Süper Lig'in 13. haftasındaki dev mücadelede tribünlerin tamamen dolduğu karşılaşmada Trabzonspor, Galatasaray'ı konuk etti. Taraflar, sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. Fırtına, 23 puana yükseldi. Galatasaray ise 20 puana çıktı.

*****

Sakatlıklar konusunda sezon başından beri çok sıkıntı yaşayan iki takımın karşılaşmasında hafta içinde Şampiyonlar Ligi'nde rotasyon yapmadan üst düzey bir mücadele veren Galatasaray ve Avrupa maçında rotasyon yapmış stoperler dışında neredeyse tamamen takımı dinlendirmiş bir Trabzonspor karşılaştı.
 

İlk yarıda iki takımın da birbirini tarttığını gördük. İkinci yarı Sörloth'un golünden sonra Fatih Terim, Lemina yerine Jimmy Durmaz; Feghouli yerine de Seri'yi oyuna alarak takımı öne taşımayı düşündü. Ünal hoca ise bu dakikadan sonra topu rakibe verip çok yorulan Yusuf Sarı yerine hızlı Ekuban'ı oyuna dahil ederek ikinci bölgede yediği baskı sonrası kaptığı toplarla kontra atakla maçı koparmayı düşündü. Ve aslında planı da tuttu. Trabzonspor 1-0 dan sonra kazandığı toplarla hızlı çıkarak bir çok pozisyon yakaladı ve maçı kazanacak bu pozisyonları hoyratça harcadı. 
 

*****
 

Galatasaray açısından maç öncesi umutsuzluk havası hakimken; Galatasaray bugün kendisine inanmayan Galatasaraylıları utandırdı. Şampiyon olduğu son iki sezonda dahil olmak üzere pozisyon verimliliği ve gol pozisyonu haricinde bence çok üst düzey bir futbol oynadı.
 

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ise Medipol Başakşehir maçında forma giyen Okan Kocuk, Ahmet Çalık, Emre Taşdemir ve Babel'e Trabzonspor maçının ilk 11'inde yer vermedi. Terim bu oyuncuların yerine ilk 11'de Muslera, Belhanda, Nagotomo ve Nzonzi'yi oynattı.
 

Şu bir gerçek ki Galatasaray’ın oynatabileceği bir forveti olsaydı kesinlikle galibiyeti alabilirdi. Herkes Galatasaray’ı yarıştan kopmuş sanıyor ama Sarı-Kırmızılılar devre arasında yapacağı transfer ve sakatların iyileşmesiyle bu yarışta olacaktır.
 

Ünal hoca daha önce son dakikalarda gol yiyerek puan kaybettiği ve travmaya dönüşen belki de geçen sezon şampiyonluğun kaybedilmesinin sebebi olan büyük maçların etkisinden kurtulamamış olacak ki hafta içinde sürekli favori gösterilmesine ve rakibi forvetsiz ve yorgun olmasına rağmen savunma anlayışı yüksek bir takım sahaya sürmesi bütün ezberleri bozdu. 
 

Belki kendi oyun anlayışı ve kadro yapısı ile daha cesur bir kadro sahaya sürseydi kazanırdı. Bana göre; saygı duyulması gereken bir taktik anlayışını denedi ve kazanamayarak bu şanssızlığını devam ettirdi. 
 

*****
 

Rotasyon konusunda en doğru şeyleri maç sonu basın toplantısında Fatih Terim söyledi. "Biz de rotasyon yaptık dinlendirdik, döndük yine kazanamadık." ifadelerini kullandı. Ben de futbolcunun oynayarak maça daha konsantre olabileceğini ve komple dinlendirildiğinde ise futbolcuya gereğinden fazla sorumluluk verilerek strese sokulduğunu düşünüyorum. Rotasyonun; Trabzonspor adına en azından kısa vadede meyve verdiğini söylemek güç...
 

*****
 

Trabzonspor kazanabileceği bir maçı son dakikada yediği golle berabere bitirerek önemli bir avantajı kaybetti. 
 

Ünal Hoca bu maç özelinde çok çalışmasına rağmen Kamil Ahmet yerine oynayan Novak’ın eksikliğini hissetti. Novak'ın, Nwakaeme'nin etkinliğini arttıran bir oyuncu olduğunu bu maçta daha iyi anladık. 
 

Nwakaeme'yi Trabzonspor efsanesi Yattara ile kıyaslayan arkadaşlarıma söyleyeceğim tek şey; ikisi de çok kolay adam eksilten teknik özellikleri çok iyi oyuncu olmalarına rağmen Yattara bu özelliğinden ekstra olarak asist ve skor bağlamında ve son vuruş kalitesi yönünden çok daha üst düzey bir oyuncuydu.
 

*****
 

Trabzonspor'da stoperler maç boyunca hem pozisyon almada hem de hamle anlamında çok iyi bir maç çıkardı diyebiliriz. Galatasaray’ın attığı golde Hüseyin müdahale etti ama top bacaklarını arasından çok Nagatomo'nun çok düzgün bir vuruşuyla ağlarla buluştu. Böyle bir golü her zaman yemezsin. 


Ünal Hoca'yı eleştireceğim tek konu; eğer topu rakibine verip yiyeceğin baskıdan kontra atak ile gol bularak maçı koparmayı hedefliyorsan Doğan Erdoğan tarzı topu öne taşımakta zorlanan bir oyuncuyu oyuna almazsın. Doğan Erdoğan oyuna girdikten sonra Obi Mikel'in etkinliğini kaybettiğini gördük. Bu bizim orta sahada top tutamamamıza ve baskı yememize sebep oldu.


*****
 

Ben Campi'yi bu maçta da çok beğendim. Arjantin fundamentali bir oyuncu olmanın farkını bugün de gösteriyor. Yavaş yavaş takıma adapte olmaya başladı ve üzerine koyarak oynamaya devam ediyor. Maçta kimi zaman Kamil Ahmet'in yerine sol bek gibi sürekli Nwakaeme'ye top vermeye çalışması takdir edilmesi gereken bir durum. 
 

Obi Mikel de sürekli rakibi kovalayan, top kesen ve topu ayağına aldığında takımı rahatlatan oyun anlayışına sahip. Top rakibe geçtiğinde ise doğru pozisyon alması Trabzonspor’un o bölgedeki kazanımı oldu.
 

Sosa bir kaptan gibi sahanın her yerindeydi. Mükemmele yakın oynadı. 
 

Yusuf Sarı ilk yarıdaki kadronun özelliğinden dolayı kendisine yakın oynayan bir 10 numara bulamadığı için bir kaç topu ters taraftaki Nwakaeme'ye aktaramadı. 
 

Ama Nwakaeme de yakaladığı pozisyonlardaki lakayt vuruşları ile Bordo-Mavili taraftarlara saç baş yoldurarak maçın Trabzonspor galibiyeti ile bitmemesinin en büyük sebebi  oldu. Bu tarz oyuncular ne kadar kötü oynarsa oynasın her an skoru değiştirebilecek nitelikte olmasından dolayı Ünal Hoca onu oyunda tuttu. 
 

Çok üst düzey bir futbol oynayan; geri gelip top alan, sürekli deplase olup markajdan kurtulan Sörloth eğer yanında kendine biraz daha yakın oynayan Yusuf Yazıcı tarzında bir oyuncu bulabilseydi Trabzonspor maçı çok erken koparabilirdi. 
 

Trabzonspor; ara transfer sezonunda 6 ve 10 numara mevkisinde daha etkili bir alternatif transfer edebilirse "Şampiyonluk" konusunda daha iddialı hale gelebilir. 
 

Selam ve saygılarımla