Türk Edebiyatının ünlü şairlerinden Cahit Sıtkı TARANCI, şiirlerinden birinin ilk dizelerinde şöyle der; “Haydi Abbas, vakit tamam. Akşam diyordun, işte oldu akşam.” Abdullah Hoca, geçen sezondan bu yana süren kötü oyunun düzeleceği zaman periyodu için, haftalardır Kasım ayını işaret ediyordu. Kasım ayını işaret ederken, sanırım Kasım ayında Visca’nın takıma katılacağını, yeniden oluşturulan takımın, birlikte oynama alışkanlığı kazanacağını hesap ediyordu ama evdeki hesap çarşıya uymadı! Kasım ayı  gelmesine rağmen, maalesef ortada yorum yapılabilecek bir oyun yok. “Visca daha gelmedi” diyeceksiniz ama Visca sakatlanmadan önce de biz top oynamıyorduk ki!

Dünya Kupası maçları nedeni ile lige verilecek yaklaşık bir buçuk aylık ara öncesi, 14. haftada, deplasmanda Ankaragücü ile karşılaşan Trabzonspor, taraftarlarının; “Acaba biz ne oynuyoruz?” diye haftalardır sordukları soruya, Ankaragücü karşısında oynadığı futbol ile cevap vermiş oldu; Maalesef biz hiçbir şey oynamıyoruz! Abdullah Hoca’nın yaptırdığı transferlerin 10’da 1 fiyatına kurulan, lige yeni çıkmış toplama bir takım, sahada daha organize bir takım görüntüsü veriyorsa, haftalardır yasaklanan, sıfıra inip kale önüne kesme varyasyonu ile birde bir yapıp öne geçmenize rağmen, üstünlüğü sadece 4 dakika elinizde tutabiliyorsanız. Bardhi’nin 70. dakikada attığı gol sonrası oyuna Lahtimi gibi geniş alanda faydalı olabilecek bir oyuncu yerine, skoru koruma içgüdüsü ile Siopis’i düşünüyorsanız, isterseniz Kasım ayı değil bütün ayları rezerve edin, değişen hiçbir şey olmayacaktır.

Hafta arası, Sayın Ahmet Ağaoğlu da, takımın oyunundan artık bunalmış olacak ki, ilk defa oyun ve eleştiriler ile ilgili yorumda bulundu. Yaptığı yorumda; “Hakaret olmadığı müddetçe eleştiriler olabilir. Taraftar yaptığı eleştirilerde haklıdır, zira beklentiyi karşılayamadık.” diyerek, sanırım o da “Vakit Tamam” dedi.