Çok kritik bir maçı,85 dakika 10 kişi ile oynayıp berabere bitirmek ve üstelik dış saha yenilmezlik rekorunu egale etmek bizi nispeten mutlu etti.

Özellikle Uğurcan bu işin mimarıydı. Muhteşem oynadı. Sekiz net kurtarışının en az üçü Konya’nın iki golüne ilave edilebilir türdendi.

Şampiyonluğa giden bir yolun hikâyesi, böyle maçlardan geçer. Özellikle on kişi kalıp da son yirmi dakikaya damga vurmak; takım kondisyonu ve inancı adına önemli hususlar…

Bu yönüyle Avrupa defterini erkenden kapatmanın faydasını görmedik değil…

 Kırk yıldır şampiyon olamayan bir takımın ( 2010-2011 gaspı hariç )  nihai hedefi, lig şampiyonluğu olduğu için Avrupa maçlarının çok da cazibesi yok.

Zaten Millî Takım’dan tutun, lig takımlarına kadar Kapıkule ötesi tam bir fiyasko…

Gelelim maçın analizine… Her maç kendi özelinde yorumlanır. Ama hocamızın neredeyse her maç özelinde İsmail zaafı takımı da kendisini de zaafa uğratıyor.

On kişi kaldıktan sonra orta sahada rakibe basan tek adam olan Berat’ın stopere çekilmek zorunda kalınmasıyla 70. dakikaya kadar maç Uğurcan ile Konya arasında geçti.

Galatasaray maçında 2-0 geriye düşmemizin hemen ardından, ikinci yarıyı beklemeden iki değişiklik yapan hocamız, maalesef aynı refleksi akşam göstermedi. Cornelius- Djanini değişikliği beklenirken Ömür hamlesiyle İsmail; sahadaki yerini Türk kontenjanından garantiledi.

Ömür de zaten çıkmalıydı ama

 Ömür  - Türkmen değişikliği daha faydalı olabilirdi. Çünkü Berat hem defansın hem de tamamen boş kalan orta sahanın yükünü çekebilirdi. Neyse ki sonradan Siopis hamlesi geldi ve biraz da olsa denge kurulabildi.

Şansa bulduğumuz ikinci gole sevindiğimiz kadar Gervinho’nun kaleci antrenörü gibi hareket edip saç baş yoldurduğu pozisyona da bir o kadar üzüldük.

Uğurcan’ın muhteşem performansı olmasaydı, fark yiyebileceğimiz bir maçı; bu pozisyonu değerlendirebilseydik kazanabilirdik de…

Yine de bu şartlarda bir puan alıp yenilmemezlik özgüveni, önümüzdeki maçlarda takıma çok şey katacaktır.

Şimdi bütün konsantrasyonumuzu bir sonraki maça vermeliyiz.

İki sezon önce şampiyonluğa ramak kala ayağımıza pranga olan Alanya ve sonrasında sahamızda 4-3 yenildiğimiz Konya döngüsü yine üst üste geldi.

Bu iki takım da bize her zaman ters gelmiştir.

Pazartesi günü; iki üç sezon önce 3-0’dan bile 4-3 maç verdiğimiz Alanya maçı var…

Bülent Korkmaz yönetiminde önce Galatasaray’ı sonra da Kasımpaşa’yı yenen bu takımı da geçmek zorundayız.

Adana Demirspor;  Beşiktaş’ı İstanbul’da 3-0 ‘dan 3-3’e getiriyorsa,

Kayseri Galatasaray’ı 3-0 gibi net bir skorla geçiyorsa, Giresunspor’u Kadıköy’de Cüneyt Çakır durduruyorsa demek ki bu ligde kolay maç yok…

Hocamıza ve takımımıza güvenimiz tam…

Ancak bariz hataları da yapmamak gerekiyor…

Ezcümle… KOLAY MAÇ YOK