İki hafta önce deplasmanda oynadığı Erzurumspor maçında, oynanan etkisiz futbol ve golsüz beraberlikle kaybedilen 2 puan sonrası eleştirilen Trabzonspor, bir hafta sonra evinde oynadığı Ankaragücü maçında, yapılan eleştirilerden teknik yönetim  kendisine ders çıkarmış olacak ki, Trabzonspor’a yakışan dik bir oyunla 4-1 galip gelerek sonraki maçlar için ümit vermişti. Bu maç sonrası, milli maçlar nedeni ile verilen arada, eksikliklerin de giderilebileceği düşüncesi ve  aynı oyunu görmek umuduyla izlediğimiz Sivas maçı, puan kaybının yanında oynanan vasat futbol nedeni ile maalesef beklentilerimizi karşılayamadı. Maça ev sahibi olmanın verdiği özgüvenle ilk 10 dakika baskılı başlayan Sivasspor karşısında, ilerleyen dakikalarda oyunda dengeyi kuran Trabzonspor, Djaniny’nin yokluğunda pozisyon bulmakta hayli zorlandı. Yaratılan birkaç pozisyonda ise Trabzonspor’lu oyuncular sonuca gidemedi. Rakibine pozisyon vermeyen ama kendisi de pozisyon yaratmakta zorlanan Trabzonspor, geçen hafta taraftarlarının beğeni ve hayranlıkla izlediği oyunu maalesef ortaya koyamadı. Diyebilirsiniz ki, Sivasspor iyi bir takım ve deplasmanda alınan 1 puan iyidir. Tabii ki zirve yolunda her puan çok önemlidir ama bir önceki hafta ile bugün oynanan oyunun tezatlığı açıklanamaz. Önümüzdeki sezon eğer amacınız şampiyonluksa, istikrarlı bir oyun sisteminiz olmalı. Bir hafta öyle bir hafta böyle bir oyun ve deplasmanda yenilmeyeyim yeter mantığı, kusura bakmayın ama ligin orta sıraları için savaşan takımların hocalarının zihniyetidir. Burası, Türkiye’nin en büyük takımına sahip Trabzon şehri ve başında olduğunuz takımda bu şehrin en büyük övüncü Trabzonspor. Bir hafta önce verdiğiniz demeçte, Trabzonspor her maça galibiyet için çıkar dedikten sonra eksiklikler bile olsa, bugün ortaya konulan oyunu nasıl açıklayabilirsiniz? Yunus’a 80 dakika  sabrederken, kulübede şans bekleyen genç çocukların kaybettiği adaletinize olan güvenlerini, nasıl geri kazanabileceksiniz? Ya Trabzonspor’un karakterine yakışır bir oyun ve futbolcularla yolunuza devam edin, sizi sonuna kadar destekleyelim, ya da bu şehrin duyguları ile oynamayın… Biz bu filmi daha önce Ersun Yanal’ın 3 döneminde maalesef çok seyrettik. 

Maçın hakemi Mete Kalkavan’a  gelirsek; maçı nasıl yönettiği konusunda yorum yapmayacağım. Sadece bu hakemin, Trabzonspor istatistiğinden bahsetmek istiyorum. Mete Kalkavan, orta hakem olarak bugün oynanan oyunla beraber, 2013 yılından bu yana, Trabzonspor’un 12 maçını yönetmiş ve bu maçlarda Trabzonspor, sadece 2 galibiyet alırken, 4 maçta berabere kalmış, 6 maçta ise sahadan mağlubiyetle ayrılmış. Bu istatistiklere sahip bir hakem, bırakın İstanbul’un 3 takımının maçını yönetmeyi, acaba ligin orta sıra takımlarının maçlarını yönetebilir mi? O takımların yöneticileri, böyle bir hakemin maçlarını yönetmesine izin verir mi? Trabzonspor gibi her yıl zirveye oynayan bir takım için, bu istatistik için tesadüf denilemez. Bu olsa olsa kasıttır…