Avrupa Kupası play-off müsabakasının ilk maçında, deplasmanda AEK karşısında aldığı 3-1'lik galibiyetle sahasındaki rövanş maçına büyük bir avantajla çıkan Trabzonspor, bu avantajın rehavetine kapılmış olacak ki, maça oldukça kötü başladı. 24. dakikada, Fernandes'in kaptırdığı topu değerlendiren AEK, Livaja'nın attığı gol ile 1-0 öne geçti. Bu şok gol ile demoralize olan Trabzonspor, beraberlik golü aradığı dakikalarda bir şok daha yaşadı. 29. dakikada Obi Mikel'in yaptığı harekette, hakem penaltı noktasını gösterince, topun başına geçen Mantalos, takımını 2-0 öne geçirdi. Ünal Hoca, bu skordan sonra takıma ilk müdahalesini yaparak, Obi Mikel'in yerine Sörloth'u sahaya sürdü. Bu müdahale ile, ilk maçtaki kadroya dönen Ünal Hoca, Kasımpaşa maçından sonra, sanıyorum ikinci pişmanlığını bu maçta yaşamış oldu. İlk yarı bu skorla sona ererken, ikinci yarıda daha derli toplu bir Trabzonspor izledik. Bu yarıda bir çok pozisyon yakalamasına rağmen, AEK kalecisini geçemeyen Trabzonspor, 2-0 mağlup olmasına rağmen, buruk da olsa turu geçen taraf oldu. Turun geçilmesine rağmen, bugün alınan mağlubiyetin nedenlerini mutlaka konuşmalıyız. Konuşmalıyız ki, aynı hatalar bundan sonraki maçlarda tekrarlanmasın. Atinadaki ilk maçta, Sörloth ve Ekuban ile çift forvet oynayan ve başarılı bir oyun ortaya koyup, evine 3-1'lik galibiyetle dönen Trabzonspor, nedense sahasında oynadığı maça tek forvet olarak Ekuban ile çıktı ve 2-0 mağlup duruma düştükten sonra, ilk maçtaki kadroya dönmek zorunda kaldı. Şu bir gerçek ki, Trabzonspor'un ofansif yönü çok güçlü olmasına rağmen, maalesef defansif yönü için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu gerçeğin kabul edilip, takım savunması güçlendirilene kadar geçen zamanda, topun yarı alanımızdan uzakta kalması şart. Bunun için de Trabzonspor, mutlaka çift forvet oynamalı ve bu ideal ikili de, Sturridge hazır olana kadar, Sörloth ve Ekuban olmalıdır. Bugün belki de, camiada ve takımda çok büyük bir travmaya neden olacak tur kaybını önleyen etken, yapılan hatadan erken dönmek olmuştur. Bir diğer gerçek de, kariyeri ne olursa olsun, hiç bir futbolcu, fizik ve mental olarak hazır olmadan oynatılmamalıdır. Teknik yönetim, umarım bundan sonraki maçlarda, bu tarz pişmanlıkları yaşamak zorunda kalacağı hatalı kararlarda ısrar etmez.
Bugün mağlubiyete rağmen turu geçme başarısı gösteren futbolcuları ve teknik yönetimi kutluyorum. Özellikle Nwakaame'nin, bu maçın ikinci yarısındaki mücadelesi ayakta alkışlanmalı. Zira, onun bugün gösterdiği mücadele gücü, arkadaşlarını harekete geçiren önemli bir moral ve motivasyon kaynağı oldu. Bugün olası bir tur kaybında, camia da ve takımda yaşanacak travmanın lige yansımaması beklenemezdi. Fakat turun geçilmesi ile birlikte kazanılan moralin, bu hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe maçına olumlu yönde yansıyacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta, Trabzonspor'un o maçta çok az top kaybı ile oynayacağına emin olabilirsiniz. Zira, Trabzonspor, istatistikleri altüst ederek, bir sezonda yapılabilecek tüm top kayıplarını AEK maçında zaten yapmış oldu. (!) Bu vesile ile Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlar, böyle anlamlı bir gün de taraftarlarına ve ülkemize çifte bayram yaşatan Trabzonspor'u bir kez daha tebrik ederim.