Tansel Kolcu yazdı.

Trendyol Süper Ligin 3. haftasında, sahasında Rizespor’u ağırlayan Trabzonspor, kötü başladığı ilk yarıyı, Mocsi ve Benhur’un golleriyle 2-0 mağlubiyetle kapatırken, ikinci yarıda Bakasetas’ın penaltı atışından kaydettiği gol ile maçı çevirebileceği işaretini verse de, Benhur’un 2. golü, bu işaretlerin yanıltıcı olduğunu ilan eder gibiydi. Trabzonspor adına, Enis’in golü skoru yeniden 1’e indirse de, sonuçta Trabzonspor, sahasında Rizespor’a 3-2 mağlup olarak, ağır bir mağlubiyet daha almış oldu.

Öncelikle, Göztepe ve Konyaspor’da başarılı bir grafik çizdikten sonra Rizespor’a gelen İlhan Palut ve bugün oynattığı oyundan bahsetmek istiyorum. Bu sezon Süper Lige yükselen ve yeniden yapılanan bir takımın, Trabzonspor karşısında oynadığı kompakt oyun ve aldığı sonuç, bizlere adeta ders niteliğindeydi. Bir tarafta geçen sezonun son bölümlerinde takımın başına geçen ve bu süreçte takımı tanıma fırsatı bulan ve ona göre transfer planı belirleyen Bjelica, diğer tarafta, bir alt ligden çıkan bir takımın başına bu sezon gelen İlhan Palut. Bir tarafta, Türkiye’nin futbolcu kaynağı alt yapısında yetişen futbolcuları Türkiye’nin çeşitli takımlarına kiralayan ama onlardan hiç bir zaman yararlanmayı düşünmediği için kaybolmalarına neden olan Trabzonspor, diğer tarafta, 2 sezon alt liglerde kiralık oynattıktan sonra, bu sezon ilk 11 forması verilen ve bugün sahada basmadık yer bırakmayan Mithat’a forma verme cesareti gösteren Rizespor. Bu karşılaştırmalar sonrası  ortaya çıkan netice, zaten doğal olarak tabelaya da yansımış oldu. İlhan Palut’u ve Rizespor’u, bu galibiyetleri nedeniyle tebrik ediyorum.

Gelelim Trabzonspor’a; Bir sezon önce şampiyon olan bir takımın, bugün geldiği nokta, nedeni izah edilemeyecek derece de bir başarısızlık örneğidir. Yönetim Kurulu’nun şu dakikadan sonra yapması gereken tek hamle, bu takımın şampiyonluktan sonra bu noktaya gelişindeki süreçte yapılan hataların rapor halinde ortaya çıkarılıp, bir daha bu hataların yapılmaması için bağlayıcı karar almak olmalıdır. Mümkünse, bu saatten sonra transfer de yapmasınlar. Transferde bugüne kadar gösterdikleri başarısızlık sonrası en büyük başarı, transfer yapmamaları olacaktır. Hoca istedi diye, sanki başka futbolcu yokmuş gibi, Petkoviç’in ve Mendy’nin aylarca peşinden koşa koşa, fiyatlarını 6-7 milyon Eurolara çıkaranlar, mümkünse bu paraları bu saatten sonra vermesinler. Yaptığınız transfer hataları nedeniyle zaten taraftarları tribünden soğuttunuz. Bu saatten sonra yapacağınız transferleri de artık halı sahada oynatırsınız sanırım!

Size tavsiyem; Bu sezon başka para harcamayıp, hatalarınızdan ders çıkararak,  önümüzdeki sezonun planlarını şimdiden yapmaya başlamanız olacaktır. Bu arada şimdiden uyarayım. İkinci yarıda seyrettiğimiz Mehmet Can ve Abdülkadir kulübede otururken, Larsen ve Bardhi ile oyuna başlayan Bjelica ile bu planları sakın yapmayın derim. Bu iki sezonda yaşananlardan sonra da, bir daha  hiç bir transferi, hocalara bırakmamanızı öneririm. Bir önceki yazımda da dediğim gibi, oluşturacağınız Scout ekibinin oybirliği olmadan, hiç bir oyuncuyu da transfer etmeyin. Zira, sonuç geçen sezon ve bu sezon gibi oluyor. Size “Plan yapın.” diyorum ama taraftar buna onay verir mi, ne kadar sabreder bilemiyorum. Üzülerek söylemek zorundayım ki, 5. hafta oynanacak Beşiktaş maçı, sanki sizin kaderinizi belirleyecek gibi görünüyor. Sonuç olarak, yönetim desen umut yok, hoca desen umut yok, takım desen umut yok, Umut sahada desen, maalesef o da sahada yok. Kısacası umut yok…