Trabzon’un coğrafi işaretini almış olduğu kazaziye el sanatı, kentte kadınlar tarafından ilgi görmeye devam ediyor.

Özellikle kadınların ilgi odağı olan kazaziye kursları, aile bütçesi için gelir kapısı olurken, Trabzon’da üretilen takı eşyaları Türkiye’nin farklı illerinde satışa sunuluyor.

Türkiye’nin farklı yerlerinde yapılan Kazaziye sanatı zaman içinde başta vefat olmak üzere usta sayılarında belirgin bir azalma gözlenirken, Trabzon’da ise kazaziye geleneği her daim sürdü. Şehrin farklı noktalarında kazaziye sanatı işyerlerinin yanı sıra evlerde de devam ederken Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki Alacahan’daki Kazaziye ve hasır örücülüğü kursu kadınların adeta gelir kapısı oldu.

Kazaziye ve hasır öğreticiliği görevini sürdüren Nahide Demirtaş, pandemiye rağmen kurslara yoğun ilgi olduğunu belirterek üretilen takı eşyalarına her zaman talep olduğunu söyledi. Demirtaş, “Kursiyerlerimize Trabzon yöresine ait olan el sanatlarımızdan gümüş kazaziye ve hasır örücülüğü öğretiyoruz. Bütün el sanatlarında olduğu gibi kazaziye ve hasır örücülüğü de kendi içinde zorlukları barındırıyor. Akla gelebilecek her türlü takı eşyaları, erkeklerin de kullanabileceği bütün takıları yapabiliyoruz. Bileklikler, kolyeler, tespihler, yüzükler, bunların yanı sıra isteğe göre farklı çalışmalarda yapabiliyoruz. Kazaziye, Trabzon’a özdeşleşmiş el sanatıdır. Kazaziye, Türkiye’nin her yerinde yapılan bir sanat. Ancak bu işi yapan ustalar, vefat ettiğinden dolayı bu sanatı devam ettiren pek olmuyor. Trabzon bu sanat geleneğini her zaman sürdürdü ve devam ettirdi. Kazaziye artık Trabzon’un coğrafi işaret aldığı ürünler arasında yerini alıyor” dedi.

aw273833-02.jpg

Önce bakır işlemeyi sonra gümüş işlemeyi öğreniyorlar

Kazaziyenin ana malzemesinin gümüş olduğunu kaydeden Demirtaş, “Kazaziyenin de, hasır işlemenin de ana malzemesi gümüş. Öğrenciler başlangıçta bakır kullanıyor sonrasında ise ustalaştıkça gümüşe geçiyor. Kursiyerlerimiz burada öğrendikleriyle aile bütçelerine de katkıda bulunuyor. Pandemiden dolayı gelenler tedirginlik yaşıyor ancak biz HES kodlarına bakarak kursa kabul ediyoruz. Normalde sınıfın yarısı doluyor. Yarın başka bir grup gelecek. Pandemiden önce sınıfta oturacak yer bulunmazdı. Hasıra ve kazaziyeye talep çok fazla. Ev hanımlarına gelir sağladığından yoğun talep gösteriyorlar. Dolayısıyla evde boş oturmaktansa burada sanat öğrenerek aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar” diye konuştu.

"Bu sanatı yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz"

Kazaziye sanatının unutulmaya yüz tutmuş konumda olmadığını belirten Demirtaş, “Kazaziye sanatı şu anda çok talep gördüğü için unutulmaya yüz tutmuş konumda değil. Trabzon hasırının örücü sayısı gittikçe azalıyor, zamanla unutulmaya yüz tutmuş bir konuma gelecektir diye düşünüyorum. Şu anda örücü sıkıntısı yaşanıyor. Bu sanatı yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Trabzon hasırını daha ileri nesillere tanıtıp öğretmeyi çok istiyoruz” şeklinde konuştu.

aw273833-03.jpg

Arkadaşımın parmağındaki yüzük sayesinde kursa katıldım

Kursiyerlerden Bahar Keleşoğlu, arkadaşının parmağında gördüğü yüzük sayesinde kursa katıldığını belirterek “Bu işe arkadaşımın parmağında gördüğüm yüzük sayesinde başladım. Yüzük çok ilgimi çekti ve bunun nasıl olduğunu merak ettim. Kazayiye sanatı ile yapıldığını öğrendim. Daha sonra Halk Eğitim Merkezine başvurdum böylece, kazaziye yolculuğum başlamış oldu. Çok sabır isteyen bir iş. Çok severek yapıyorum ve yaptıkça da kolaylaşıyor. Ev hanımlarımızın bu tür kurslara katılmalarını tavsiye ediyorum. Hem meslek öğrenmiş olacaklar hem de aile bütçelerine katkıda bulunmuş olacaklar. Özellikle bu sanatı herkese tavsiye ediyorum. Ufakta olsa bize katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.