcuya yıllık ücret vermeyeceklerini, alt yapıdan yine birçok takviye yapacaklarını ve takımdan kimseyi göndermeyeceklerini söylediğinde memnun olmuş ve Sayın Ağaoğlu'nun dediği gibi, 3-4 kaliteli takviye ile bu sezon şampiyonluğa oynayabileceğimizi düşünmüştük. Yalnız, transfer sezonunun başlaması ile beraber, inanarak söylenmiş bu sözlerin neden tam tersi bir uygulamaya döndüğünü cevaplamakta inanın zorluk çekmekteyiz. Hangi irade, sizi 900.000 Euro'nun üzerinde transfer yapmaya ikna etti? Hangi irade, size Yusuf'u sattırdı? Hangi irade, altyapıda birçok değer varken gereksiz transferler yapmanıza neden oldu? Sayın Ağaoğlu. Yıllar süren transfer travmalarından sonra, geçen yıl gösterdiğiniz başarılı yönetimle, taraftarların güvenini kazanmıştınız. Bu güveni neden sarstınız? Kulübün ekonomik durumunu bilen Trabzonspor taraftarı nezdinde , geçen yıl gösterdiğiniz samimi yönetim  ve başarı nedeniyle  zaten sonsuz krediniz vardı. Keşke, iradenizi zorlayan etkenlere karşı tepki gösterebilseydiniz. Trabzonspor taraftarının gözünde bir kat daha büyürdünüz. Maalesef transfer sezonunda yapılan yanlış transferler, lig başladıktan sonra yaşanan şanssız  sakatlıklar ve kadroda  yabancı sayısının artmasıyla, başarısız sonuçlar ardı ardına gelmeye başladı. Trabzonspor bugün de, Sivas deplasmanında, 3. dakikada  ilk golü bulmasına rağmen, 2. yarının 80. dakikasında kazandığı penaltıyı da gole çeviremeyince, her iki yarının son dakikalarında yediği gol ile, haftalar sonra ligde mağlubiyetle tanıştı. Ünal Hocama birşey demek istemiyorum, zira geçen yıl yaşanan zorluklara rağmen gösterdiği başarı, onun potansiyelini zaten ortaya koymuştu. Yönetimin yapması gereken, sadece onun istediği ve maliyeti az olan oyuncuları transfer etmekti. Bunlar yapılsaydı, belki de bugün Trabzonspor'un başarısızlığını değil, liderliğini konuşuyor olacaktık. Ünal Hocamın Trabzonspor sevdası, belki de bu yanlışa dur diyecek istifasının önündeki tek engel oldu. Ünal Hocamın, bu başarısız sonuçlardan sonra yapacağı tek şey, geçen yıl olduğu gibi kendi değerlerine sarılmak olmalıdır. Yönetimin müdahalesi olduğunda ise, gereğini yapmak.