Süper Lig Cemil Usta Sezonu'nun 23. haftasında, İstanbul deplasmanında Beşiktaş ile karşılaşan Trabzonspor, sakatlığı bulunan Nwakaeme ve kart cezalısı  Obi Mikel'in yerlerine, Sturridge ve Doğan tercihi ile başladığı maçın 5.dakikasında golü bulunca, maça, geçen hafta olduğu gibi yine galibiyetle başlamış oldu. Bu dakikada, ceza alanı dışında topla buluşan Sörloth, ceza sahasının sol kenarına inip, düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu ve takımını öne geçirdi. Trabzonspor öne geçtikten sonra, skoru daha da arttıracağı düşünülürken, Beşiktaş, rakip alanda kurduğu baskı ile Trabzonspor defansını hayli bunalttı ama bu baskı, Uğurcan'ın her zamanki başarılı performansı karşısında sonuç getirmedi ve ilk yarı bu sonuçla sona erdi. İkinci yarının başlangıcı ile birlikte, Trabzonspor yarı alanında yine baskı kuran Beşiktaş, aradığı gole 57. dakikada Boateng ile ulaştı. Skor eşitlendikten sonra, galibiyet için gol arayan yine Beşiktaş oldu ve bunun sonucunda, 64. dakikada, Trabzonspor  kalesi önünde oluşan karambolde, topu önünde bulan Vida, attığı gol ile takımını 2-1 öne geçirdi. Mağlup duruma düştükten sonra yapılan Ekuban değişikliği, belki de altın değerinde 1 puanın alınmasını sağladı. Kendi yarı alanında baskı yiyen ve 3. golü yiyebilecek pozisyonlar veren Trabzonspor, Ekuban'ın oyuna girmesiyle, hem yarı alanındaki baskıyı kırmış oldu, hem de  rakip alanda gol aramaya başladı ve etkili ataklar geliştirdi. Bu atakların birinde, orta sahada kazandığı topu sağ kanata inip, kale önünde Sörloth ile buluşturan Ekuban, Sörloth'un attığı beraberlik golünde, en büyük payın da sahibi olmuş oldu. Sörloth, maçın uzatma dakikalarında attığı bu gol ile takımına, Beşiktaş deplasmanında, altın değerinde bir puan kazandırırken, kendisi de, gol krallığı yarışında bugün attığı 2 gol ile gol sayısını 19'a çıkarmış oldu. Gelelim maçın hakemlerine. Hafta içinde, “Siyaset Trabzonspor'un arkasında” diye ağlayan bazı kulüp başkanları ve teknik direktörlerin yarattığı algıdan etki altında kaldılar diyeceğim ama değil. Biz bunların ruhunu biliriz. Bunlar algıdan etkilenmezler. Bunlar adeta ”Kurulu Bebek” gibidirler. İradeleri, onları kuranların elindedir. Bütün takdir haklarını Beşiktaş lehine kullanan Fırat Aydınus ve olmayan ofsaytler için bayrak kaldıran Alex Taşçıoğlu. Alex Taşçıoğlu deyince, aklıma, şikeli sezonda yönettiği Sivas-Fenerbahçe maçı geldi. Sivas'ın her atağında bayrağı havaya kaldırmaktan kolunu alçıya almışlardı! Hüseyin Hoca'ya da değinmeden  geçemeyeceğim. Beşiktaş için çok önemli olan ve adeta olmak veya olmamak kıvamında bir maça, Sturridge ile başlamanın, kendine göre haklı nedenleri olabilir. Ama ben sonuca bakarım. Öne geçtiğimizde, Sturridge yerine Ekuban olsa ne olurdu? Sanırım bu kadar baskı yemez, belki de skoru daha da arttırabilirdik. Hüseyin Hocam; Sayın Ahmet Ağaoğlu, Ünal Hoca'yı, takım baskı yediği için  “Trabzonspor bu değil” diyerek eleştirmiş ve sonuçta Ünal Hoca ile yollar ayrılmıştı. Sayın Başkan'ın, bugün oynanan oyunu da, her Trabzonspor'lu taraftar gibi kabul edebileceğini sanmıyorum. Bu sene, her takımın elini kolunu sallaya sallaya yendiği ve pozisyonlar bulduğu Beşiktaş karşısında, bu kadar baskı yemenin bir açıklaması olmalı. Her zaman böyle şanslı olamayız. Bugün kazanılan bir puanın, şampiyonluk yolunda çok önemli olduğunu ama aynı zamanda da bir uyarı olduğunu belirtmek isterim.