Yazıya başlamadan önce, Bitlis-Tatvan’da  askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 9 askerimize Tanrı’dan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum…

Geçen hafta, evinde Fenerbahçe’ye yenilerek, 7 maçlık galibiyet serisini sonlandıran ve zirve yarışında büyük yara alan Trabzonspor, yeni bir galibiyet serisine başlamak umuduyla gittiği Kasımpaşa deplasmanında, zor da olsa, rakibini 2-1 mağlup ederek puanını 51’e yükseltip, yeni bir seri ve zirve yarışı için taraftarlarına umut vermiş oldu. Biri, zirve yarışında iddiasını sürdürmek isteyen, diğeri ise, düşme potasından uzaklaşma amacında olan iki takımın da oldukça istekli başladığı maçın 24. dakikasında, ceza sahasında topla buluşan Djaniny, yine çok klas bir gole imza attı. Bu gol ile 1-0 öne geçen Trabzonspor, farkı arttırmak için yüklenmesine ve ikinci gol için pozisyonlar da bulmasına rağmen, bunları sonuçlandıramayınca, 39. dakikada Kasımpaşaspor’lu Yusuf, kazanılan penaltıyı gole çevirerek, skora eşitlik getirmiş oldu. İlk yarısı 1-1 biten maçın ikinci yarısında da galibiyeti daha çok isteyen ve pozisyon kovalayan takım Trabzonspor olurken, nihayet bu arayışlar, 73. dakikada sonuç vermiş oldu. Bu dakikada, Djaniny’nin vuruşunu çizgiden çıkaran Kasımpaşa defansı, topu uzaklaştıramayınca, topla son olarak buluşan Bakasetas, attığı şık gol ile takımını yeniden öne geçirdi ve bu gol sonrası başka gol olmayınca, Trabzonspor, hem çok önemli bir deplasman maçından 3 puan, hem de çok büyük moral kazanmış oldu.

Maçın genelinde, Trabzonspor’da yaşanan aksaklıkların, geçtiğimiz pazar günü yaşanan mağlubiyetin izleri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Evinde ezeli rakibine mağlup olup, büyük bir moral bozukluğuyla, 3 gün sonra zorlu bir deplasman maçına çıkmak kolay olmasa gerek…

Geçen hafta olduğu gibi, bugün yine oyundan çıkarılan Serkan’ın bölgesinde, bu sefer Abdulkadir Parmak oynadı ve oynadığı olumlu futbol ile bence, sezon sonuna kadar Abdullah Avcı’nın birinci tercihi olmayı garantiledi. Orta saha bölgesinde bir çok rakibi olan Abdulkadir Parmak, bence, bugün oynadığı oyunla bu bölgede rakipsiz…

Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen ve Var Hakemi Mete Kalkavan ise bildiğiniz gibi. Biz yazmaktan bıktık, MHK bu futbol cahillerini bizim maçlara atamaktan bıkmadı. Penaltı pozisyonunda, topa arkası dönük ve topu görmeyen Berat’ın eline çarpan topa penaltı veren hakeme şunu sormak lazım; “Topa kayarak müdahale eden bir oyuncu, destek eli olmadan bunu nasıl yapabilir? Destek eli olmadan, futbolcular nasıl kayarak müdahale edebilir? Futbolcular fok balığı mı?”

Maçın hakemi, Kasımpaşaspor’lu Hadergjonaj sarı kart gördükten sonra, 3 defa daha sarı kartlık faul yapmasına rağmen, bu pozisyonlara faul bile verilmedi ve oyunun genelinde, tabii ki takdir haklarını hep Kasımpaşa’dan yana kullandı.

Bu arada, geçen hafta Trabzonspor’un hakkını gasp eden hakemler ödüllendirilerek, bu hafta yine maç yönettiler ve bu hakemler yüzünden canı yanan takımlar, haliyle feryat etmeye başladılar. Tabii ki her takım hakkını aramalıdır. Hak aramada en etkili yöntem ise sadece kendi canın yandığında değil, rakibine de haksızlık yapıldığında, beraberce sesini yükseltebilmektir. Türk Futbolu, maalesef kirli ellerce sokulduğu bu girdaptan, sadece, adalet için  beraber hareket edebilme iradesini gösterebilen kulüpler tarafından kurtarılabilir…