Rahman Ayhan yazdı.
Bir doktor,
Kızıp, isyan etmekte…
Mesleğine ve
Kendisine,
Yapılan haksızlığa
Ve
Ayrımcılığa tepki göstermekte…
Hadisi Şerifte,
“Kendine
Yapılmasını istemediğin şeyi
Başkasına
Yapmamalısın” diye, söylemekte…
Peki
Bu olay nedir bir bakalım?
…
Şanlıurfa’nın
Viranşehir ilçesinde,
Acile kaldırılan bir hastaya bakan
Doktora
Saldıran hasta yakınları,
Doktoru
Feci şekilde hırpaladılar…
Kaçıp,
Canını zor kurtaran doktor,
Karakola giderek,
Saldırganlardan şikâyetçi oldu…
Polisin
Tutuklayıp götürdüğü
Saldırganlar,
Mahkemeye çıkınca,
Adli kontrol şartıyla serbest kaldılar…
Doktoru
Hastanelik ederek
Saldırıyı gerçekleştiren
Hasta yakınları,
Bu kararı sevinçle karşılarken,
Saldırıya uğrayan
Doktor,
Sinir krizleri geçiriyor...
Kalabalık bir gurup tarafından
Linç edilmek istenen
Doktor,
Vücuduna ve
Başına aldığı darbelerle
Ağır yaralanmıştı…
Saldırıya uğrayan doktor
Güvenlik kameralarına da yansıyan
Saldırı sonrası,
Saldırıyı yapanların
Elini kolunu sallayarak serbest kalmasıyla,
Mahkemeden sonra
Bu karara tepki olarak,
Diplomasını yırtıp, çöpe attı…
Ve
Hastanedeki görevinden
İstifa edip,
Viranşehir’i terk edip gitti…
Olaylar üzerine
Sağlık Bakanlığı yetkilileri
Karara itiraz etmiş,
Cumhuriyet Başsavcılığınca
Asliye Ceza Mahkemesinden,
Şüphelilerin
Tutuklanması talep edilmişti…
Bunun üzerine
Saldırganlar tutuklu yargılanmak üzere
Tekrar yakalanarak,
Cezaevine koyulmuştu…
…
Peki
Toplumun
Elit tabakasını oluşturan
Doktor,
Savcı, Hâkim,
Akademisyen gibi meslek guruplarından
Bireylere,
Bu kadar rahat saldırının
Sonucu bu mu olmalıydı?
Canımızı
Emanet ettiğimiz doktorlara,
Bu kaçıncı saldırı?
Toplumun
Kanayan bir yarası olan bu
Ve
Bunun gibi olayları,
Bir Hâkim
İyi hal gösterip, onay verebilir mi?
Serbest kalanlar
Başkalarına örnek gösterilip,
Yine
Bu olaylar teşvik edilmez mi?
Saldırıya uğrayıp
Ağır şekilde yaralanan doktor,
Sinir krizi geçirip, diplomasını yırttı…
Peki
Mesela
Doktor bu karar sonucu
Sinir krizi geçirince
Kararı veren Hâkim’e saldırıp,
Aynı kendine olduğu gibi
Hâkim’i ağır yaralamış olsaydı,
Yine
Hoş görülüp,
Tutuksuz yargılanmasına
Açıkça müsaade edilir miydi?
Eğer
“Edilirdi” deniliyorsa,
Toplumun bütün meslek erbapları
Aynı hizada
Ve
Ayrıcalıklı olmadan toplum tarafından
Kabul edildiğini görmüş olurduk…
Ancak
“Hayır” denilirse,
Kendilerini toplum üzerinde
Üstün bir zümre olarak
Kendilerini görmüş olmuyorlar mı?
Toplumun
Kabul görmediği
Ve
Hoş karşılamadığı bir olaya,
Niçin
İyi hal uygulanılır?
Bakın
Bu yazıdan hemen sonra
Konya’da,
Bir doktorumuz başından vurularak
Öldürülüyordu…
Bir Atasözümüz,
“İğneyi kendine, çuvaldızı
Başkasına batır” diye söyleyerek,
Kendisine yapılan
Küçük bir kötülüğe katlanamayanlar,
Başkasına da
Bu yapılanları hoş görmemelidir…
Yani insanlar
Kendisine yapılmasını
İstemediği şeyleri,
Başkasına kesinlikle yapmamalıdır…
Kendileri bu durumda
Nasıl
Kötü bir durumda hissedecekse,
Aynı şekilde
Karşıdaki kişi de,
Kendisini kötü hissediyordur…
Canımızı,
Emanet ettiğimiz
Doktorlarımızın
Ve
Bütün meslek gurubundaki
İnsanların canına,
Hiçbir zaman zeval gelmesin…
…
Çare arayan,
Sorunları olan birçoğu,
Ülkemizin
Dört bir tarafından beni aramakta…
“Sorunlarımızı
Sen,
Gündeme getiriyorsun” demekteler…
Bayramın 3. günü
Artvin’in
Yusufeli ilçesinden
Bir okuyucum tarafından arandım…
“Burada
3 gündür elektrikler kesik,
Kimi arıyorsak
Bizi savsaklayıp, umursamıyor…
Bu çağda,
Bu sorumsuzluk nedir?” diye,
Bana söyleyince,
Ben de yazıp, gündeme getireyim, dedim…
Bu çağda,
Bu hizmet ancak bize yakışır…