Tansel Kolcu yazdı.

Süper Ligin 18. haftasında, deplasmanda Alanyaspor ile karşılaşan Trabzonspor, ilk yarısını 3-0 geride bitirdiği maçın, hiç bir varlık gösteremediği ikinci yarısında da 2 gol yiyerek, sahadan 5-0 gibi ağır bir yenilgi ile ayrılmak zorunda kaldı.

Maçın ilk 5 dakikasında, Trezeguet ve Umut ile iki müsait pozisyondan yararlanamayan Trabzonspor, 14. dakikada Efecan, 37. ve ilk yarının uzatma dakikalarında Ahmet Hassan’ın attığı gollerle ilk yarının skoru 3-0 olarak tabelaya yansırken, 75. dakikada Wilson ve 78. dakikada da Yusuf’un golleri, maçın skorunu 5-0 olarak ilan ediyordu.

İki hafta önceki Karagümrük maçında, %68 topla oynayıp ligin pas rekorunu kıran Trabzonspor, maçtan 4-1 mağlup ayrılırken, bugün de yine %68 topla oynama üstünlüğüne ve yeni pas rekoruna rağmen, maçtan 5-0 mağlup ayrılmak zorunda kaldı. Bu istatistiklerden sonra Abdullah Hoca’nın modern futbolu, maalesef iflas etmiştir. Abdullah Hoca’nın diyorum, çünkü dünyanın hiç bir ülkesinde bu kadar istatistiksel üstünlüğe rağmen, iki hafta arayla iki maçta 9 gol yiyen bir takım yoktur ve olamaz da. Çünkü, bu istatistiği yakalayan ve modern futbol oynayan takımlar, Trabzonspor gibi yana ve geriye oynayarak bu istatistiği  yakalamıyorlar. Rakip takımı adeta eze eze yenerek bu istatistiğe ulaşıyorlar.

Bir takım bu kadar yüksek topla oynama yüzdesine ve pas istatistiğine rağmen pozisyon bulamıyor ve kalesine gelen 6 şutun 5 tanesi gol oluyorsa, orada ya sistemsel ya da mental bir problem var demektir. Sistemsel bir problem olduğunu sezon başından beri zaten yazıyoruz. Bunu yanında, bir de mental problem olduğunu, Abdullah Hoca bugün maç sonu açıklamasında ifade etmiş oldu. “Her şeyi yapmamıza rağmen, sorun geçici gibi görünmüyor” diyerek, sistemin yanında, takım içinde de bir problem olduğunu, yaptığı açıklama ile adeta haykırıyordu. Açıklamasının sonunda söylediği “Değerlendirme yapacağım” cümlesi de sanki bir ayrılığın habercisi gibiydi. Oysa takım, geçen sezon şampiyon olmuş ve yakalanan bu başarının üzerine bu sezon daha da büyük başarılar hedeflenirken, takımın geldiği nokta, adeta ders niteliğinde.

Şampiyon olmuş bir kadroyu koruyup, çok iyi 3-4 transfer ile devam etmek varken, macera aramak ve maceranın sonunda gelinen konumda, değerlendirme ihtiyacı hissetmek ne acı. Herhangi birine, “Şampiyon olan bir takım, nasıl bir sonraki sezon zirve yarışı yapamaz?” denilse, sanırım o kişi; ”Kadroyu bozun, istatistiğe dayalı yana ve geriye oynanan modernimsi bir oyun oynayın, şampiyon olduğunuz kadronun 18 milyon Euro olan takım maliyetini iki katına çıkarın ve Federasyondaki  2 temsilcinizin arkasında durmayın” derdi. Trabzonspor, işte bunların hepsini maalesef yaptı.

Şimdi yapılması gereken; ara transferde hiç bir transfer yapmamanın yanında, acilen, maliyetli oyuncuların elden çıkarılıp, takım maliyetinin yeniden 20 milyon Euro seviyelerine çekilmesidir. Hiç vakit kaybedilmeden…