Sekiz maçtır yenemediğimiz Başakşehir’i bu maç da yenemedik…

Açık konuşalım ki maç rakibin hakkıydı. Kaleci Uğurcan dâhil her yerde müthiş bir baskı uyguladılar.

Önde basan altılı anlayış 90+8’de bile değişmedi. Hiç yorulmadılar ve yılmadılar. Defansı o kadar ileri çıkardılar ki ofsayt mesafesi 20 metreye kadar düştü. Tekbir ara pasıyla kontra şansı bile vermediler.

 

Biz ise adeta 8 kişi oynadık. Penaltı hariç hiçbir etkinlik gösteremeyen Sturidge, dört maçtır kayıplarda olan Nwakayeme ileride rakibi hiç ısırmadığı gibi adamların ekmeğini de yağ sürdüler.

Hele ki Visca’nın bu kadar etkili oyununda Nwakayeme’nin Novak’ı yalnız bırakması en büyük sebepti.

Başakşehir’i bu kadar istekli görmemiştim. Gerçi bizimkiler Rize ve Antep maçlarını adeta oynamadan ve hak etmeden kazandı ama böyle dişli bir rakip adeta bizi sahadan sildi.

 Bir yerde duvara toslanacağı belliydi ve hatta hafta içi kupa maçında bunu teyit ettiler ancak ligde çekirge misali sıçramaya devam ettik.

 

Maçın ilk 35 dakikasına kadar Başakşehir tek kale top oynadı, bizimkiler ancak bu dakikadan sonra oyunda dengeyi kurdu. İlk yarının son anlarında golü de bulabilirdik ama olmadı.

İkinci yarı, yine çok istekli, sahanın her yerinde basan Başakşehir takımı vardı. 60’dan sonra yorulurlar diye umut ederken 61. Dakikada golü de bulunca bir anda her şey lehimize döndü.

Ama Türkiye’nin kaleye dikine giden en etkili ve en seri oyuncularından olan Visca, Türkmen’in sakatlandığı bir anda defansın da eksik olmasından faydalanarak attığı muhteşem pasla penaltıyı kazandırdı ve kazanılan penaltıyı da gole çevirdi.

Uğurcan bu pozisyonda ayak tercihine değil de el tercihini kullansaydı belki de o penaltıyı yaptırmazdı.

Özellikle Parmak’ın yokluğu çok hissedildi. Sosa orta sahada çok yalnız kaldı.

 ( Sosa’dan laf açılmışken, biri Allah aşkına Sosa’ya desin ki duran topları ya heba etme ya da kullanma.  Sosa ayarında bir adam bu kadar mı etkisiz duran top kullanır. Hele ki kornerler… Adeta rakibe kontra fırsatı. Sorloth’un golünde Allah’tan korneri Yusuf kullandı. Gerçi bu pozisyonda Arda kendi kalecisini perdeledi ama yine de Sosa kullansaydı muhtemelen kontraya dönen bir top olacaktı. Maçın son anındaki son şansı bile heba etti Sosa)

Doğan çok koştu ama bilinçsizce koşulardan öteye gidemedi. Bazen çok kritik atakları da kesti, bazen çok bilinçsizce paslar da verdi. Ünal hoca oyuna daha erken müdahil olabilirdi. Özellikle Sturidge/ Yusuf  hususunda…

Başakşehir’in yedek kulübesinde oturan isimler bile adeta bir takım eder. Bu yönüyle Ünal Hoca’nın çok da eleştirilir bir tarafı yok…

 

Bu maçı kaybetmemek, son saniyede beraberliği kurtarmak hem moral hem de önümüzdeki süreçte çok büyük bir avantaj oldu bizim için.

Ezcümle… EZİLDİK AMA YENİLMEDİK