Süper Lig'in ikinci haftasında Trabzonspor sahasında Sivasspor'u konuk etti. Ligin ilk haftasında Trabzonspor, Yeni Malatyaspor'u farklı mağlup ederken, Sivasspor ise Konyaspor'a mağlup olmuştu. Ülkemizi UEFA Konferans Ligi'nde temsil eden iki ekibin mücadelesi maçın belli bölümlerinde Premier Lig esintileri vererek nefesleri kesti. 

Oynadığı esmi maçların tamamında Trabzonspor güçlü hücum anlayışıyla oyuna iyi başladı bu son yıllarda takımda göremediğimiz bir şeydi. Böyle bir anlayışla oyuna başlamanın en büyük artısı maçın başında rakibin saygısını kazanarak onlara kendi oyununu kabul ettirdikten sonra rakibi farklı inisiyatifler almaya zorlar.

Evet, Trabzonspor'un bu hücum anlayışı rakibi sürekli tehdit eden özellikle top ayağındayken oyunu genişleten ve rakibi kendi sahasına iterek sıkıştırıyor. Bu yüzden sonlandırılamayan her atak Trabzonspor'un genişlettiği alanların içinde rakibin daha büyük boşluklar bulmasına sebep oluyor. 

Rıza Hoca'nın yıllardır kendi oyun sistemini Türk futboluna kabul ettiren bir oyun anlayışı var. Bugün de 2 önliberolu 4-3-3 formasyonu ile  savunmayı 8 metre önde kurarak Trabzonspor'un hücum aksiyon alanlarını daratmayı düşündü. Ahmet Oğuz ve Uğur Çiftçi ile kanatlardan kaptığı topları hızlı bir şekilde Gradel ve Kayode ile buluşturarak etkili bir oyun ortaya koydular. 

Djaniny gol atamasa da çok fantastik bir oyuncu özellikle ikinci golde ki atak başlangıcında Hamsik'e yaptığı asistlik pası Nwakaeme değerlendirdi. Trabzonspor'un Sivas maçındaki en etkili isimlerinden Buruno Peres gittikçe form tutmaya ve kalitesini ortaya koymaya başladı. 

İsmail Köybaşı geçtiğimiz maçlara göre daha diri gözükse de Trabzonspor'un en büyük defosu olmaya devam ediyor.  Trabzonspor'un yediği goldeki hamle eksikliği ile üstüne üstük maç içinde sürekli pozisyon kaybı yaşaması maalesef Trabzonspor'u çok zorlayacak gibi. 

Hamsik yine maestro, Berat ilk yarıda iyi ikinci yarıda oyundan düştü, Bakasetas her zamanki gibi hiç bir zaman vasata düşmeyen bir performansı ortaya koyuyor. 

Maçta Trabzonspor'un en büyük eksikliği herkesin bildiği üzere ön alandaki beş oyuncunun geri gelmeyerek takım boyunu uzatması. Böylece o bölgede oynayan Berat temposunu kaldıramayacağı çok geniş bir bölgede tek kalıyor. 

Bu sezon Trabzonspor'un defnasif olarak tek orta saha transferi, Siopis in takıma gelmesi, benim kanımca bir şampiyonluk hamlesi. Oyundan kopmayan temposu,  pozisyon bilgisi, çevre görüşü, pas oyunundaki etkinliği, topsuz koşuları, takım arkadaşına yaklaşarak pas istasyonu olması ve  hamleli bir savunma oyuncusu olması ile bu ligin en underrated (değerini bulamamış) Oyuncusu olduğunu söyleyebilirim. İnşallah Trabzonspor'da değerini bulacaktır. 

Gelelim Nwakaeme'ye;

Süper ligin ve takımın "Best Minister"  oyuncusu olan bu oyuncu hücum anlamında şapkadan tavşan çıkaran, sorun çözen en kreatif oyuncusu. Aynı zamanda savunmaya katkısı olmayan adam kovalamayan ve kanadında oynadığı sol bek ve takımın on liberosunu çok zor durumda bırakan bir oyuncu. Şunu da kabul etmek gerekir kanatta iki tane aynı özellikte oyuncu yüzünden geçişlerde takım bu kadar zorlanıyor. Bunun çözümü ya atak sonlardırma oranını arttırmak ya da topu geri kazanma süresini kısaltmak. Veya bu iki oyuncunun birinden vazgeçmek. 

Ben Gervinhio'nun maç içinde sol kanada geldiğinde sağ kanattakinden çok daha etkili olduğunu gözlemledim. Trabzonspor'un koşucu tempolu safkan bir kanat oyuncusuna ihtiyacı var. Bulunduğu kanadı otoban gibi kullanacak oyunu iki yönlü oynayabilecek tempoya sahip bir kanat oyuncusu Trabzonspor'un hücumunu zenginleştireceği gibi  savunmasını da düzelecektir. 

O yüzden şahsi düşüncem Nwakaeme ile Gervinho'nun maç içerisinde dönüşümlü olarak oynatılması gerekiyor. Üç yerli kuralından dolayı her ne kadar kanatta düşünmesem de Abdülkadir Ömür ya da gelirse Efecan hamlesi ile Siopis'in takımın ilk 11'ine "mıh gibi" çakılması gerektiğini düşünüyorum.   

Şu bir gerçek ki Trabzonspor gerçekten iyi bir yolda ve her geçen gün gelişiyor. Oyuncuların birlikte oynayarak bir oyun ezberinin oluşması sayesinde savunma olarak bugünden daha iyi duruma geleceğini söyleyebilirim. Görünen o ki Trabzonspor bu kadro kalitesi ve Abdullah Avcı’nın saha içi organizasyonu ile şampiyonluk yarışının en güçlü adaylarından. Ama eksikler de hepimizin malumu... 

Trabzonspor bu sezon büyük bir hikaye yazmak için önemli bir yürüyüşe çıktı bunun adı şampiyonluk yürüyüşü... Öyle görünüyor ki eksikleri bilen ve bunu gidermek için inisiyatif alan bir yönetim var bu yüzden bence kalan problemler için kervan yolda düzülecektir.