Trabzon’da bulunan Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organizasyonu ile Avrasya Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün desteği ile 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde farkındalık oluşturmak ve bölgede bulunan Afganistan, Irak, İran, Suriyeli kadınları bilgilendirmek amacıyla etkinlik düzenlendi.
 

Etkinliğe Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Özoran, Avrasya Üniversitesi Göç Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Özgün, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kurt, Baro Başkanı Avukat Sibel Suiçmez, Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Gül ve çok sayıda davetli katıldı

img-20191206-wa0007.gif
 

ÖZORAN; GÖÇ BU COĞRAFYANIN KADERİNDE VAR
 

Etkinliğin açılış konuşmasını Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Özoran yaptı. Özoran ‘’ Osmanlı İmparatorluğu çok uluslu bir yapıya sahipti ve sınırları içerisinde herkesin birbirine saygı gösterdiği bir barış ve huzur ortamı vardı. Günümüzde Cumhuriyet Türkiye’sinde de hem komşularımızla olan ilişkilerimiz hem de göçmenler konusundaki politikamız her geçen gün deneyimlerimizle güçlenerek devam ediyor. Göç bu coğrafyanın kaderinde var. Çok uluslu olmaya, çok göçmen almaya ve çok göçmen vermeye alışkın bir toplumuz. Bu nedenle tüm göçmenlerle kardeşçesine bu topraklarda yaşama alışkanlığımız var. Türk olmanın ve İslam kültürünün gereği budur.
 

SUİÇMEZ; SİZLERİ BİZDEN BİRİLERİ GİBİ GÖRÜYORUZ
 

Trabzon Barosu Başkanı Avukat Sibel Suiçmez konuşmasında, lütuf değil hak vurgusu yaptı. Suiçmez ‘’Bu ayın sonu ve bu ayın başı bizim için çok önemlidir. Biliyorsunuz bundan bir süre önce 25 Kasım’da Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü’nü kutladık, uluslararası bir gündür. O gün Trabzon’da da çeşitli etkinlikler yaptık ve Trabzon’dan tüm Türkiye’ye kadına karşı şiddetin önlenmesi gerektiğini ve kadının bir birey olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade ettik. Bugün Türkiye açısından çok önemli bir gün. Çünkü bundan 85 yıl önce en temel insan hakkı olan seçme ve seçilme hakkının Türk kadınına tanınmasının yıl dönümüdür. 85 yıl önce birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce Türk kadınına bu seçme ve seçilme hakkını tanınmıştır. Bu hakkı tanıyan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına  minnetlerimizi, saygılarımızı sunuyoruz.
 

Değerli dostlar, sizler bizler kardeşiz. Bazı kişi ve devletlerin  savaşlar yaratması sebebiyle insanlar zaman zaman göç etmek zorunda kalabiliyorlar. Dolayısıyla bugün burada sizler bizim misafirimizmiş gibi görünüyor olsanız da sizleri bizden biri gibi görüyoruz. Farklı görmüyoruz, birlikteyiz, birlikte daha iyi bir dünyanın yaratılması için burada neler yapabiliriz onları konuşacağız.Göçmenlik hukuki bir kavramdır, göçmenlerin hakları, hukukları vardır. Hak ve hukukun korunması konusunda tüm ülkeler üzerlerine düşen her görevi eksiksiz yerine getirmek durumundadırlar. Burada sizlere hak olarak tanınan hiçbir şey bir lütuf olarak sunulmamaktadır. Uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınan bu haklar size tanınmalıdır, tanınmak zorundadır. Lütfen sizde olanlara böyle bakın. Bir yerlerden hak temelli bir talepte bulunurken bunun sizin hukuken hakkınız olduğu bilerek talepte bulunun’’.