Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Özoran, 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde farkındalık yaratmak için kamera karşısına geçerek kamuoyuna bilgi verdi.
Özoran konuşmasında ‘’Hayat bir aynadır, siz ona nasıl bakarsanız oda size öyle bakar. Biz hayata olumlu bakıyoruz, bu mücadelede başarılı olacağız’’ vurgusu yaptı.
4 Şubat hakikaten insan sağlığı için son derece önemli bir gün. Konu edindiği kanser ise dünya genelinde tüm insanlığı ilgilendiren bir konu. Bu nedenden ötürü Birleşmiş Milletlere bağlı çalışan Dünya Sağlık Örgütü 4 Şubatı kanser farkındalık yaratma günü olarak dünya genelinde kutlanması ve bu konuda toplumu bilgilendirmek açısından çeşitli etkinlikler yapabilmek için kullanmaktadır. Bu bağlamda uluslar arası kanser kontrol gurubunun eğitim için bir planı bulunmaktadır. Her yıl bu plan değişmekte genişletilmektedir. Bu bağlamda Türkiye’de konuya yönelik sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları, Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın çalışmaları başta gelmektedir.
ESAS OLAN HASTALANMAMAKTIR
Ben Trabzon özeli için bir örnek vermek istiyorum. Katılımın sağlanabilmesi amacıyla Pazar günü Beşirli sahili Ayasofya karşısında bir pedal çevirme etkinliği düzenlendi, amaç farkındalık yaratmaktı ve toplumu bilgilendirmekti. Toplanan sivil toplum örgütleri, üniversitemiz, Trabzon Barosu, İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Sağlığı Hizmetleri Müdürlüğü gibi birçok kurum ve kuruluşun temsilcilerinin katılımıyla topluma yönelik konuşmalar yapıldı. Ardından pedal çevirme ile de sportif bir etkinliğe dönüşümü sağlandı.Amaç sağlıkta esas olan hastalanmamaktır, sağlığın yüceltilmesidir. Bunun için sağlıklı yaşamın sürdürülmesi lazım. Peki ne yapmamız gerekir. Gerekiyorsa aşı olalım ve mutlaka özel bir diyet kullanalım. Doktorların, hekimlerin yeme dediğini yemeyelim, mutlaka spor yapalım. Aslında bu gibi tedbirler alınınca kanserin görülme oranını dörtte üç oranında düşürülebiliyor. 
KANSERE KARŞI ALACAĞIMIZ ÖNLEMLER, BİZLERİ DİĞER HASTALIKLARDAN DA KORUR
Unutmayalım ki kansere karşı alacağımız önlemler spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sigara alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, sadece kansere karşı korunmak değil, bunun yanı sıra dolaşım, solunum sistemi hastalıklarına karşı da korunmak demektir.
Kanser enteresan bir hastalıktır, ilginç bir hastalıktır. Çünkü kişiler arasında bulaşma olasılığı yok. Çünkü erken teşhiste tam tedavi olma şifa bulma olasılığı var. Gerekli tedbirler alınırsa kanser olmama ihtimali çok yüksek o zaman bizim bu farkındalık eğitimi çok önemli ve maliyeti yok.
CORONA VİRÜS TESPİT EDİLEN ÜLKELERE ZORUNLU KALINMADIĞI SÜRECE SEYAHAT EDİLMEMESİ GEREKİR
Toplum sağlığı, aile hekimliği, halk sağlığı son derece önemli konular. Örneğin günümüzde bir corona virüs aldı başını gidiyor. Neye dikkat etmek lazım, vücudun sağlıklı olması lazım, bağışıklık sisteminin güçlü olması lazım, aşırı kilolu olmamak lazım, aşırı zayıf yani beslenme yetersizliği olmaması lazım, hijyen konusuna çok önem vermek lazım, ellerin sürekli yıkanması, temizlik koşullarına çok dikkat etmek gibi, bulaşıcı hastalık olduğu durumlarda kalabalık içine girmemek gibi. Zorunlu kalınmadığı sürece virüsün tespit edildiği ülkelere seyahat edilmemesi gerekir.
KANSER, SADECE SAĞLIK SORUNU DEĞİL, EKONOMİK VE SOSYAL BİR BOYUTU DA VAR
Kanser ilginç bir hastalık demiştim. Çünkü sadece sağlık sorunu değil, ekonomik boyutu da olan bir sorun, sosyal boyutu da olan bir sorun, kadın erkek eşitliği arasında da bir dengesizliğe yol açabiliyor.Bunları kısaca özetlemek gerekirse kadın erkek hakları arasında toplumsal eşitlik kanser açısından çok önemli.Çünkü genç kadınlarda her dört kadından birinde meme kanseri görülme olasılığı var. Bu 34 yaşından sonraki tüm kadınlarda olabilir. Peki olursa ne olur, bu hanım evlidir, bir aile düzeni var, çoluğu çocuğu var. Peki sakat kalırsa veya yaşamını yitirirse aile bütünlüğü bozulabilir, çocuklar annesiz kalır. Büyük bir sosyal sorun ortaya çıkmış olur. Ekonomik boyutu da var. Türkiye genç insan gücüne sahip olmakla övünüyor, nüfusun yarısı kadın olduğuna göre kadınlardan ekonomik olarak ta her i,ş alanında yarar sağlıyoruz.Peki kanser olur, tedavi olur hatta yaşamını yitirirse artık çalışamaz, ekonomiye de büyük boyutta darbe vurulmuş olur. Bir çok kanser türü kadınların aleyhine insan hakları açısından, kadın erkek eşitliği açısından bir dengesizliğe yol açıyor. Özellikle meme kanseri, rahim ağzı kısaca serviks kanseri bu eşitsizliği meydana getiriyor. Bu konunun çözümünde destek istediğimiz hukukçudan tutunuz sosyal hizmetliye, psikiyatristten, ekonomiste kadar sağlık çalışanlarının yanında da önemli görevler düşüyor. Sağlıklı olabilmek için yaşama olumlu gözlerle bakmak, olumlu olmak gerekir. Çünkü ne diyoruz ‘’Hayat bir aynadır, siz ona nasıl bakarsanız oda size öyle bakar’’. Biz hayata olumlu bakıyoruz, bu mücadelede başarılı olacağız.
