TBMM İçişleri Komisyonu'ndan Meclis Genel Kurulu'na sevk edilen teklife, AKP ve MHP dışındaki partilerin tümü güvenlik soruşturmasının ‘fişleme’ anlamına geldiği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Öte yandan muhalefet, teklifin Genel Kurul'da kabul edilmesi durumunda düzenlemeyi AYM'ye taşıyacaklarını vurguluyor.

‘Kendilerinden olmayanın önünü kesecekler’

Gündeme ilişkin haftalık yayımladığı raporda düzenlemenin ülkeyi ‘polis gölgesine’ sürükleyecek bir hazırlık olduğunu vurgulayan CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, düzenleme ile iktidar referansı olmayan hiçbir gencin kamuda çalışmasının artık mümkün olmayacağının altını çizdi. Toprak, iktidarın kendinden olmayanların devlette yer almalarının yolunu en baştan kesme düşüncesinde olduğunu ifade etti.

"Güvenlik soruşturmasına kişinin eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımlarının da dahil edilmesi başlı başına vahamettir" diyen Toprak, "Bu durumda bir kişi evlenmeden önce ne olur ne olmaz, bir memuriyete girersem başıma bir iş gelmesin diye sevdiği insanı, eşini ve ailesini mi araştıracak? Bu tüm toplumu birbirinden şüphe etmeye, birbirini jurnallemeye ve ihbarcılığa teşvik etmeyi beraberinde getirecek bir adımdır. Totaliter, otoriter rejimlere özgü bir uygulamadır" ifadelerini kullandı.

“Kamu kurum ve kuruluşlarında güvenlik soruşturmasını, arşiv taramasını yürütecek komisyonların kimlerden oluşacağı, neye göre karar verileceği, kararların keyfi ve siyasi olup olmayacağının garantisi ve güvencesi yok” diyen Toprak, arşiv taramasıyla ise geriye dönük ifadeler, paylaşımlar için dava açılarak insanların mahkûm edilmesinin sağlanacağını da vurguladı.

‘Düzenleme tam bir hukuk vahameti’

CHP İstanbul İl Örgütü Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 7 yıl önceki sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek verilen 9 yıllık hapis cezasını da hatırlatan Toprak’ın raporunda konuya ilişkin şu ifadeler yer aldı: “İzmir’de meclis üyesi arkadaşımıza henüz cezai ehliyetinin olmadığı bir yaşta attığı mesajdan ötürü 7 yıl sonra dava açılarak gözaltına alınması adaleti siyasete alet etmenin somut uygulamalarıdır. Bu tablo ülkemizde herkesin çocukluğuna varana kadar geriye dönük araştırılması, gerekirse gözaltına alınıp tutuklanmasına hukuki zemin yaratılması sonucunu doğurur ki hiçbir anayasal demokratik hukuk devletinde böyle bir uygulama olamaz.”

Beşinci kez TBMM’de

Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıl iptal etmesine rağmen kamuya girişte güvenlik soruşturması düzenlemesi AKP tarafından beşinci kez TBMM'ye sunuldu. TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edilen ve Genel Kurul'da görüşülmeyi bekleyen güvenlik soruşturması uygulaması, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle muhalefet tarafından eleştiriliyor.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi'nde yer alan düzenleme, ilk kez veya yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacaklar hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması hükümlerinin yeniden düzenlenmesini içeriyor. "Fişleme düzenlemesi" olarak nitelendirilen teklife göre güvenlik soruşturması sonucunda elde edilen kişisel verilerin göreve atanma yönünden değerlendirildiği Değerlendirme Komisyonu oluşturulacak.

Teklife göre güvenlik soruşturmasında kişinin "Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verileri, yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiği, terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığı" tespit edilecek. Birinci derece akrabalar da araştırılacak.