14 Mayıs'a giderken Dört Siyasi Parti'deki son durumu değerlendirerek başlayalım. Dört Siyasi Parti'de Trabzon'da özellikle de seçmenleri tarafından dillendirilen fakat yüksek sesle söylenmeyen hususlara gelin hep birlikte bakalım.                                                                    Ak Parti İle Başlayalım                                                                                                                         Ak Parti'de Aday Adaylığı süreci tamamlandı. Fakat Trabzon için Trabzon'dan ve Ankara'dan yapılan Aday Adayı başvuruları ne istenilen heyecanı ne de istenilen sinerjiyi yaratmadı.                                  

Ak Parti'li seçmen şunu söylüyor: Trabzon'da 6 kişilik listenin ilk dört sırasına Trabzonlu dört bakanımızı yazar isek acaba ilk dördünü alabilir miyiz ? Elbette bu kaygıda 2002'den bugüne yılların vermiş olduğu yorgunluğun ve yıpranmışlığın etkisi var.                                                                                                        

Ak Parti Seçmeni yine 6 kişilik Milletvekili Listesine mevcut Dört Milletvekilimizi ilk Dört sıraya yazarsak Trabzon'da ancak ilk ikiyi alırız, üçü almakta çok zorlanırız kanısı hakim. Bunu bu zamana kadar şehirde yapılan sokak röportajları da çok net bir şekilde ortaya koyuyor.                                                                      

    Ak Parti Genel Merkezi Trabzon'da şu hatayı yapmamalı: Oturduğu koltuktan güç alan, oturduğu koltuğa güç verdiğini sanan eski İl Başkanından bir çok siyasetçiye ve yöneticiye Milletvekilliği listesinde yer vermemeli. Aksi durumda bunun sonucu siyasi hüsran olabilir 14 Mayıs'ta. 24 Haziran 2018 de yapılan Genel Seçimlerdeki  Trabzon'daki sonuç bunun en net örneği. Bir önceki seçimlerdeki rakamlar ile karşılaştırıldığında rakamlar acı gerçeği ortaya koyuyor. Bu gerçeği birileri görmek istemiyor olabilir...!                                                                                                                             

    Ak Parti'nin son dönemde daha fazla yıpranmasının şehirde önüne geçen 4 isim. Bunlardan birisi Moloz'daki mütevazi ofisinde aktif siyasetin alanına girmeden vatandaşın sorunlarını çözmeye çalışan şehrin Faruk Abisi Sayın Faruk Nafiz Özak ve bir diğer isim de Trabzon Belediye Başkanlığı ile başlayıp Milletvekilliği ile devam eden ve şehirle bağını koparmayan elinden geldiğince vatandaşın yanında olmaya gayret gösteren Sayın Asım Aykan. Bir diğeri de özellikle pandemi döneminde şehrin altyapısına yapılan yatırımlar ve bununla birlikte gerek Trabzon şehrine yakışan terminal binasının yapılmasına başlanması gerek sahildeki yapımına devam eden sosyal donatı alanları gerekse de sosyal yaşam merkezleri bunlardan bazıları. Bunların mimari Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Murat Zorluoğlu ve ekibi. Ve Şehrin en büyük ilçesi olan Ortahisar'daki özgül ağırlığı ile Ortahisar Belediye Başkanı Sayın Ahmet Metin Genç.

  Trabzon'da Ak Parti de listede heyecanı, sinerjiyi ve siyasi rüzgarı Savunma Sanayinde yaptıkları ile son dönemde Türkiye'nin makus talihini değiştiren 81 İl ve 922 İlçede karşılığı olan Sürmeneli hemşerimiz Sayın Selçuk Bayraktar' dan başka bir ismin değiştirmesi çok zor bundan sonraki süreçte. Sayın Bayraktar siyasette ve devlet yönetiminde olmak istiyor ise bunun için en iyi şehir kendi şehri Trabzon diye düşünüyorum.  

   Eğer 14 Mayısa giden süreçte Ak Parti başarılı olmak istiyor ise yapacağı en güçlü kozu bugüne kadar yaptıklarını anlatmaları ve milleti ikna etmeleri. Tabii bunu anlatacak 81 İl 922 İlçe de profesyonel siyasi ezberi olan ekipleri var ise...! Gördüğüm kadar bütün yük Sayın Cumhurbaşkanının omuzlarında gibi gözüküyor. 

