Süper Lig’e verilen milli maç arası sonrası, 4. haftada, evinde Galatasaray’ı konuk eden Trabzonspor, iyi götürdüğü maçın 20. dakikasında, Edgar’ın büyük hatası sonucu araya giren Emre’nin attığı gol ile 1-0 mağlup duruma düştü. Gol öncesi Abdülkadir Ömür’e yapılan faulün, tabii ki, her zamanki gibi dikkate alınmadığını söylemeliyiz. Gol sonrası beraberlik için yüklenen Trabzonspor, yapılan basit  hatalar zinciri sonucunda, yine Emre’nin ayağından yediği gol ile 2-0 mağlup duruma düşünce,  Abdullah Avcı’nın oyuna yerinde müdahaleleri geldi. Abdülkadir Ömür ile İsmail’i çıkarıp, yerlerine Trondsen ve Yusuf’u dahil eden Abdullah Avcı, bu değişiklikler sonrası aradığı gole 41. dakikada ulaşmış oldu. Bu dakikada, Cornelius’un attığı klas gol ile umutlanan Trabzonspor, devreye de bu golün  morali ile girmiş oldu. Trabzonspor, ikinci yarının başlaması ile birlikte aradığı beraberlik golüne 62. dakikada ulaştı. Bu dakikada, rakip ceza sahasında topla buluşan Hamsik’in, ceza sahası içerisinde yaptığı mükemmel hareketler sonrasında, Nwakaeme’yi altı pasın önünde topla buluşturması ve Nwakaeme’nin de düzgün bir vuruşla topu ağlara göndermesi ile skora eşitlik gelmiş oldu.

Bu gol sonrası, her iki takımın da yorgunluk sonucu orta sahalarının düşmesi, iki kalede de karşılıklı tehlikeler yaşanmasına neden olsa da, Trabzonspor’un pozisyonları, skoru değiştirmeye daha yakındı ama kalan dakikalarda bu pozisyonlar gole dönüşmeyince, maç 2-2 berabere sonuçlanmış oldu.

Maç öncesi tahminim, Abdullah Hoca’nın, rakibin  ofansif yönü kuvvetli orta saha ve forvet oyuncuları karşısında Berat ve Siopis ile başlamasıydı ama Abdullah Hoca, Berat’ı yalnız bırakıp, sağ kanatta da, daha hazır olmadığını düşündüğüm Abdülkadir Ömür ile oyuna başlaması sonucu skor 2-0 olunca, mecburen, bugün etkisiz olan Abdülkadir Ömür’ü oyundan almak zorunda kaldı. Yine günün etkisiz diğer ismi İsmail’i de oyun dışına alıp yerine Trondsen’i alan Abdullah Hoca, sanki yaptığı bu değişiklikle, yönetime transferde eksik kalan bölgeyi de işaret eder gibiydi. Maç 2-2 olduktan sonra  oyunun son bölümünde, Galatasaray’ın ataklarının etkili olamamasının nedeni, Siopis’in oyuna girmesiydi. Keşke, böylesine önemli bir maçta, önce savunma güvenliğine önem veren bir kadro ile sahaya çıkabilseydik. Zira, forvet oyuncularımız golü mutlaka  bulacak kalitedeler. Yine de yapılan büyük hatalara rağmen, 2 farklı mağlubiyetten beraberliği yakalamak ve sonrasında, galibiyeti getirecek pozisyonlar bulmak, gelecek maçlar için olumlu işaretler.

Oyundan çıkarken Abdülkadir Ömür’e gösterilen tavrı ise kınıyorum. Trabzonspor’un alt yapısından yetişmiş, iki sezon üst üste iki önemli sakatlıktan çıkmış ve ileride Trabzonspor’a büyük hizmetlerde bulunacak olan bir oyuncuya bu tür davranışta bulunanlar, Trabzonspor taraftarı olamazlar. Gerçek Trabzonspor taraftarları, inanıyorum ki bu çirkin davranışlarda bulunanları aralarında barındırmayacaklardır.

Maçın Orta Hakemine ve Var hakemine gelirsek; Maç boyunca tüm takdir haklarını misafir takım lehine kullanmalarını bekliyorduk ama maçın ilk yarısında, Trabzonspor’un 3 penaltısını da görmezden gelebilecek cesaretleri olacağını beklemiyorduk. Ceza sahasında Abdülkadir Ömür’e yapılan faul ve iki pozisyonda Galatasaraylı futbolcuların elle oynadığı pozisyonları görmeyen maçın hakemi ve bu pozisyonlarda onu uyarmayan Var hakemi, kesinlikle art niyetlidir.  Eskiden mahalle maçlarında, 3 kornere 1 penaltı verilirdi. Bu mahalle maçlarının yerleşmiş bir kuralıydı. Bırak penaltı vermeyi, bu arkadaşlar, 3 penaltıya 1 korner bile vermiyorlar!