Sevgili dostlar uzun uzadıya yazınca sitem ediyorsunuz… Ama düşmanın oyununu bilmek için farkındalık gerek, farkındalık için de okumak… Maalesef yazıları bile okurken üşeniyoruz.

 

Bu minvalde aşağıdaki haberden yola çıkarak Evanjelizm- Fetö- PKK/PYD ilişkisini elden geldiğince bazı alıntılarla birlikte kısa bir yazı şeklinde yorumladım.

 

 

 

 

 

 

Diyarbakır Kulp’ta 5 vatandaşımız PKK tarafından uzaktan kumandalı EYP düzeneği ile katledildi bugün.

 

Ey hainler,

 

İHA’ dan SİHA’ dan, Mehmetçik’ in pençesinden kurtulamadınız, 40 sene önce başladığınız yerden başlıyorsunuz öyle mi?

 

 

Yani Kürt kardeşlerimizi öldürdüğünüz yerden...

 

Bittiniz ama

Bitti denilmemesi için çalı çırpı toplamaya giden masum insanların hayatını bitirerek kendinizce bitmemeye çalışıyorsunuz.

 

Sempatizanlarınızı da:

 

"Öldürülen 5 kişi TC ile işbirliği yapıyordu, haindi" yalanıyla “Özgür Gündem” gazetelerinizde haber yapıp her zamanki gibi kandıracaksınız.

 

Hâlbuki sizin asıl düşmanımızdır Kürtler...

 

Siz, Kripto Ermeni’siniz...

 

(Tabii ki bu toprakları toprağı bilmiş, bu devleti devleti olarak tanımış ve halen daha Millet-i Sadıka sıfatını koruyan samimi Ermeni vatandaşlarımızı tenzih ediyorum.

 

Ermeni Taşnak- Hıncak ruhunu özümseyen, Türk’ü- Kürt’ü düşman gören ve bu topraklarda gözü olanlaradır lafımız… Ve 1915’te yaptıkları katliamı üstümüze atan hainlerin günümüzdeki çocuklarıdır bu yazıya vesile olan… )

 

 

 

Dikkat edin, Bebek katili Apo da Cici Çocuk denilen Demirtaş başta olmak üzere çoğu HDP’li vekil Kürtçe bilmez

 

HDP’nin içindeki çoğu unsur Ermeni asıllıdır...

 

Eğer aksi olsaydı

 

HDP'nin, "Ermeni soykırımını tanıyacağız" diyen seçim bildirgesi olur muydu?

 

Bakın Selahattin Demirtaş, Ermenistan için partisi adına ve bir nevi Kürtler adına şöyle açıklıyor süreci: "Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargoyu kaldıracağız. Türkiye tarafından tek taraflı kapatılan Türkiye-Ermenistan sınırını koşulsuz olarak açacağız....

 

 

 

Yine başka bir beyanatında Demirtaş, Ermeni soykırımını kabul ediyoruz, bu olaylara Kürtler de karışmıştır, şeklinde ifade vermişti…

 

Kendisi Zaza olan Demirtaş’ın bu Ermeni sevgisinin mantığı nedir… Acaba o da mı tıpkı Fetö gibi bir yerlerden göbek bağıyla bağlıdır…

 

 

 

 

 

(Fethullah Gülen Ermeni bir aileden gelmedir. Babası Ermeni, annesi de Yahudi bir ailenin kızı. İran'dan göç etmişlerdir Türkiye'ye... Önce Bitlis'e kısa bir süre sonra da Erzurum'un Pasinler ilçesine yerleştiler. Yani normalde Erzurumlu değiller, göçmenler. Fethullah Gülen’in 1940 doğumlu olduğunu düşünürseniz kendisi yurt dışı pasaportunu hazırlarken de annesinin adının Rabin olduğunu söylüyor. Rabin bir Yahudi ismidir ve ne Kürtçede ne de Türkçede böyle bir isim vardır.)

 

Kırklareli vaizi iken ve henüz dünya kamuoyunda Ermeni soykırımı diye bir konu yokken, 1965 yılında Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan’a yazdığı mektubu hatırlatmadan da geçmeyelim. Şöyle demiş bu mektubun bir bölümünde söz konusu Fetö haini:

 

“1915 senesinde Ermenilere gerçekleştirilen büyük soykırımı lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Hz. İsa’nın çocuklarının Müslüman geçinen cahiller tarafından katledilmesini esefle kınıyorum…

 

Apo da böyledir... Saf kan Ermeni'dir... Artin / Agop Agapyon asıl adıdır ve soyadına özellikle dikkat edin Öç/alan... Acaba neyin öcünü alan...

 

Ermeni Yazarlar Birliği tarafından "Büyük Ermenistan hayali fikrine olan katkılarından dolayı" onur üyeliğine seçilmesi bunun teyiti değil midir?

