Süper Lig Cemil Usta sezonunun 10. haftasında, sahasında Göztepe'yi konuk eden Trabzonspor, sakat oyuncularının çokluğu nedeniyle hayli eksik bir kadro ile çıktığı maçta, bir türlü oyunda hakimiyeti eline alamadı. Oyunu rakip alana yıkamayan Trabzonspor, yine hücuma çıkarken kaptırdığı bir top neticesinde, kalesinde golü gördü.  31. dakikada demarke pozisyonda topla buluşan Jerome, attığı gol ile Göztepe'yi, Trabzonspor karşısında 1-0 öne geçirdi ve ilk yarı bu sonuçla sona erdi. İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan Trabzonspor, bu değişikliklerin etkisiyle, ilk yarının aksine, oyunu Göztepe yarı sahasına yıktı ve bu baskıyla beraber birçok da pozisyon buldu. Bu pozisyonların bazılarında, Göztepe kalecisi Beto başarılı olurken, bazılarını ise, müsait pozisyonda Trabzonspor'lu oyuncular değerlendiremeyince, Trabzonspor, sahasında yenilerek çok önemli bir 3 puan daha kaybetmiş oldu. Maç sonu açıklamasında Ünal Hoca, savunma zaafiyetleri ile ilgili soruya verdiği cevapta, takımın bir bütün olduğunu, sadece savunmaya yüklenmemek gerektiğini belirtmiş. Ünal Hocam, işte biz, tam da bunu söylüyoruz. Bu takım, savunma yapmayı bilmiyor. Hem de uzunca bir süredir. Örneğin, maçın ilk yarısındaki gol pozisyonunda, yine hücuma çıkarken kaptırılan bir top ve  Jerome gibi etkili bir forvetin, stoperlerin arkasında kalması, üstelik Pereira'nın da kademeye girememesi ve bu gibi pozisyonların her maç devamlı yaşanması, adeta bunun ispatı. Yalnız bu takım, savunma yapmanın tersine, eksik oyuncularına rağmen iyi hücum yapıp, rahatlıkla  bir çok gol pozisyonuna girebiliyor. Buna da örnek, maçın ikinci yarısı. İkinci yarıda oynadığınız oyunu ilk yarı oynasanız, Göztepe ikinci yarıda olduğu gibi, sahasından çıkamayacak. Yani, ilk yarıdaki gibi topu evelemeye gevelemeye gerek yok. Yediğinizden fazlasını ve kesinlikle ilk golü atmak zorundasınız. Onun için, savunma yapmayı öğrenene kadar, rakibi sahasından çıkartmamaya gayret edeceksiniz. Bunu yapabilmek içinde, elinizde eksik oyunculara rağmen, hücum gücü yüksek bir kadronuz zaten mevcut. Yani kısaca, içerde olsun dışarda olsun, orta sahanızı defansif değil, ofansif yönü güçlü oyunculardan oluşturmak zorundasınız. Maçın ikinci yarısında, Kamil Ahmet ile oyuna dahil edilen ve ikinci yarı oynanan etkili oyuna katkı sunan Avdijaj'ın, maçın sonuna doğru oyundan çıkartılması, maalesef seyirciyi olduğu gibi bizi de oldukça şaşırttı. Sağ kanatta yorulan Yusuf'un çıkmasını beklerken, oyuna ikinci yarı giren Avdijaj'ın çıkarılması için  sanırım Ünal Hoca  bir açıklama yapacaktır. Maçın hakemlerine gelirsek; Trabzonspor, kötü oynayabilir ama  maçı yöneten hakemler, maçın kaderi ile oynayamaz. Jerome'nin pozisyonunda çıkmayan kırmızı kart ve Sörloth'a ceza alanı içinde yapılan harekete penaltı çalınmaması, kesinlikle kasıttır. Orta hakem Fırat Aydınus ve Var hakemi Koray Gençerler, bu iki devam kararını Kadıköy'de, Seyrantepe'de veya Dolmabahçe'de verebilirler mi? Onlarda o göz var mı? Daha önce de yazdığımız gibi, hakemlerin Trabzon maçlarında da doğru kararı vermeleri için yönetimin ağırlığını koyup gerekeni yapması şart. Fakat Ümit Öztürk'ün hala hakemlik yaptığı bu ligde, inanın sizin hiç bir ağırlığınız olamaz. Ağırlık şart...