Çok uzatmaya gerek yok. Sözlerimi kısa tutacağım. Trabzonluları ‘Yunanlı’ olmak noktasında itham eden, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu denilen ahlak fukarası , acaba kime hizmet ediyor? Kısaca bunu sorgulamak istedim. Trabzonlu olmaktan ziyade bir vatansever olarak sorgulama ihtiyacı duydum.
Cumhur İttifakı’nın çok büyük ehemmiyet verdiği İstanbul seçimi öncesinde, Ak Partili olduğu iddia edilen bir belediye başkanının, tüm Trabzonluları, hatta kısmen Karadenizlileri İstanbul seçimlerinde Ak Partiye oy vermeme yoluna sevk edecek bu açıklamayı, durup dururken yapması niye? Ak Parti'de gerçek dava adamları eğer varsa, eğer kaldıysa; bu hadsiz belediye başkanını eleştiren muhalefete ya da vatandaşlara tepki göstermek yerine, bu ihaneti Cumhur İttifakı’na yapmakta hiç bir beis görmeyen Göksu’nun Fetö ile bağını araştırmalarını tavsiye ediyoruz. Ülkede var olan Cumhurbaşkanı sevgisini, yıllardır bilinçli ve kasıtlı şekilde, ince ince nakış gibi örülen politikalarla bitirmeye çalışan bu yapı, neden hala Ak Parti’nin içindedir? Geçmişte Fetö ile inanılmaz bir gönül bağı olan bu şahsiyet, nasıl oluyor da bu partide hala belediye başkanı olarak kalabiliyor? Bu ve benzeri şahsiyetlerin, Trabzon veya herhangi bir bölge insanı için yaptıkları edepsiz, ahlaktan yoksun açıklamalar, inanılmalı ki bir plan dahilinde gerçekleşmektedir. Yani spontone açıklama veya ‘yanlış anlattım’ denilebilecek bir hata değil, sayın Erdoğan’ı ince ince bitirme planının bir parçasıdır. Ak Partiye gerçekten gönül vermiş olanların, artık Cumhurbaşkanını uyandırması gerekmektedir. Sayın Erdoğan’ın etrafının çok daha daraltıldığı inancımdayım. 15 Temmuz sonrası ihanet çemberinin çok daha genişlediği kanaatindeyim. Bank Asya’da parası olduğu için hapis yatanlar varken, Tevfik Göksu gibilerin, Ak Parti’de siyaset yapabiliyor olması bunun en somut göstergelerinden sadece biridir. İstanbul seçimlerinde varsa eğer bir hile, bana göre Tevfik Göksu gibi anlayışa sahip olanlardır!
İnancım o dur ki, Ak Parti içinde inanılmaz güç sahibi olan bu yapı, var gücü ile çalışmaktadır. Tek hedef ve dertleri de sayın Cumhurbaşkanıdır. Ne üzücüdür ki, sayın Erdoğan’a en yakınındakiler dahi, bu olayları gördükleri halde sessiz kalma yolunu seçmektedir. Şimdilik sadece bu kadar!