Yıllardır bende Ak Parti’ye oy verdim. Beni yakinen tanıyanlar, özellikle sayın Cumhurbaşkanına karşı çok önemli bir sempati duyduğumu bilirler. Fakat hiçbir zaman, kişisel bir menfaatim için, hiçbir siyasetçiye ‘yalakalık’ yapmadım. Görüyorum ki, futboldan anlayan da anlamayan da; Ak Partili olsa da olmasa da, menfaati ve koltuğu uğruna, spor yorumcusu olmuş! Yazık…

Dertleri Trabzonspor değil…

Hemen konuya gireyim.Trabzonspor yönetimini bakan Berat Albayrak’ın oluru ile kardeş Serhat Albayrak istediği gibi şekillendirmiştir. Sayın Berat Albayrak, inkar edilemeyecek şekilde Trabzonspor’a ekonomik destek sağlamıştır. O zaman kendisine teşekkür edip, hakkını da vermiştik. Zira siyasetin batağa sürüklediği (2008 den bu yana) Trabzonspor’u, nefes alması için sahiplenen bakan beyin bizzat kendisi olmuştu. Şahsımdan daha çok, bunu dile getiren ve alkışlayan olmamıştır. Berat beyin fedakarlık yaptığı, kardeşi Serhat Albayrak’ın dizayn ettiği yönetim ile Ünal Karaman arasında yaşanan sıra dışı olay gündemi meşgul ederken, iktidarın en büyük zafiyeti olan kalibresiz yalaka takımı, yalama yarışına girmiş gözüküyor! Karaman eleştirilip, yönetim savunuluyor! Yani bakan beye şirinlik yarışı! Yoksa, Trabzonspor’un büyük menfaatleri için değil tabi ki!

Siyaseti ‘yalan ve riyakarlık’ sanatı olarak benimsemiş milletvekili veya yerel siyasiler mi ararsınız, elinde tuttuğu kalemle cukkaları cebe indiren ve ‘aman bakan beyin gözüne gireyim’  diyen gazeteci sümsüklerini mi ararsınız! Yoksa yerel teşkilatlardan çanta işi para taşıyanlar mı? Aman Allah’ım, futbol topunu ‘kabak’ zannedenler, ulema olmuş!

Berat Albayrak meselesi…

Hemen belirteyim! Ünal Karaman ile bakan bey arasında geçtiği iddia edilen konuşma külliyen yalandır. Bakan Berat beyin, Ünal Karaman’ı görevden alma olayı ile bizzat bir alakası da yoktur. Berat bey ülke sorunları ile boğuşmaktadır. Lakin kardeşi Serhat Albayrak, bana göre teknik direktörün görevinden alınmasına onay vermiştir. Keşke sayın Serhat Albayrak, toplumun genel kanaati ve hassasiyetlerini dikkate alıp, liyakatsizlerin etkisinde kalmamış olsaydı. Kanımca, Serhat Albayrak’ın etrafını gözden geçirip, hakkaniyetle bir muhasebe yapması gerekir, ama kendisi bilir.  

xxx

Saygınlık için gereğini yapmalı…

Trabzonspor’un yaşadığı büyük travma esnasında dikkatimi çeken şeyler oldu.

“Efendim, Trabzonspor başkanlık makamına, hoca saygısızlık yapamazmış”!

Hocanın ‘gırtlağa takılma’ sözleri başkanla alakalı değildir. Velev ki alakalı olsun! Başkanlık makamı bu kadar saygınsa (2008’den sonra hiçbir saygınlığı kalmamıştır) sayın Ağaoğlu, evvela yönetiminde ve yönetimi sayesinde kulüp transferlerine sızmış olan rantçıları bertaraf etmek durumundadır. Ünal Karaman’ın tek cümlesini parmağa dolayıp, ‘başkana saygısızlık’ olarak addedip, kulüp kasasını kendilerine doğru çevirenleri görmezden gelmek, Trabzonspor çıkarlarına en büyük saygısızlık, en büyük ihanettir! Trabzonspor başkanı da kulüp menfaatlerini, o çıkarcılara karşı koruyamıyorsa, saygınlık beklememeli ve oturduğu makamı boşaltmalıdır. Eğer saygınlık aranıyorsa, olaya buradan başlanması gerekir. Eğer siz başkan makamında oturup, gerçekte yetki bakımından üç numara iseniz, kusura bakmayın ama saygınlığı kendiniz bitirmişsiniz demektir.

Ağaoğlu’nu da gönderecekler…

Trabzonspor başkanı yolcu edilecektir. Önceki gün sayın Ağaoğlu istifa ettiğini, bizzat Ali Sürmen’e ve bazı yöneticilerine söylemiştir. Fakat, siyaset kurumu; “Ünal ve Ahmet birlikte giderse, toplumda infial olur” düşüncesi ile sayın Ağaoğlu’na şimdilik engel olmuştur! Göreceksiniz, sayın Ağaoğlu da Ünal Karaman  tepkileri dindikten, sindirildikten bir süre sonra gönderilecektir. Yani ‘şimdi istifa et’ denilecek ve o da edecektir.

Çünkü geçen yıl daha dört aylık yönetimken, yapılan tüzük değişikliği ve oradaki maddeye istinaden asbaşkanlığın ilk kez Trabzon dışına çıkarılması, bu planın hayata geçirilen ilk adımıdır. M. Yiğit Alp denilen şahıs, Trabzonspor’a başkan yapılacaktır. Trabzonspor, siyasilerin itelemesi ile ondan sonra şampiyon yapılıp, sonra kongre ile Alp, yeniden başkan seçtirilecektir. Plan budur.

“Aslolan Trabzonspor” sözüne….

Bir sözüm de; “Aslolan Trabzonspor, kişiler değil” düşüncesini ortaya atanlara! Aslında onlara uzun uzadıya bir şey demeye gerek yok. Çoğunluğu siyaset yalakası olduğu ve menfaatleri için belli şeylerin altına sığındığı için tek şey söylemek isterim. Önce adamlığı öğrenin. Adam olmayı öğrenirseniz, kulüplerin aslolmasının adam gibi adamlarla mümkün olabileceğini; hırsız, yolsuz, arsız, çıkarcı kimselerle kulüplerin sonunun, ancak batak olacağını görürsünüz. Kulüplerde adam gibi adamlara sahip çıkılmalı ki, kulüpler yaşasın. Hatırlatayım, 2.2 katrilyonluk borç ödemelerine iki yıldan daha az zaman kaldı. Adam gibi adamların kapı dışarı edildiği Trabzonspor’un, Ziraat Bankası ile ertelenen iflası, kapıya dayandığında sizin Trabzonsporluluğunuzu göreceğiz.