Trabzon'da CHP'deki Son Durum Ne Ona Bakalım

   CHP'de Trabzon'da yapılması gereken en önemli husus teşkilat ve parti mensuplarının dillendirdiği kamuoyuna yansıyan ayrışmaların bir an önce parti içerisinde birlikteliğe dönüşmesi. Bence bunun bir an önce özellikle de aday listesinin YSK'ya teslim edilmeden yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılmaz ise Aday listesi açıklandıktan sonra parti içerisinde huzursuzluklar ve ayrışmalar 14 Mayıs'a giderken artarak devam edebilir. 

 Bunu çözmek genel merkezin beş on dakikasını alır. Genel Merkez bunu ivedi bir şekilde çözmeli. Yoksa bunun yansıması sandığa olumsuz olabilir. 

Sayın CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve bu şehri çok iyi bilen ve şehirle hiç bağını koparmayan bu şehrin evladı Sayı Akif Hamzaçebi ve yine Türkiye'nin en büyük Metropolünü yöneten bu Bölgede ve Şehirde özellikle de kendi tabanında özgül  bir ağırlığı olan bu şehrin evladı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve Şehrin Volkan Abisi Sayın Volkan Canalioğlu'nun Milletvekili Listeleri YSK'ya verilmeden şehirdeki partinin dinamiklerini çağırıp o birlikteliği sağlaması gerekir. Bu çok zor bir durum değil. CHP Trabzon'da öncelikle bunu sağlarsa hem Cumhurbaşkanlığı hem de Genel Seçimde başarıyı sağlayabilecek sürecin içerisine girebilir. Fakat başarı için bu yetmez. Gerek İl yöneticileri gerekse İlçe yöneticileri şu yanılgıdan vazgeçmeleri gerekir. Üç beş partilinin  bir araya gelerek gerek işyerlerinde gerek sokakta gerekse bir çay ocağında bir araya geldiğinde biz bu işi bu sefer kazandık yaklaşımından vazgeçmeleri gerekir. Bunun böyle olmadığını bundan önceki bir çok seçimde gördük. Partinin sandığa yazdığı görevlilerin dahi partiye oy vermediğini bazı seçim sandıklarında sonuçlar açıklandığında ortaya çıktı. Bu durum geçtiğimiz seçimlerde sandık sonuçlarına bakıldığında mevcut. Bu tablo yirmi yıldır aşağı yukarı böyle Trabzon'da. Seçime giderken çözümü ne diyorsanız bunun çözümü kalan zamanda şu olmalı:

Buna Trabzon'un 18 İlçesinden birisi olan Sürmene İlçesi üzerinden örnek verelim.Sürmene'nin 37 Mahallesi var. Bu ilçe ile ilgili yapacağınız çalışmada Tüik rakamlarina baktığımızda şehrimizdeki kadınların oranı erkeklerden fazla. Bu gerçek üzerinden hareket ederek ilçe yönetimi ilçesinden siyasi ezberi olan Partisinin vaatleri ve Millet İttifakının Millete vaat ettiği kitapçıktan İlçenin insanını ilgilendiren başlıkları 37 Mahalle için 37 Bayan ve 37 Erkek ile birlikte bunlari anlatacak profesyonel ekipler kurup bunları anlatirsaniz başarı gelir. 

Bunu CHP Şehrin 18 İlçesinde hatta Doğu Karadeniz Bölgesi'nin tamamında yapmalı bölgedeki makus talihini değiştirmek için kendi adına. Bu tam saha pres çalışma muhalefetin kaderini başarı yönünde değiştirebilir. Yoksa kırsaldaki Fadime Nineye Hatice Teyzeye Temel Amcaya kendinizi nasıl anlatacaksınız. Bunun muhalefet için başka yolu yok.                                                                                                                                                   İyi Parti'deki Son Durumu Değerlendirelim

İyi Parti 14 Mayıs'a giderken kamuoyuna yansıyan İl Başkanlığı seçimi öncesi başlayan ve İl Başkanlığı seçimi sürecinde de devam eden ayrışmaları kutuplaşmaları bir an önce gidermeli Trabzon'da. Milletvekili Listeleri açıklanmadan Genel Merkez bu hususu çözmeli. Bu çözüldüğünde 14 Mayıs'a giden süreçte İyi Parti'nin Şehir de eli daha güçlü olabilir.

