Abdullah Hoca’nın istifası sonrası göreve getirilen Orhan Ak ile birlikte, geçen hafta, ligde evinde Kayserispor’a ve Ziraat Kupasında da deplasmanda Ankaragücü’ne yenilerek elenen Trabzonspor, bu mağlubiyetler sonrası, Orhan Ak’ın istifası nedeniyle alt yapı sorumlusu İhsan Derelioğlu’nun yönetiminde, Kasımpaşa ile deplasmanda oynadığı maçı da 2-0 kaybederek, başarısızlıkta büyük bir istikrar yakalamış oldu!

Maça, yine haftalardır süren bir isteksizlik ile başlayan Trabzonspor, ilk yarısını 1-0 geride bitirdiği maçın ikinci yarısında, biraz hareketlenir gibi görünse de bu hareketlenmeyi sonuca yansıtamayınca, maçın ikinci yarısında penaltıdan yediği gol ile maçtan 2-0 mağlup ayrılmak zorunda kaldı.

Sayın İhsan Derelioğlu, kısa zamanda ufak dokunuşlarla, takım oyununda fark yaratabilir diye düşünmüştüm ama maçı seyrettikten sonra hiç bir hocanın şu aşamada, bu takıma çare olamayacağı düşüncesinin daha ağır basmaya başladığını söylemeliyim. Takımda, sonucu değiştirmek için büyük bir  mücadele örneği sergileyen  Abdülkadir Ömür ve Siopis’in haricinde hiç bir oyuncunun aynı oranda etkili olamaması, maalesef takımın bugünkü durumunun özeti gibiydi.

Yeni Teknik Direktör konusunda görüşülen Sergen Yalçın’ın sezon sonunda gelme şartının, bugün de görüldüğü gibi, takımın oyun ve mental tükenmişliği ile ilgili olduğu kesin. Yapılan yanlış transferler ve oyun sistemi ile rayından çıkan takımın, şu an itibariyle tekrar rayına girmesi çok zor.  Görüşülen Teknik Direktörlerin de bu aşamada risk almak istememesi, haliyle çok doğal. Bu takımın en az yarısı değişmeden, oyun genetiğinin düzelmesi çok zor. Zira, yapılan yanlış transferler ve Trabzon’un karakterine ters oyun sistemi, taraftarları tribünden soğuttuğu gibi futbolcuları da futboldan soğutmuş durumda. Bu durumdan çıkabilmenin tek şartı, yönetimin alacağı kesin ve kararlı tedbirler olmalıdır. Hiç bir futbolcu Trabzonspor’dan büyük değildir. Bu isteksiz oyunun, mutlaka bir bedeli olmalıdır…

Vizyon sahibi bir yönetim ve Başkan, alacağı önlemlerle, takımı rahatlıkla  kısa zamanda düze çıkarabilir. Yalnız, Orhan Ak’ın istifa ettiğini açıkladığı maç sonu açıklamasında ifade ettiği gibi Orhan Ak’a,  kulübü 1.5 sezon çalıştırması için teklifte bulunulduysa, işimiz gerçekten vahim demektir. Zira, vizyonu Orhan Ak olan bir yönetimin, bundan sonraki uygulamalarından korkmaya başladığımı söylemeliyim. Umarım, bizi yanıltır ve çok başarılı olurlar…

Forma konusuna da girmeden geçemeyeceğim. Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi, renklerin enerjisi çok önemlidir. Bordo ile Mavi, iki sevgili gibidir. Onları birbirinden ayırmayın. İki rengin de aynı ağırlıkta olduğu çubuklu forma neden uzun süredir tercih edilmiyor? İstatistiklere bakın, mağlup olduğumuz maçların çoğunluğu, iki sevgiliyi birbirinden uzaklaştırdığımız forma tasarımlarıdır. Formada da vizyon şart…