Trabzonspor’un Fenerbahçe karşısında aldığı mağlubiyet sonrası camianın bilen veya bilmeden konuşan kesimlerinden yine sesler yükselmeye başladı. Kimilerine göre ‘dahi’ Abdullah Avcı yanlış taktik uyguladı, kimilerine göre hakemler Trabzonspor’u yerle bir etti. Yani fatura genel olarak bu iki unsura çıkarıldı.

Açıkçası  sosyal medya üzerinden yapılan yorumları çok ciddiye almıyorum. Zira sosyal medyada bir kişi ‘hakem’ dediği  gibi herkes o yöne; “Abdullah hoca” dedi mi,  herkes  başka yöne koşuyor. Yani bilinçli, adalet duygusu taşımaktan uzak bir taraftar profili.  Defalarca yazdım. Erman ve Ahmet Çakar ikilisi, Trabzonspor camiası üzerinden gündemde kalabilmek için sürekli ama sürekli gönülleri fethetme yarışında! Onları da hiç objektif olarak dikkate almıyorum. Trabzonspor, Fenerbahçe karşısında mağlubiyeti hak etmiştir. Topu öteye beriye atmanın, ‘uzaya çıkıp oradan bakmanın’ hiçbir anlamı yoktur. Uzayı işaret eden Ağaoğlu’nun derdi dikkatleri başka tarafa çekmektir. Evet müsabakanın hakemi tartışılabilir. Bu doğal. Ama tüm yükü hakeme yüklerseniz, söyleyenler günü kurtarır, inananlar ise yarınlarda  daha büyük hayal kırıklıkları yaşar.

Maçın hakemi Yaşar kemal Uğurlu genel olarak maça hakim bir idare  şekli gösterdi. Fakat deniz Çoban’ın da dediği  gibi iki kritik hata yaptı. Birincisi maçın altmış küsürüncü dakikasında Ekuban’ın Gökhan Gönül’e yaptığı ve tabanla girdiği faul sonrası Ekuban ikinci sarıdan ihraç edilmeliydi. Yani Trabzonspor son yarım saat on kişi kalmalıydı. İkincisi ise son beş dakikaya girilirken Bakasetas’a yapılan harekete penaltı düdüğü çalmalıydı. Topa yükselirken ellerin açılması  ve rakibe o ellerin teması yeni kurala göre penaltı. Fakat hakem bu pozisyonda yanlış yaptı. Peki Trabzonspor on kişi kalmış olsaydı  o pozisyon cereyan edecek miydi? Bilinmez. Ya da Fener başka  gol ya da goller bulacak mıydı? O da bilinmez. Ama iki kritik hata vardı. Nwakaeme’nin faul çalınan pozisyonunda ise yayıncı kuruluş tekrar tekrar oynattığında, Nwakaeme’nin Serdar’ın ayak yüzüne bastığı görülüyor. O nedenle o pozisyon için yapılan feveranların abartı olduğu kanısındayım.

Abdullah Avcı’ya söz edenler için birkaç kelime etmek istiyorum. Daha önce de  yazmıştım. Avcı hoca da  her insan  gibi zaman zaman hatalar yapacaktır. ‘Şu olsaydı böyle yapsaydı’ diyerek kendimizi kandırmanın bir manası yok. Bence  tecrübeli hoca  eldeki malzeme oranında en doğru şekilde sahada yer almaya çalıştı. Belki bu denli geri yaslanıp rakibi kabul etmeseydi,  ligin ilk haftalarında olduğu gibi kalemiz yol geçen hanına dönebilirdi. Trabzonsporlu oyuncular  sanki kafa olarak bu maça odaklanmış değillerdi. Hırs, istek, azim adına sıfırdılar. Bakasetas ve Ekuban gibi takımın en önemli üç oyuncusundan ikisi sahada yokları oynayınca, Avcı’nın yapacak olduğu bir şeyde kalmamıştı.

Abdullah Avcı ve hakem diye feryat edenlerin bu kadroyu oluşturanlara edecek bir çift sözü yoksa, ben bu camianın futbol kültürü ve bilgisinden şüphe ederim. Bu takım kemal Uğurlu ya da Avcı mı  kurdu? Bu kadar yetersiz oyuncu topluluğunu küme hattından buralara kadar taşıyan  ve seri galibiyetlere imza attıran bir teknik adamı tek maçta infaz etme gayretleri sadece ve sadece cahillik ve insafsızlık olur diye düşünüyorum. Maçın hakemine ‘uzaydan’ bakmayı teklif eden sayın Ahmet Ağaoğlu’nun, “Bu hakem bir yıldır bizim maçlarda sıkıntılı düdükler çalıyor” dediğini de duydunuz dimi? Peki bilinçli bir taraftar ya da spor adamı sormaz mı ki; “Madem 1 yıldır sıkıntılı işler yapıyor hakem Uğurlu! Böylesi bir maça onun verilmemesi için ne yaptınız”? öyle ya, bunu tespit etmiş başkan ve yönetimlerin  görevi kulübü tehlikelerden ve sıkıntılı hallerden kurtarmaktır. Trabzonspor’un birçok maçta, zavallı bir takım ve yavan bir futbol görüntüsünün asıl sorumluları yönetenlerdir. Kaybedilen maçların asıl sorumluları da! Sonra hakemler. En günahsız olan ise bu sezon için teknik heyettir. Ben her zaman olduğu gibi sayın Avcı hocamıza tereddütsüz desteğimi sürdürüyor ve onun teknik adamlığı hususunda en küçük zerre kadar şüphe duymuyorum. Bu takım kalitesine göre nasıl en iyi verimi alabilirse tecrübeli hoca da öyle oynatıyor. Gerisi hikaye. Uzaydan da , dünyadan da baktığımda gördüğüm budur. 

Son söz camiaya! Sizler, ey taraftar, ey siyasiler… Futbol cahili kaldığınız sürece, birleri sizi istediği sebepler doğrultusunda istedikleri noktaya sürükledikleri müddetçe kulübün çıkarlarının değil, yönetenlerin peşinden koşmaya devam edeceksiniz. Ey siyasiler, sizler Trabzonspor’un gerçek sorunlarını ve o sorunları oluşturan yönetim gurubunu es geçip sadece sosyal medyada esen rüzgara göre taraftarın gönlünü okşamaya dönük paylaşımlar yaptığınız sürece  Trabzonspor kulübüne ve takımına sadece zarar vermiş olacaksınız. Yavuz hırsız istediği gibi at koşturmaya devam edecektir. Daha çook Yaşar kemaller konuşulacak bu kafayla. Ama her hafta bu şekil ağlanmak size ve bize hiçbir şey kazandırmayacak. Bu takımın dördüncü olması bile büyük başarıdır benim açımdan bu böyle biline. Bu maç evveline kadar şampiyonluk naraları atanları mı hatırladınız! Söyleyeyim; onlar hayal dünyasında dolaşan ve futbol bilgisi olmayan fukaralarıdır ve sizin duygularınızla oynamak onların en becerdiği iştir.