Ula hayırdır!!!

Haftalardır neredeydiniz?

Madem haböyle oynaydınız ne diye işkence edeydiniz?

Sadece 30-35 dakika. Sonrasına güç yetmedi! Hatlar koptu, eski düzen, kaçak futbol devreye girdi.

Ne enteresan değil mi! Sezonun en iyi futbolunu oynadığın maçın kahramanı Kalecin oluyor.

Gol atmış, puan toplamış anlamam! Oynadığın futbola bakarım.

İlk iki üç maç sonrası böylesine zorlasaydı hocamız! Kulüp başkanımız! Basını, taraftarı...

Alışırdı, gelişirdi 90 dakikaya yayılırdı oyunu.

O kafasına göre, takılan hali bıraktı öndekiler. Nwakaeme hayatının en paslı maçını oynadı belki de. Ekuban Premier ligden esintiler gösterdi. Aylardır sarsak sarsak dolaşan amaçsızca denemelerde bulunan Djanini mükemmeldi. Görmesem asla inanmayacağım performans...

Yani arkadaşlar! Futbolcular yetersiz iddiası doğru değilmiş. Uygulama yetersizmiş. Trabzonspor organizasyonu keyfe kedermiş. Canı isterse halinde idare ediyormuş.

Yitip giden bir sezon desem. Belki de şampiyon olacakken!  Bir acemi hocayla intihar etmişken. Avcı hoca olanla idare kolaycılığında kalmışken...

Ne diyeyim, bu hali nasıl tarif edeyim. Bu Ankaragücü az bir takım değil. Son üç hafta ligi sildi süpürdü. Son bir saatlik bölümde puanı, puanları alacak pozisyonlar da buldu. Trabzonspor yetkili, sorumlularına şu maçı üç beş kere daha izlemelerini tavsiye ederim. Sonra aralarında tartışsınlar "Aldığımız paranın karşılığını verdik mi???"

O ilk yarım saat çok şey söylüyor! Sorumlu olanlar Ah bir anlayabilse, anlayabilmiş olsaydı. En başından o hedefe zorlasaydı...

Aylardır tamda o yarım saatlik futbolu anlatmaya çalışıyorum. Oynamak için dertlenmiş olacaksın. Zorlanacak, zevki sefayı askıya alacaksın. Oynasaydı en başından ligi sürklase ederdi.

Müşteri memnuniyeti diye anlattım bu köşeden. Yetmesin size kardeşim. Bir atsın bir sonrakini zorlayın.

Tavsiyem TRABZONSPOR ismine yakışır davranabilmektir...