UEFA Avrupa Konferans Ligi play-off rövanş maçında, geçtiğimiz perşembe günü Roma’da, Roma ile karşılaşan Trabzonspor, 2-1 yenildiği ilk maçtaki gibi bu maçta da, istatistiklerde ve pozisyonlarda önde görünse de, ilk maçta olduğu gibi, verilen pozisyonların tümünün gol olması sonucunda rakibine 3-0 mağlup olarak, Avrupa macerasına son vermiş oldu. Roma Teknik Direktörünün de dediği gibi, Şampiyonlar Liginde olması gereken iki takımın, bu turda karşılaşması Trabzonspor için şanssızlık oldu diyebiliriz. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Kupalarında, diğer Türk takımlarının çektiği şanslı kuraları gördükten sonra, Trabzonspor’un, yıllardır kuralarda karşısına çıkan rakiplerin, hep güçlü olmasını, acaba sadece şanssızlık ve tesadüf diye mi yorumlamalıyız? Yoksa, Trabzonspor’un, hakkının aramak için UEFA ve FIFA aleyhine açtığı davalara mı bağlamalıyız?

Roma’ya elenmenin yanı sıra, o maçta  sakatlanan  etkili 4 oyuncusundan mahrum olarak, Süper Lig’in  3. haftasında, Giresunspor deplasmanına çıkan Trabzonspor, henüz maçın 7. dakikasında, Bakasetas’ın ortasında, Nwakaeme’nin kafa vuruşu ile attığı gol ile 1-0 öne geçince, haliyle daha rahat oynamaya başladı ama  bu rahatlık, aynı zamanda, skoru arttıracak pozisyonların da kolayca harcanmasına neden oldu. Maçın ilk yarısı ve ikinci yarısında, Trabzonspor’un yakaladığı bir çok net pozisyon, biraz yorgunluk, biraz şanssızlık ve  biraz da son vuruşlardaki dikkatsizlik nedeniyle gole çevrilemeyince, maç 1-0 Trabzonspor’un üstünlüğü ile sona erdi ve Trabzonspor, kazandığı bu 3 puanla, geçen hafta averajla bıraktığı liderliği, bu hafta yine averajla geri almış oldu. Süper Lig’e 44 yıl sonra geri dönüş yapan Giresunspor ise, ligin ilk 2 maçında kaybettiği puanları, Trabzonspor karşısında kazanacağı puanlarla telafi etmek istese de, hem tecrübe eksiklikleri nedeniyle, hem de Roma maçı yorgunu  olmalarına rağmen, Trabzonspor’un kaliteli ayaklarına üstünlük sağlayamamaları neticesinde başarılı olamadılar.

Süper Lig’de bugün 100. maçına  çıkan Uğurcan, böylesine önemli bir maçta, kalesini yine gole kapatarak, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Uğurcan, konsantrasyonu tam olduğunda, ne kadar önemli bir kaleci olduğunu, bugün sayı olarak az da olsa, yaşanan Giresunspor ataklarında, kalesini gole kapatarak ve takımına güven vererek göstermiş oldu.

Abdullah Hoca, geçen hafta basın toplantısında, “Hakemler hakkında ben de artık konuşacağım.” dedikten sonra, bu hafta, bir pozisyona yaptığı itiraz nedeniyle, hakem Ali Şansalan tarafından sarı kart ile cezalandırıldı. Abdullah Hocam, bugün bu sarı kart, bir şekilde sana çıkartılacaktı. Bu kart, geçen hafta hakemler hakkında yaptığın konuşma nedeniyle sana yapılan küçük bir “uyarı” sanırım. Sayın Hocam, yıllarca Başakşehir gibi fazla iddiası olmayan bir takımı çalıştırdığın için,  hakemlerle ilgili canın çok yanmamış olabilir. Biz bunların ruhunu biliriz. Daha bu başlangıç. Bunlardan çekinirsen, üstüne daha çok gelirler. Arkalarını yasladıkları güçten kuvvet alan bu piyonların oyunlarını, onların senaryolarına tehdit oldukça daha çok göreceksin. Sen de,  bizim gibi haksızlık ve adaletsizliklere karşı bugün yaptığın gibi, yılmadan mücadeleye devam etmelisin. Aramıza hoş geldin…