Bu hususun çözülmesi için Genel Başkan Sayın Meral Akşener'in ve bu şehrin evladı olan Trabzon'da özgül ağırlığı olan Teşkilat yapısını çok iyi bilen Bakanlığı döneminde Şehrin yolunda köprüsünde ismi olan İyi Partinin Siyasi İşler Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı olan Partinin iki numaralı ismi Sayın Koray Aydın'ın beş on dakikasını ayırmaları yeter. 

İl ve ilçe yönetimlerinde siyasi ezberi olan Partisinin vaatleri ve Millet İttifakının Millete vaat ettiği kitapçıktan şehri insanını ilgilendiren başlıkları anlatacak profesyonel ekipleri çıkarmaları gerekir daha iyi bir sonuç almaları için diye düşünüyorum.

İyi Partinin Masadan ayrılması ve tekrardan dönmesi süreçleri her ikiside İyi Parti'ye oy kaybettirdi. Fakat bununla birlikte İki Büyükşehir Belediye Başkanının bu sürece dahil edilmesi Millet İttifakına ayrı bir sinerji kattı. Bu da Sayın Meral Akşener'in başarısı.

Bu kayıpların toparlanması için İyi Parti'nin seçime giderken sahadaki eforunu artırarak devam ettirmesi gerekir.                                      

Trabzon'da MHP'deki Son Duruma Bakalım                                                                                      MHP Trabzon'da dışarıdan bakıldığında parti içi gerilimin olmadığı ,birlikteliğin ve parti içi uyumun yaşandığı parti konumunda. İldeki durumu partinin teşkilat mensuplarına ve seçmenine sorduğumuzda bunun sağlanmasında bir önceki MHP İl Başkanı Sayın Bekir Sıtkı Tarım ve yönetiminin bu süreçte çok büyük katkısının olduğu söyleniyor. Ve bu sürecin yeni İl Başkanı ve yönetimiyle birlikte devam ettiğini görmek mümkün. 

Sayın Bekir Sıtkı Tarım İl Başkanlığı döneminde sokaktaki bütün seçmen grupları ile çok iyi bir iletişim dili sağlanmış ve bununda sandığa olumlu yansıyacağı beklenmekte. Elbette parti içerisinde tatlı bir rekabet 14 Mayıs'a giderken yaşanmakta. Bu süreç 14 Mayıs'a giderken bu ahenkte devam ederse MHP Trabzon'da istediğini alır.                                                                                                                                                                                                                 

Trabzon'dan Dört Genel Başkana Açık Bir Şekilde Çağrıda Bulunmak İstiyorum      

24 Haziran 2018 Genel Seçimlerine giden süreçte bu gerçeği bütün Genel Başkanlar ve Genel merkezler ya görmedi ya da gözden kaçırdı. 

CHP'nin,İyi Parti'nin ve MHP'nin sürekli gündeme taşıdığı yirmi yılı aşkın süredir kangrenleşmiş kamudaki bir sorundu Taşeron meselesi. Ve bu süreç sonunda Ak Parti tarafından çözüldü. Buradan Dört Genel Başkan'a tekrardan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ben de bu süreç sonucunda Taşerondan Kadroya geçmiş birisi olarak hayatımda ilk kez bir siyasi partiye kayıt olup, 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Trabzon'dan Ak Parti'den Milletvekili Aday Adayı oldum. Ak Parti'den Aday Adayı olduğumda Sosyal Bilimler Bölümünün yanında Kamu Yönetimini de bitirmiştim. Ayrıca Anadolu Üniversitesinin Türkiye Genelinde yaptığı Yönetici Asistanlığı Sınavında 120 sorudan 119'una doğru cevap vermiş ve Türkiye'de derece yaparak başarılı olmuştum.

Dört Siyasi Partide de Taşeron kesimini temsilen tek bir ismin dahi seçim sonucunda Mecliste olmaması karşısında temsilde adaletin olmadığını görmüştüm ve bu sürecin sonucunda Ak Parti'den istifa ettim. 

