Ağzı olan konuşuyor derler ya! Gerçekten son zamanlarda Trabzonspor ve özellikle Ünal Karaman konusunda atıp tutan çok fazla. Hadi taraftarı anlıyoruz da sıkı Trabzonspor taraftarı olarak bildiğimiz bazı televizyon yorumcularımıza ne oluyor acaba. Bu arkadaşlar Trabzonspor'un iyiliğini mi istiyorlar yoksa Ünal Karaman ile teknik direktörlük yarışına mı soyunmuşlar belli değil. Aslında taraftarın Ünal Hoca'ya bu kadar yüklenmesinin sebebi de ta kendileri. Bu takımın şu anda kesinlikle bir hoca problemi yoktur. Ünal Hoca'yı eleştirenler önce izlenen transfer politikasına bir baksınlar. Bu transferlerden kim ne çıkar sağlamış özellikle bazı oyuncular çok mu gerekliydi onu araştırsınlar. O kadar boş transfer yapılacağına sağlam bir ön libero ile savunmaya hiç transfer yapmamış olsan bile belki de bu kadar sıkıntı yaşanmayacaktı ve mevcut elindeki değerli oyuncuları takımda tutarak şuan ligin zirvesindeydin. Defansın bu kadar hata yapmasının en önemli sebeplerinden biri de kafa topu hakimiyeti iyi ve çalışkan bir ön liberomuzun olmayışıdır. Sosa, Mikel, Abdülkadir Parmak, Sörloth, Sturridge, Yusuf Sarı bu oyuncular hep destekli önünde arkasında ya da sağında solunda açıklarını kapatacak oyuncular ile oynamaları gerekiyor. Çünkü bu futbolcular genelde top ayaklarına geldiğinde koşan, top ayağındayken iyi olan ve bazen hata yapmaya da müsait futbolculardır. Topsuz alanda genel anlamda çok etkisizler. Bu tarzda bu kadar oyuncu bir arada oynarsa oynanan oyun da o kadar olur. Bize direkt oyuna katkı sağlayacak oyuncular lazım. Öyle bekleyelim görelim dersek daha çok bekleriz, hep bekleriz. Bu saydığım oyuncuların hepsi de Denizli maçında oynadı. Saha da koşmayan bu kadar oyuncu olursa ve yerlerine de o mevkilerde oynayacak daha iyi oyuncun olmazsa bu takımdan nasıl rakibi baskı altına almasını ve yenmesini beklersin. Biz buradan daha önceleri de uyarı ve yorumlarımızı taraftarlarımızla paylaşmıştık. Bütün futbolcular hakkında da görüş beyan etmiştik. Hepsi de bir bir gerçekleşti. Yine buradan çok rahatsız olduğum ve ileride belki de takım olgusunu ortadan kaldırabilecek bir konuyu aktarmak istiyorum. Bakın Sturridge denen futbolcunun ben uzun vadede takıma faydasından çok zararının olacağını düşünüyorum. Geçmişte iyi işler yapmış kariyerli bir futbolcu olabilir ama Trabzonspor'un futbolcusu değil, olmayacakta. İstatistik bakımından oyunda kaldığı süre boyunca faydalı görünebilir fakat bir ölü toptan güzel bir asit yaparak takımın gol atmasını sağlayacak diye takım 10 kişi oynamak zorunda değil. Sturridge ikili mücadelelerde hiç yok sıfır, fiziken çok zayıf ve koşmuyor. En önemlisi de bu karakterde bir oyuncu kesinlikle Sosa'nın takım üzerindeki hamiliğini kabul etmeyecektir, etmez. Buda takımda gruplaşmaya sebebiyet verecektir doğal olarak. Sörloth, Sturridge ikilisinin saha içerisindeki ilişkileri ve Sturridge'nin oyundan alındığında verdiği tepki bana bunun sinyallerini veriyor. Sosa'nın son maçlardaki kötü performansında da biraz bunun etkisi vardır diye düşünüyorum. O yüzden tekrar aynı sıkıntıları yaşamamak için şimdiden önlem alınması şart. Yönetim kadrosu dahi olsa daha büyük sıkıntılar yaşamamak adına gerekirse şimdiden neşteri vuracaksın.