Kasım’ın 11’inde “Yeter ki Bu Avcı da Vurmasın Bizi” başlıklı bir yazı yazmıştım Abdullah Avcı imzayı attıktan sonra…

Yeter ki bu Avcı da vurmasın bizi - Yener Yanık (61trabzonhaber.com)

 

Bilinçaltımızda Ersun şoku olduğu için ve geçen yıl şampiyonluğu salgın öncesi hakemlerle, salgın sonrası da yönetimin kamikazesi ile kendi elimizle verdikten sonra ve üstüne üstlük yardımcının yardımcıları ile bitkisel hayata düşürüldükten sonra tabii ki yoğurdu üfleyerek yiyecektik.

 

Bu şehri,  yabancılardan; Urbain Breams,   Şota, Yattara, Sörloth gibi isimler; 

Yerlilerden Ünal, Abdullah, Tolunay, Selçuk, Burak gibi isimler ne zaman özümsemişse, şehirle kendini ruhen birleştirmişse hem kendileri hem de takım büyük başarılar yakalamıştır.

Avcı da sanki bu çizgide…

Futbol oynadığı yıllardaki Efsane Trabzonspor algısı, bilinçaltında hem bir sevgiye hem de bir bütünleşmeye dönüşmüş belli ki…

Ali Kemal Denizci hayranlığı , Ahmet Suat kasketi, Özkan Sümer ferasetinin röntgenini çekiş ve ruhunu sahaya yansıtıp şehirle bütünleşiş enkaz bir kadroyu ayağa kaldırmaya yetti.

En basitinden bir ara leblebi gibi goller yemeye başlayan ve bugünkü galibiyetin mimarlarından olan Uğurcan bile yeniden bir ruh bulmuş.

Takım; takım kelimesine bürünmüş.

Bir filmin kamera arkası neyse bir takımın soyunma odası da takım ruhunun göstergesidir. Maç sonu sosyal medya paylaşımları bu takım ruhunun bir vesikasıdır.  

Geçen yıl şampiyonluğun dönüm noktası olan Ankaragücü maçı hocaya posta koyan oyuncular yüzünden kazanılamadı ve takım otorite boşluğundan türbülansa girip,  50 yılda bir olan fırsatı

 yani Fener’in, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın olmadığı bir ligi hakem oyunlarının da etkisiyle Başakşehir’e hediye etti.

Yeri gelmişken şunu da söyleyelim…

Bu galibiyetler oyuncu kalitesi noktasında bizi yanıltmasın. Bazıları yanıldık diyor… Bu yanılma da sizi yanıltmasın. Takım hocayla beraber bir hava yakalayıp, takım oyununa döndüğü için birileri önceki maçlar gibi sırıtmıyor.

Çünkü alan savunması ve görev odaklı bir oyun anlayışı var. Yani hata, herkesin…

 

Sistemin en etkili iki ismi Nwakayemeve, Ekuban….

Allah korusun  sakatlandıkları anda çok zor olur her şey…

Geçen yıl Uğurcan tuttuğu ve Sörloth da attığı için sıkıntı yoktu ama defans da yoktu…

Hugo bu yönüyle nokta atışı bir transfer. Berat da öyle…

Bence hoca bu maçta Berat’ı değil de sonradan oyuna aldığı Baker’ı çıkaracaktı. Ve Berat mutlaka hücuma destek veren bir pozisyonda olmalı… Çok defansif oynuyor… Belki de hoca istediği için…

 

 

Eğer iddialı olacaksak bekler ve etkili bir forvet önceliğimiz olmalı…

Son olarak Egemen’le yazıyı bitirelim.

 Egemen Korkmaz’ı Başakşehir maçındaki tavrından dolayı eleştirmek şöyle dursun

kesinlikle takdir ediyorum.

Yemişim; sportmenliğini, centilmenliğini...

Kulübesinde Abdullah Avcı gibi Beyefendi, feraset sahibi babacan tavırlı olan bir takımın Egemen Korkmaz gibi ateşleyici hırslı bir adama ihtiyacı var.

Zaten bunu en iyi Abdullah Hoca görmüş olacak ki Egemen gibi bir adamı kadrosuna dâhil etmiş.

Hem bizde olduğu hem de diğer takımlarda oynadığı sürece Egemen hırslıydı zaten.

Demek ki adamı iyice fitilleyip o raddeye getirmişler.

Maçı izlerken, Okan'ın üstüne ev ortamında kaç kere yürüdüğümü düşündüğümde

Egemen' i; kendisine bu kadar egemen olduğu için de takdir etmek lazım.

 

Ezcümle… Avcı ile Egemen Olmalıyız Bu Lige