2020-2021 Sezonunu 4. olarak bitiren ve UEFA Avrupa Konferans Liginde mücadele etme hakkı kazanan Trabzonspor, 3. ön eleme maçının ilk ayağında karşılaştığı Norveç lig lideri Molde karşısında, üç kez öne geçmesine rağmen galibiyeti koruyamayınca, 3-3 berabere kalarak, turu bugüne bırakmıştı. Geçen yıl, süreç içerisinde, zor gol yiyen ama aynı zamanda zor gol atan bir takım ortaya çıkaran Abdullah Avcı, bu sene yaptırdığı transferler ile hücum problemini çözmeyi amaçlamış ve bunu da bu ilk maçta oynattığı oyunla göstermişti. Bu hafta içerisinde yapılan Andreas Cornelius transferi ile birlikte, takımın çok daha üstün bir hücum hattı olacağı çok net. Yalnız, ilk maçta atılan goller sonrası, birbirine benzer gollere engel olunamaması da bir soru işareti. Bugün de, 57. dakikada 1-0 öne geçmesine rağmen, 90+7. dakikada yenilen gol, ilk maçta yenilen gollerin adeta bir kopyası gibiydi. Bu gol ile maçın uzatmalara kalması ve Trabzonspor’un en etkili silahlarının uzatma bölümlerinde oyundan alınması,  belki de turun kaybedilmesine neden olacaktı. İlk maçta olduğu gibi bu maçta da, maçı kopartacak pozisyonları bulan ama değerlendiremeyen Trabzonspor, penaltı atışları sonucunda rakibini mağlup ederek, zora soktuğu kolay maçı kazanmasını bildi ve bu sonuçla turu geçerek, bir sonraki turda  Roma’nın rakibi oldu.

Abdullah hoca, ilk maça nazaran aldığı önlemlerle, bu maçta Molde’ye daha az pozisyon vermesine rağmen, verilen az sayıdaki pozisyonların nedeni, ilk maçta da aksayan Serkan’ın ısrarla oynatılmasıydı diyebiliriz. Uzatma dakikalarında, Perez’in asıl yeri olan sağ bekte etkili oynaması ve Serkan’ın yerine oyuna giren İsmail’in de sol bekte gösterdiği performans, bu bölgelerde macera aranmaması mesajı gibiydi. Macera derken, tabii ki Serkan’ı kastediyorum. Serkan, keşke kiralık gönderilebilse, eminim döndüğünde takımına çok daha yararlı olacaktır ama şu andaki performansı ile  Trabzonspor için yetersiz ve ısrar edildikçe, güven kaybı yaşayacağı da kesin gibi. Tabii ki hepimizin temennisi, tüm takımın alt yapı oyuncularından oluşması ama gerçekten hak edenlerle. Bilmem anlatabildim mi?

Milli boksörümüz, aynı zamanda Trabzonsporumuzun sporcusu sevgili  Busenaz Sürmeneli, Tokyo Olimpiyatlarında, kadınlar boks dalında kazandığı altın madalya ile millet olarak hepimizin göğsünü kabarttı. Başta Busenaz Sürmeneli ve Hocası Cahit Süme olmak üzere, olimpiyatlara katılan tüm sporcularımızı ve teknik adamlarımızı kutluyor, başarılarının gelecek yıllarda da devamını diliyorum. Ayrıca, Cahit Süme hocama buradan seslenmek istiyorum. “Cahit hocam. Sosyal medyada,  olimpiyat madalyasını boynuna takmanla ilgili sarf edilen sözlere sadece gül ve geç. Zira, onların algı kapasiteleri, 10 yaşında bir çocuğu keşfedip, 13 yıl emek vererek olimpiyat madalyasına ulaştıran bir hocanın vizyonunu ve misyonunu anlamakta yetersiz kalır. Nice yetenekler yetiştirmen ve böylesine önemli yarışmalarda ülkemize nice  madalyalar kazandırıp, İstiklal Marşımızı defalarca dinletmeniz dileğiyle.”