 

 

 

 

 

1983 yılından başlayarak 90'ların ortalarına kadar bütün katliamlar Kürt köylerinde yapılmadı mı? Kürt hareketi olduğunu iddia eden bir örgüt, niçin kendi kanından olanları acımasızca öldürerek sahneye çıkar, hiç düşündük mü…

 

Peki, bu adama niye bebek katili dediler...

 

Hal böyleyken bazı cahil veya sürece bir şekilde ikna edilmiş ve sayıca azımsanmayacak bazı Kürtler, Apo ve diğerlerini Eş Başkan sıfat(sızlığ)ıyla ne hazindir ki hala daha lider olarak görüyor.

 

 

Hem Apo'nun hem de Demirtaş ve diğerlerinin Kürtlük diye bir derdi yoktur. Hatta çoğunun Kürtlerden nefret ettiği de çok barizdir.

 

Bu adamların sahneye çık(arıl)ışları varlık sebepleri sözde Kürtlük damarıdır.

 

 

 

Bunların asıl acısı 1915'in intikamını Kürtlerden almaktır...Ve hatta 1071’de Malazgirt’ten Anadolu’ya giren Alpaslan ile İdris-i Bitlis'in tohumlarını attığı ve bu topraklarda bin yıldır yeşerttiği Türk- Kürt kardeşliğidir.

 

 

Kürtler üzerinden de Türkler yani kısacası hedefleri Türkiye'dir...

 

Hem Fetö'nün hem de PKK' nin kuruluş gayesi budur.

İddiamın ispatı için şu iki olayı irdeleyin...

 

İki olaya da dikkat edin...

 

Yurtdışındaki diplomatlarımız öldüren Ermeni terör örgütü ASALA bittiği an PKK'yı kurdular.

 

Ve 98 yılında Apo'yu paketleyip bize verdikleri an aynı anda eşgüdümlü Fetö'yu Amerika'ya kaçırdılar.

 

80 darbesinde Fetö'yü Evren kamufle etti ve bu darbenin ardından PKK'nın kuruluş süreci başladı.

 

 

Peki, Evanjelistler ile hem Feto' nün hem PKK'nın ne gibi ilişkisi olabilir.

 

 

Ufak bir araştırmaya çıkalım...Ve yazıyı bununla bitirelim…

 

 

 

Bütün bunların temelleri 1820’lerde İzmir’e Türkleri Hristiyanlaştırmak için gelen Evanjelister tarafından atılmıştır. Bu emellerine muvaffak olamayacaklarını anladıklarında ise önce Osmanlı’yı içten çökerttiler sonra da bu ve benzeri örgütleri 200 yıldır başımıza bela ettiler. Şark meselesi denilen yani Türklerin geldikleri yer olan Orta Asya’ya cebren gönderilişini ( ki 15 Temmuz bunun içindir) esas alan düşünceyi de bu örgütler üzerinden okuyun.

 

Bizim için Mekke, Medine, Kudüs neyse Evanjelistler için de Ege Bölgesi aynı değeri taşır.

Çünkü İznik Konsülünden( MS 325) sonra kabul edilen Dört İncil’den biri olan Yuhanna, Hristiyanlığın temel dayanağıdır.

 

Yuhanna’nın mezarının İzmir Selçuk’ta olduğuna inanırlar.

 

Ege Bölgesi onlar için ayrıca önemlidir. Çünkü onların 7 İnayet Dönemi Kilisesi bu bölgede bulunmaktadır.

 

Bunlar; Selçuk Efes, İzmir, Bergama, Salihli, Alaşehir, Denizli ve Akhisar’dadır...

 

İzmir Diriliş Kilisesi ve Rahip Branson olayını, Rahip Branson'un 15 Temmuz sürecindeki etkisini öncesini ve sonrasını gerilen Amerika Türkiye ilişkilerini unutmayın. Türkiye’ye karşı ağır ekonomik yaptırımlar...

Bronson' un Beyaz Saray’da Tramp’ı bir nevi vaftiz etmesini vs...

 

Yani mesele bir rahip meselesi değildir…

 

Nasıl ki bizim Kızılelma ülkümüz varsa onların da bu topraklarda ülküsü vardır.

 

Fetö'de PKK da

öncesi ve sonrası onlarca örgüt de bunun için kurulmuştur.

 

Fetö'nün İzmir'e yerleşip orayı merkez kılmasını ve oradan dünyanın 150 ülkesine (maalesef Türk mirasını/ adını kullanarak) Evanjelistler yardımıyla dağılmasını bu minvalde okuyun...

 

 

 

Ayrıca Evanjelistler içerisinde bel kemiğini oluşturan Dirar Mescidi Fetö’nün teşkilatlanma yapısı birebir aynıdır.

 

Abi abla yapılanmasına varana kadar. İkisinde de para merkezdedir.

 

 

 

Anlayacağınız, Ezoterizmin tarihini bilmeden din üstünden gelen Fetö'yü de

 

sözde etnisite üstünden gelen PKK'yı da ve diğer örgütleri de kavrayamayız.

 

 

 

Ezcümle.. Evanjelizm, Fetö, PKK/PYD