Murat Karakaş yazdı.
Evet UNUTMAMALI...!
Hepimiz en uzun gecenin 21 Aralık olduğunu doğru olarak bilsek de bir de, aslında yaşayanlara sormak lazım. O bölgede çalıştığım zamanlarda , en uzun gece 17 Ağustos 1999 da yaşandı diyorlardı..Rabbim bir daha yaşatmasın.
Dua ile başlayalım bugünkü makaleye.
UNUTMAMALI..!
Neyi mi?
*Ülkemizin deprem riski en yüksek ülkelerden birisi olduğunu,
*Ülkemizde 24 bin 500 km uzunluğunda fay hattı bulunduğunu,
*Nüfusumuzun %71 i , topraklarımızın %66 sının deprem riski altında olduğunu,
* Büyük sanayi tesislerinin %75 inin deprem riskli bölgelerde bulunduğunu,
* Ülkemizde son 100 yılda 26 büyük deprem olduğunu,
*Depremde yıkılan binaların elle yapılan beton yapılar olduğunu, U-N-U -T -M -A -M -A -L – I…!
2000 yılı sonrası Hazır Beton ile yapılan yapılar, bugüne kadarki depremlerle testten geçmiş, sağlamlığı ile bir bakıma kendini ispat etmiştir. Her ne kadar 2018 yılı Deprem Bina Yönetmeliği
en düşük beton sınıfını zorunlu olarak C 25/30 olarak belirlense de, bence C30/37’den aşağı beton sınıfı kullanılmamalıdır.
Neden Hazır Beton?
· Bilgisayar kontrollü santrallar, trans mikserler, pompalar vb. ile üretim, taşıma ve yerleştirme aşamaları sürekli gelişen ve bu gelişmelerle güncellenen.
· Çelik donatı ile (betonarme) çekme mukavemetinin yetersizliğinin dengelenmesini sağlayan,
· Yüksek basınç dayanımlarına ulaşılabilen,
· Fiziksel ve Kimyasal dış etkilere karşı dayanıklılığı, uzun ömürlü olması ve bakım kolaylığı,
· Güvenli yapılar için Hazır Beton
Unutmadan.! 2000’li yılların başından itibaren ülkemizde yaygınlaşmaya başlayan Hazır Beton, denetimi en çok yapılan yapı malzemesidir.
Bu denetimler yeterli midir? Bana göre değildir.
Neden mi? Müşteri de bu konuda bilinçlenmeli, kendi denetimini azda olsa kendi yapabilmeli.
Şunu da belirtmeden geçmek, teknik bilgiyi yarım söylemek gibi olur ki o da şudur;
Yapılarda Hazır Betonun kalitesi tabii ki çok önemli ama, aşağıda sıralayacağım unsurlar da olmazsa olmazlardır.
Zeminin sağlam olması, projenin uygunluğu, projenin doğru ve kalitesinde uygulanması,
Su yalıtımlarının yapılması, Yapının mutlaka denetlenmesi. Çok çok önemli unsurlardır.
Naçizane ÖNERİLERİMİZİ de sıralayalım. Umulur ki faydası olur.
Araştırana göre , (çok da bilinmeyen konular değil) parmağımızın ucundaki bilgi dünyasında küçük bir gezinti, bizi gerekli bilgiye ulaştıracaktır. Merak edersek tabi.!
Halk olarak görevlerimiz neler? Hatırlayalım ve Unutmayalım..😊
- Kaliteli ürün ve hizmet alma görev ve sorumluluğunun bizlere düştüğünü unutmamalıyız.
- Daha çok sorgulayıcı olmalıyız. Oturduğumuz veya oturacağımız konutların taşıyıcı sistemleri,
deprem güvenlikleri hakkında bilgi sahibi olmaya çalışalım.
- Ev alırken manzarasına, seramiğine, mutfağına değil, projesine ve betonuna bakılmalıyız.
- Yetkili kurumlardan (Ç.Ş Bakanlığı ,Belediyeler ,Üniversiteler, inşaat mühendis odaları, vb.)
binanın ,yapısal güvenliği ile ilgili bir bilgi almaya çalışalım.
Müteahhitler, İnşaat / Zemin Mühendisleri ve Mimarlara düşen görevler nelerdir?
Hatırlayalım ve Unutmayalım..😊
-Yapılarda Kalite Güvence Sistemi (KGS) Belgeli hazır beton kullanmalıdır.
-Statik projeler çıkartılırken, zeminin yapısı, betonun dayanıklılığı ( Durabilite / Dayanıklılık) da göz önüne alınarak, en az C30 / 37 sınıfında beton düşünülerek hazırlanmalı.
-Özellikle binaların taşıyıcı sistemleri teknik bir sorumlunun sürekli gözetimde projenin doğru ve
kalitesinde uygulanması sağlanmalıdır.
-Yapının su yalıtımına çok çok özen gösterilmelidir.
-Betonun yerleştirilmesine ve bakımına özen gösterilmelidir.
Belediyelere düşen görevler nelerdir? Hatırlayalım ve Unutmayalım..😊
-Belediyelerin teknik kadroları yetersizse mutlaka takviye etmeli.
-Küçük belediyeler binalara tek başına inşaat izni vermemeli, büyükşehir belediyeleri veya
İlgili Bakanlık il müdürlüğü ile birlikte daha yetkin bir denetleme ve planlama yapısı kurulmalı.
-Ruhsat dosyalarında hazır beton fatura ve irsaliyesi istenmeli / aranmalıdır.
-İlgili kurumlar / Belediyeler, eski binaların güçlendirilmesinde vatandaşa zorluk çıkarmamalıdır.
Bu konuda mevzuatın bürokratik engelleri kaldırmalı, teşvik edici yöntemler sunulmalı.
Devletimize düşen görevler nelerdir? Hatırlayalım ve Unutmayalım. 😊
* Elle betonun kullanılmasına artık göz yumulmamalıdır; Bu oran %5 in altına da düşse
Elle beton kesinlikle yasaklanmalıdır.
* Afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmelikte bulunan en düşük beton
sınıfı C 30 / 37’ ye yükseltilmeli,
* Yapı Denetim Kanunu tüm illerde uygulanmalı,
*İmar politikalarıyla kaçak yapılaşmanın önüne geçilmelidir.
* Kaliteli toplu konut teşvik edilmeli,
* Vatandaşların mevcut binalarını güçlendirmesi veya yeni konut alması için kredi olanakları
Sağlanmalı,
*Belgelendirilmiş yapı malzemesi üretimi sağlanmalı ve sadece belgelenmiş yapı malzemesi
kullanımına izin verilmemeli.
Naçizane 25 yılımı verdiğim BETON konusunun ÖNEMİNİ ve DEPREM ile ilişkisini en azından yılda bir kez sizlere hatırlatmaya / unutturmamaya devam edeceğim. Kusura bakmayın, bu benim sosyal sorumluluk bilincim.
Başınızı ağarttıysam hakkınızı helal edin.
Makaleye DUA ile başlamıştık, yine dua ile bitirelim.
Rabbim vatanımızı ve milletimizi her türlü afetlerden korusun.(Amin)
Kalın sağlıcakla.
Selam ve saygılarımla.
