Dünya Kupası arası öncesi son maçında Ankaragücü ile 1-1 berabere kalan Trabzonspor’da moraller bozuldu!

Milliyet’teki köşe yazısında Cemal Ersen Ankaragücü-Trabzonspor maçını değerlendirdi!

Ersen: ‘’ Önce Ankaragücü’den söz etmeliyim. Futbolumuzun en köklü kulüplerinden biri. Büyük başarılar da yaşadı, büyük badireler de atlattı. Takımın konumu ne olursa olsun, Türkiye’nin en cefakar taraftarı ona ait. Dolayısıyla böyle bir camianın, bulunduğu yeri hak etmediğini düşünüyorum. Dün akşam Trabzonspor’a karşı dik durdu, pes etmedi, direndi, kazanmaya yaklaştı. Ömer Erdoğan hoca sadece kendini değil, takımı da geliştiriyor. Bir Ankaralı olarak umutluyum.

Ve Trabzonspor. Evet Bakasetas ve Trezeguet gibi iki önemli oyuncudan eksik olmak bir dezavantaj. Lakin bunca transfer niye yapıldı? Kadrodakiler diğerlerini ikame etsinler diye.

Maçın geneline bakıyorum; çıkarın Hamsik’i, vasat bir takım görüntüsünde idi. Doğru dürüst şut yok, orta yok, yaratıcılık yok, coşku yok.

Gol beklentisi şansa kalmış adeta. Bu tarzdan memnun olan var mı? Psikolojik üstünlük yok artık.

Bu arada uzatma anlarında kaleci Uğurcan’ın hayati kurtarışı olmasa ne konuşuyorduk acaba?

Yakın geçmişlerini biliyoruz. Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür beklentilerin çok gerisinde. Hani tanımasak, kariyerlerini bilmesek, nasıl forma alıyorlar bu takımda diye sorgulayacağım.

Bakın; bazıları pişmanlık duysa bile, Trabzonspor’un bu sezon yaşadığı en büyük sıkıntı hücum hattında. Golcü diye transfer edilen Gomez ve Umut, atamadıkça körelen bıçak gibiler. Takımın en skorer ismi Bakasetas ise anlayın krizin adını.

Sörloth ve Cornelius gittikleri yerde mutlu mudur bilemem ama, Trabzonspor camiasının ikisini de mumla aradığı kesin. Nwakaeme’nin yokluğu büyük acı. Ara transferde neşter vurulacaksa, öncelikle rakip ağları bulacak son vuruşculara olmalı.

Abdullah Avcı’nın ikinci yarı başlarken planı baskı kuracak bir dokunuş olmalıydı. Ve Trabzonspor oyunda ağırlığını hissettirmeye başladı. Bardhi ile öne geçerken sevinci kısa sürdü.

Hakem Mete Kalkavan VAR’ı dinlemeden Larsen’in ceza alanı içinde topu elle oynadığına hükmedince, eşitlik sayısı Tolga’dan geldi. Eleştirilir mi? Haftanın pozisyonlarından biri olmaya aday. Koca maçın en hareketli, heyecanlı anları bu sürece sığdı.

Bu takımı uzun yıllar sonra şampiyonluğa taşımış bir teknik direktöre elbette saygı göstermek gerek. Üstelik kadronun yarısından fazlası değişmiş ve sistem problemi gündemde iken. Balık hafızalı bir milletiz. Dünü çabuk unutur, günü sorgular ve yargılarız. Önüne de kimi katarsak siler süpürürüz.

Durun yahu; 13 hafta bitti. Gemiyi terk edenler atsın kendini denize.

Sonra can simidi atsanız da dönemezler geriye!’’ ifadelerini kullandı.