Yazmasam içim daralıyor! Yazsam söz boşa gidiyor...

"Eksiği tarif etmeyi" Hiç haz etmiyorlar! 

Ah be deve kardeş neren doğru ki?

Hepsini derim de kim inanır!

Taa ne zamanlar köşeye asmıştık "Türk futbolu bitmiştir"

Olmayan şeyin neyini anlatacaksın!

Kurmuşuz çadırı kendimizce eğleniyoruz...

Macar maçına girmeye çalışıyorum!

Aynı toprakların "Uşağıyız" Şenol Hocam ile... Geçen yüzyılda 9-10 maç oynadık da karşılıklı. İyi kaleciydi hakikaten. Muhabbetimiz de oldu çok kere. Abimizdir saygıda kusur etmeyiz de!

Habu 'Amelespor'a yenilmek içimi acıttı. Takımın hocası Şenol Güneş olmasaydı izlemezdim esasında...

Hocam sanki biraz kendini kaybetti. Bir ara kalem kağıt yazıyordu! Yedi sekiz atak geçti kamera kulübeyi gösterdi Hocam hala karalıyordu! 

O ana kadar olanları tarif etmenin mümkünü yok. Her şey birbirine girmiş, düzeltilmesi imkansız hale gelmişti. Kim nerede niye oynuyor? Pas tercihlerinde amaç ne? Hangi mantıkla orta saha forvet oluşturulmuş? 4 kazmanın arasına Çalhanoğlu ve İrfan Can ne maksatla konmuş? 

Elde sadece Cenk var kabul! Bu Kenan ne? 

Açıksız futbol olur mu? Kapanan rakip nasıl çözülür sormam ayıp değil mi?

Sangare? Ozan Kabak?

Hocam, siz bu olamazsınız(!) 

Bir saat dolmadan 250 değişiklik yaptınız sahanın içinde. Maçı bırakıp 6-7 dakika kağıt üzerinde bile doğruyu bulamadınız...

Yensek bir üst lige, yenildik en altına düştük. Hocam panikledi! Kalan 30-35 dakika kin nerede ne oynar-oynasın, çıksın girsin kördüğüm oldu her şey!!!

Hayat işte!

Hocamızdan çok zaman sonra bıraktık topu. Köşede yazmak varmış kaderde. Diploma da aldık arada. Alt liglerde çalıştık. "Hocacuk" olduk ancak!

Habu kalemi balta gibi kullanmasaydım! 

Ofspor günlerimden...

Balık alıyorum usta hem tartıyor hem de söyleniyor...

"Ey gidi Şirin Berber hağu yazduğun gibi çaliştırırsan bizi Avrupa Şambiyonu oluruk"