Bu gördüğüm tablo sonrasında  Adalet okumaya karar verdim. Ve Adalet Bölümü de bitmek üzere. 

Dört Genel Başkan şunu görmeli partilerinde seçilebilecek yerlerden Sanatçısından Sporcusuna ,Hukukçusundan Mühendisine kadar yer verdikleri listelerinde seçim kampanyalarında onları bu alanlardan daha farklı kılacak Partilerinin kampanyalarında sürükleyici olacak sembol isimlerden birisi  de Taşeron kesimden gösterecekleri Adaylar olur. Seçime giden süreçte sembol isimleri Liderler yaratır.

Siyasette bu kadar ince hesapların yapıldığı bir dönemde inanın Taşeron kesim içerisinde gösterecekleri Aday Partilerin kampanya süreçlerinde  fırtına etkisi yaratır. Bunu Liderler ve Genel Merkezler görmeli. Eğer bu gerçekleşirse o zaman toplumun her kesimi TBMM'de temsil edilmiş olur. Temsilde adalet ancak bu şekilde sağlanmış olur. 

Ak Parti Genel Başkanı Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın toplumun her kesimini kucaklayacağız ve temsilde adalet ile ilgili açıklamaları o zaman tam anlamıyla karşılık bulur diye düşünüyorum.

O zaman CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Halil İbrahim Sofrası sözü tam anlamıyla karşılık bulur. Yoksa Aileleri birlikte 4 milyonu yaklaşan bu kesimin temsil edilmediği yerde bu güzel sözün karşılığı muğlak kalmış olur.

İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşener'in toplumun her kesimini kucaklayıcı hiç kimsenin dışarıda kalmayacak söylemi tam da bu şekilde karşılık bulur diye düşünüyorum. Bir Ana olarak Taşeron kesimden bir isme Mecliste temsil noktasında Partisi adına kucak açmalı diye düşünüyorum İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in. Sayın Akşener Farklılıkların Altında imzası olan bir Liderdir.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin 85 Milyonu kucaklayacağız söylemi Taşeron kesimden bir ismin Mecliste temsil edilmesi ile çok daha kucaklayıcı olur diye düşünüyorum. 

Bunu gerçekleştiren Liderler seçim kampanyasında birkaç adım önde olacaktır. İnanın bu kesimden göstereceğiniz Milletvekili Adayı sizleri diğer göstereceğiniz adaylardan çok daha farklı kılacaktır toplum karşısında. Bu gerçeği gören Liderler seçim Kampanyalarına renk katacak ve sürükleyici olacaktır.

Buradan Dört Genel Başkana tekrardan açık bir şekilde çağrıda bulunmak istiyorum.

Bu güzel ülkemin İnsanını sorunlarını beklentilerini bilen, Bölgenin ve Şehrimin beklentilerini yakinen yıllardan beri yerinde gören,insanımızla her ortamda dertleşen, bilgi ve birikimimiz ile birlikte iyi bir siyasi ezberi ve güçlü bir ikna kabiliyeti olan bu güzel Anadolu topraklarından yetişmiş mütevazi işçi bir ailenin evladıyız. 

Kamuda Sayıları Yedi Yüz Bini aşan ve Yüzellibin civarında kadro almak için bekleyen Taşeron işçinin ve aileleri ile birlikte Dört Milyona yaklaşan insanımızı temsilen kim çağırırsa  seve seve giderim. Bu güzel Ülkemin 81 İlinden nereden aday gösterirlerse göstersinler koşarak giderim. Liderler zeki insanlardır. Liderler karşısına aldıkları ismin bu noktada temsil kabiliyetinin olup olmadığını üç beş dakikada anlarlar.

Burada aday olabilmek için İşçi kadrosu olduğundan istifa devlet memurları kanununda olduğu gibi  gerekmiyor. Bu görevi en iyi şekilde yapacağıma canı gönülden inanıyorum. Liderlerin bunu gerçekleştirmeleri için önlerinde 9 Nisana kadar zaman var. Bizler inanan insanlarız. Bunun da nasip işi olduğuna inanırız.                                    

Farkı sonuclar istiyorsanız, aynı şeyleri tekrarlamayın.                                                                                                        Albert Eınsteın

Editör: Gülşah Yıldırım