Hayallere hitap eder yazar. En tepeyi, zirveyi gösterir. Olanı tarif eden değil, olabileceği zorlayan kafadayız biz.
Şükür, yıllardır hiç yanıltmadı gözlerim.
"Evet, "Yetersiz" olan bir şey var gerçekten!"
Yazmışız köşeye!
Kim yetersiz?
Kime göre?
Neye göre?
Şu Galatasaray bizi yense şampiyon olacak belki de! Halbuki biz yüz sıfır kazansak haftayı keyifli geçirirdik sadece.
Müşteri memnuniyeti dedik defalarca. Keçi boynuzu yemekten hoşlananlar sardı etrafı. Neyine alkış tuttunuz o yüreksiz futbolun. Puana kandınız futbolu göz ardı ettiniz.
Ligin liderini de sahasında yendiğimizi unutmadan.
Bu Avcı hoca orta sahadan ötesini bilmiyor. Oluşan durumlar tamamen doğaçlama.
Futbol da SALDIRI olmasa izlemez, ilgi duymaz Trabzon insanı. Hakikaten çok çok iyi yaptırdığı savunma bize yetmediği gibi futbola da yetmez...
Galatasaray maçı ne söyler size?
Haftalardı koştuğunun üç katı seviyeye çıkmalarını nasıl cevaplarsınız?
Puan kayıplarındaki umursamazlık neydi sizce? Hangisi şu maçtan önemsizdi?
Abdullah hoca siz neyin peşindesiniz? Geçen maçta Hatay'dır dedik kim olsa yenerdin dedik. Hangi akla hizmet tüm hücum hattını çıkardınız? Üç gün önce iki puanı santrada bıraktın ders almadın!
Neden arkadaşım neden? Bitirmişin rakibi, üzerine gelemiyor. Gol atma ihtimali sıfır. Görmüyorsun! O değişiklikleri yaparsan, sıkıntı olur öngörmüyorsun. Topuyla tüfeğiyle üzerine çektin bitmiş takımı...
Nasıl demişti üstad, montofon sığırı, 25 litre süt sağılır, bir tekmede dolu kovayı döker...
Kararım zerre değişmedi. Abdullah hoca Trabzonspor hedefleriyle, hayalleriyle asla uyuşmuyor. Gösterdiği eksiklikler kısa zamanda üzerinden çıkacak değil.
10-15 sene sabrederseniz! Her istediği futbolcuyu şartsız alırsanız!
Vallahi siz bilirsiniz! Öylede olsa böylede olsa Trabzonspor'la nabzımız yükselecek! 30 küsür sene geçmiş bir otuz daha bekleriz mahsuru yok...
