Gerçekten yok böyle bir maç…

Rahat maç izleme zevki denilen bir zevki unuttuk.

 İkinci penaltı gole dönse ( ki net penaltı değil ) bu meluna nail olacaktık ama yok işte…Tabiri caizse bize haram…  

Gelelim teknik analize…

Geçen hafta uzun bir aradan sonra ilk kez bir maçta gol atamamış ve direkt hakem faktörüyle beklenmedik bir şekilde yenilmiştik. İşin garip tarafı yine çok uzun bir aradan sonra ilk kez gol yemeden ve üstelik maçın çok büyük bir bölümünü 10 kişi oynayarak ve muhteşem bir mücadele ile    ( oyun anlamında bir şey yok ) maçı kazandık.

Hem de yedi as oyuncunun yokluğunda…

Sosa gibi bir adamın olmamasının eksikliği de cabası… Ve hatta Campi, Hoseini ve Hüseyin gibi isimleri de bu yedi eksikten dolayı sahaya sürmek zorunluluğunuz da göz ardı edilemeyecek bir gerçek…

Maçın 26. dakikasında kesinlikle kırmızı olmayacak bir pozisyonda orta sahanın en etkili isimlerinden biri olan Parmak’ı da hakem tereddütsüz oyundan ihraç edince her şey iyice zora girdi. Nedense geçen hafta Sosa’nın ayağının kırılmasına vesile olacak bir pozisyon es geçilirken, ilk hamleyi topa yapan ve rakipten ayağını kurtaramayan Abdulkadir’in pozisyonunda, hakem okuryazarlığı olmadığı için yine katledildik.

Ve bundan sonra rakip iyice yüklenmeye başladı.

Özellikle ilk yarıda bir Uğurcan mucizesi izledik. Yüzde yüzlük üç net pozisyonu çıkaran ve bir yönüyle farkı önleyen Uğurcan bu galibiyetin en büyük mimarı…

Ve Uğurcan’ın bu övgüsünü gölgeleyebilecek ve bizi de galibiyetten edecek bir pozisyonu da Novak çizgiden çıkarınca ikinci faktörü de kendiliğinden saymış olduk…

Bilhassa on kişi kaldıktan sonra çakılı üçlü defans anlayışına girişimiz ve Uğurcan’ın muhteşem oyunu ile gol yemeden maçı kazandık ve hem de on kişi olmamıza ve yedi as oyuncumuzdan mahrum olmamıza rağmen…

Hiç umudumuzun olmadığı dakikalarda, Kazanılan köşe vuruşunda,bari berabere bitse dediğimiz anlarda gelen penaltı kararı ile hem büyük bir sevince hem de büyük bir endişeye duçar olduk.

Malumunuz takımımızda penaltıyı gole çevirecek oyuncu sıkıntısı var. Ve çok şükür ki Hoseini penaltıyı atınca moral üstünlüğü iyice lehimize döndü.

İkinci penaltıda ise hakem hediyesini gördük. Çünkü muhtemelen Parmak’ın pozisyonunun etkisinde kaldı. Ve hem ikinci penaltıyı verdi hem de bu karara itiraz eden rakibin en etkili oyuncusunu ihraç etti.

Ki doğru söylemek gerekirse böyle penaltı olmaz… Adam olduğu yerde topa çıkıyor, kollarını açmadan topa yükselemez…

Zaten kazanılan penaltıda kronik rahatsızlığımız nüksetti ve penaltıyı atamadık.

Milli araya giderken bu maçta alınan 3 puan altın değerindeydi. Verilen arada birçok sakat oyuncumuz takıma dönecek ve takımın bilinen iskeleti Ankaragücü maçına çıkabilecek.

Uğurcan gördüğü gereksiz kart yüzünden bu maçta forma giyemeyecek. Bu bizim için büyük bir eksiklik ama inşallah Erce  bu şansı iyi değerlendirecek.

Sorloth’a ayrıca geçmiş olsun…

Çok büyük eksiklere ve kasıtlı hakem kararlarına rağmen zirveye tutunmak çok ama çok önemliydi.

  Soluksuz bir maçtı.

Ezcümle… YOK, BÖYLE BİR MAÇ…