Trabzon eski milletvekili ve şu an Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler Ofisi üyesi sayın Asım Aykan’ı sever ve saygı duyarım. Sayın Aykan, halkla bütünleşmeyi bilen ve devlet adamı ağırlığını, saygınlığını taşıyan bir isimdir.

Sayın Aykan anlamlı bir araştırma yapmış. Kendi sosyal medya hesabında takipçilerinden, virüs salgını sürecinde yapılan ve yapılamayanlar hakkında görüşlerini bildirmelerini talep ederek, vatandaştan aldığı yanıtlar çerçevesinde Cumhurbaşkanı’na bir rapor hazırlıyormuş. Tabi ki arkadaşları ile birlikte.

Asım beyin bu davranışı bana göre son derece anlamlıdır. Bu nedenle buradan kendisine üç hususu özetlemek istedim.

Sayın vekilim, bu süreç içerisinde sağlık bakanlığının ve İçişleri bakanlığının üst düzey hizmetlerine şahit olan bir vatandaş olarak, her iki bakanlığımızı ve çalışanlarını tebrik etmek istiyorum. Maalesef devletimiz,  dünyada ki ekonomik dar boğazdan nasbini almıştır. Fakat buna karşın milletini kucaklamaya dönük atılan tüm adımları takdirle karşılıyorum. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.

1-Bu zorlu ve büyük sorumluluk gerektiren günlerde en dikkat çeken husus, ne yazık ki bankalar oldu. Hiç kimse özel bankaları işaret etmesin! Özel bankalardan vatandaş zaten çok şey beklemiyordu. Kamu bankaları da kanımca sınıfı geçemedi. Bankaya gidenlere kredi vermemek için her türlü zorluklar çıkarıldı. En basit meseleyi söyleyeyim. Mesela kredi kart borcunuzu 3 ay ötelemek istediniz. Burada bile üç aylık ötelemeye yeni bir faiz konulması kanımca acımasızlık, hatta büyük bir fırsatçılıktır! Siyasi torpili olanlar ya da bankalarda büyük hesaplara sahip olanlar kredileri aldı! Fakat asıl zorda olan, işini kaybetme sorunu, evine ekmek götürme kaygısı taşıyanlar, yüzde 90 oranında  banka kapılarından eli boş döndü.

2-Sayın vekilim, bankaların insanlara kesinlikle yardımcı olmadığını bilmenizi istiyorum. Sosyal güvenlik bakanlığımızdan da esnafın müjdeli haber beklediğini iletmek isterim. Bugün emekli pirim gün sayısını tamamlamış olup, yaş münasebeti ile emekli olamayan vatandaşlarımızdan, üzerine küçük bir şirket dahi bulunanlardan, Bağ-Kur 900 lirayı aşkın pirim almaya devam ediyor. Oysa kanuna göre pirim günü dolduğu halde, pirim ödemeye devam eden esnafın, emekli maaşına bu durum olumsuz yansıyor. Yani Bağ-Kur zorunlu kılıyor ama bu pirimler, mesela  iki yıl sonra emekli olacağını var saydığımız insanların maaşlarına, olumsuz yansıyacak! Bu kanunun düzeltilmesini sizlerden istirham ediyoruz. Hatta pirim ödeme gün sayısını doldurmuş olan insanların üzerine şirketler olsa dahi, bu insanlardan sembolik rakamlar alınmalı. Çünkü bu zor hayat koşullarında o şirket sahipleri, insanları istihdam ederken, ülkesine karşı yükümlülüğünü yerine getiriyor zaten. Fakat 900 lirayı aşkın, boş yere ödediği pirimin ise kendisine faydası değil, zararı oluyor. Büyük bir tezatlık içeren bu durumun düzeltilmesi için durumu sayın Cumhurbaşkanı’na arz etmeniz halinde, bu millet sizlere dua edecektir. Bu durumdaki Bağ-Kur mükellefi olanların, geçmişe dönük borçlarının affedilmesi devletin görevi olmalıdır. 25- 30 yıl primlerini ödemiş ama yaşa takılmış insanlardan pirim alınmaya devam edilmesi, hakkaniyetli bir yaklaşım değildir.

3-Sayın vekilim, vatandaşımızın en büyük sorunlarından birisi de elektrik ve doğalgaz faturalarıdır. Bu faturaların neye göre, nasıl, hangi ölçülerde kesildiğini kimse bilmiyor. Fazla fatura geldiği için tasarrufa yönelip, doğalgazını en düşük ayara indirenler, bir sonraki ay daha fazla faturalar ile karşılaşabiliyor. Bu iki hususta vatandaşın canı çok yanıyor. Sakın basite almayın. Sokak her gün bunu konuşuyor. Trabzon’un herhangi bir mahallesinde sıradan bir evde oturan haneye, ev kirası kadar hatta bazen kira bedelinden fazla elektrik ve doğalgaz faturaları geliyor. Toplumun yüzde sekseni  bu konudan çok muzdarip. Lütfen sosyal güvenlik, bankalar ve sözünü ettiğim iki kalem fatura ile ilgili ciddi adımlar atılmasına vesile olun. Eğer bu konularda gerekli çözümler üretilebilinirse, insanımız evine daha rahat ekmek götürecektir.

Gerekli çalışmaları yapmanız hususunda sizlere ışık tutabildiysem ne mutlu bana. Allah devlet ve milletimize zeval vermesin.